Suyu çıkan İnternet haberciliği

Güncelleme Tarihi:

Suyu çıkan İnternet haberciliği
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2008 00:00

Haber sitesi açmak artık çok kolay. Hazır programlar vasıtasıyla haberciliğe hemen başlamak en fazla birkaç saat içinde mümkün olabiliyor.

İşin teknik yönü böyleyken, haberciliğin mutfak kısmı esas zor olan yerdir. Ajanslardan toplanan haberlerin derlenmesi, sunuş şekli, sitenin güncel ve aktüel tutulması, kendi kaynaklarından özel haberler üretilmesi gibi işlerin yanı sıra okuyucuyu sitede tutabilmek, okuyucuya yenilik katan bir şeyler sunabilmek ve sonucunda sitenin gelir getiren bir yapıya kavuşması için okunurluk sayısını artırmak gibi birçok faktör de işin içine girebiliyor. Bütün bunlardan öte, doğru, dürüst ve ilkeli yayıncılık yapmak en önemlisi olarak göze çarpıyor.

İnternet’teki yüzlerce haber sitesine bakıldığında, ulusal medyanın haber siteleri ve birkaç yerel haber sitesinden başka kimsenin bu ilkelere uyduğunu söylemek çok zor. Çeşitli hile yöntemleri kullanıp arama motoru optimizasyonu yaparak en üstlerde yer almak, kopyala Ğ yapıştır eylemiyle haberleri kendi üretmiş gibi davranmak, bazı haberlerin başlığını ve metnini sansasyonel bir şekilde değiştirerek flaş haber olarak sunmak, yandaşı olduğu grubu, partiyi veya kişileri destekleyici haberler sunmak, bazen çıkarlar doğrultusunda kişi ve kurumlar hakkında yalan haberler yapmak gibi yayıncılık ilkelerine aykırı davranışların tümünü İnternet haberciliğinde çok sık görebiliyoruz. Bazı haber sitelerinin artan reklam gelirlerinden pay kapabilmek için ne tür hilelere başvurduğunu da çok açık görebiliyoruz.

Kanun İnternet için değil

Kabul etmemiz gerekir ki, aynı ilkesiz davranışlar gazete, TV gibi klasik habercilik tekniklerinde de görülebiliyor. Ancak klasik yayıncılık, Basın Konseyi, RTÜK gibi kurumların denetiminde yapıldığı için ilkesiz ve hukuka aykırı yayınların cezalandırılması yönüne gidilebiliyor. İnternet haberciliği için aynı şeyi söyleyebilmek mümkün değil. Bazı kişiler, 5651 Sayılı kanunu gösterip İnternet medyasının bu kanunla düzenlendiğini iddia edebilirler. Ne olursa olsun, gerek cevap ve düzeltme hakkı olsun, gerekse haber içeriğinden zarar görene yargı yolunun açık olması olsun, 5651 Sayılı kanun ne yazık ki bu iş için uygun değil. Nitekim bu kanun İnternet’in doğasına aykırı bir kanun olduğu gibi, İnternet’ten anlamayanların yazdığı bir kanun.

İnternet haberciliğinin belirli ilkelere ve belirli kurallara ihtiyacı vardır. Ancak bu kural ve ilkelerin kanunla düzenlenmesine gerek yoktur. Örneğin, basılı medya (basın) için temel bir Basın Kanunu bulunmaktadır. Bu kanuna göre bazı hukuka aykırı eylemler belirtilmiş, geriye kalan düzenlemeler basının özgürlüğünü sağlamak için meslek birliklerine bırakılmıştır. Bu konudaki ilkesel ve disiplinle ilgili düzenlemeleri Basın Konseyi ve Gazeteciler Cemiyeti sağlamaktadır.

Bir konsey şart

İnternet haberciliği için de İnternet Haberciliği Konseyi gibi bir yapı oluşturulması gerekir. Bu konsey, İnternet haberciliği konusunda ilkeleri ve kuralları belirleyip, bu ilke ve kuralları ihlal edene çeşitli yaptırımlar uygulayabilir. İnternet haber siteleri, bu konseye üye olduğunu sitelerinde belirtip bu konseyin ilke ve kurallarına uymaya söz verdiklerini beyan edebilirler. Bu beyanı yapmayanlar zaten bir süre sonra okuyucu tarafından dışlanacaktır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre zaten suç olan, kaynak göstermeksizin kopyala Ğ yapıştır habercilik yapanlar, ayrıca Türk Ceza Kanunu’na göre düzenlenmiş yayın suçlarını işleyenler de bu konsey tarafından hukuki olarak takip edilebilir.

İnternet haber siteleri, büyük küçük ayrımı yapmadan, kısır çekişmelere girmeden bir an önce dernekleşmeli, arkasından Basın Konseyi gibi bir yapılanmaya giderek meslek ilkelerini ve kurallarını ilan etmelidir. Bu ilke ve kurallara uyduğunu beyan eden her İnternet haber sitesi, konseyin doğal bir üyesi sayılmalı, tüm hak ve yükümlülüklerde diğerleriyle eşit olmalıdır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!