Güncelleme Tarihi:
Suudi Arabistan’ın Yemen sınırı yakınlarındaki Abha kenti dün ülke için “sıra dışı” bir idama sahne oldu. 2005 yılında bir kuyumcu soygununa karışan yaşları 20 ila 24 arasındaki yedi kişi hakkında verilen ölüm cezası, kentin meydanında alışıla geldiği gibi başlarının kılıçla kesilmesi şeklinde değil, kurşuna dizilerek infaz edildi.
İnfazlar, insan hakları örgütlerinin tepkisine neden oldu. Merkezi New York’ta bulunan İnsan Hakları Gözlem Örgütü’nün, infazların ertelenmesi ve yargılamanın yeniden yapılması talebi, Suudi yargısı tarafından reddedildi. Suudi Arabistan Adalet Bakanlığı hükümlülerin “silahlı örgüt kurarak çok sayıda soygun gerçekleştirdiğinin sabit görüldüğünü” bildirdi ve infazdan geri dönmedi. İnsan Hakları Gözlem Örgütü, 2005 yılında bir kuyumcu soygunundan sonra tutuklanan Sarhan el Maşaik, Said el Zahrani, Ali el Şari, Nasır el Kahtani, Said el Şahrani, Abdulaziz el Emri ve Ali el Kahtani’nin olay tarihinde 18 yaşının altında olduğu için idam edilemeyeceğini savunuyordu. Örgüte göre 7 zanlının yargılanması sırasında da usulsüzlükler yapıldı, iddianamede belirtilen suçlar için yeterli kanıt gösterilmedi, 2009 yılındaki ölüm cezaları, sanıkların “işkence altında alınmış ifadelerine” dayandırılarak verildi.
CELLAT BULAMIYORLAR
Suudi Arabistanlı alimlere göre, şeriat yasaları ölüm cezalarının kamuya açık alanlarda kılıçla baş kesme şeklinde gerçekleştirilmesini öngörüyor. Ancak bu gelenek 7 hırsızlık mahkumunun kurşuna dizilmesiyle değişmiş olabilir. Çünkü Suudi basınında çıkan haberlere göre Riyad, cezaların kurşuna dizilerek yapılmasını istiyor.
El Yavm gazetesinin pazar günkü haberine göre Kraliyet, kurşuna dizmenin Şeriat’a uygun olup olmadığını araştırması için özel bir komite görevlendirdi. Gazeteye göre bu kararın ardında cellat kıtlığı yatıyor. Haberde “Cellatların azlığından dolayı, infazlar gecikiyor ve bu durum bazen kafa karışıklığına yol açabiliyor” deniyor. Suudi Arabistan’da 2012’de 76 kişi idam edilmişti. Son 7 idamla bu yıl sayı şimdiden 26’ya çıktı.