Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Türkiye’deki 17 süt şirketinden sadece 1’ine eksik evrak nedeniyle süt ihalesi verilmediğini belirterek, ihaleyi kazananlar arasında eski CHP milletvekiline ait şirketin de bulunduğunu söyledi. Erdoğan partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda özetle şunları söyledi:
17 firmadan 1’ine yok
Süt konusu, Türkiye’de nasıl bir muhalefet zihniyetinin varolduğunu göstermesi açısından önemli bir konu. Türkiye’deki 17 süt firmasının 17’si de ihaleye katılmıştır. Evrakları eksik olan 1’i dışında hepsine ihale verilmiştir. Ayıptır ya, ayıptır, nasıl bunu söylüyor? Her zaman yaptığı iş bu, hep komplo. Ne inceleme, ne araştırma; öyle bir şey yok. ‘Yandaş, kadrolaşma, yandaş’ söylediği tek şey bu. Ayıptır, insan biraz edep eder, iftira atmanın da bir namusu vardır. CHP’de 2 dönem vekillik yapan, kendi yol arkadaşlarının firması da ihaleye girmiş ve kazanmıştır. Sadece bir süt konusunda, sadece birkaç cümle içinde bu kadar yalanı arka arkaya sıralıyor.
Pisliğini temizliyoruz
Bu yalanları kullanmakla milyonlarca çocuğun zihninde, ailelerinde tereddüt oluşturdun. Yazık değil mi? Sen ortaya atacaksın pisliği, biz de senin pisliğini mi temizleyeceğiz? Ayıptır, bu nasıl siyasettir? Arkasında bıraktığı enkazdan her zamanki gibi haberi yok. Çünkü tarzı bu, çamur at arkasından da çark et. İftira at, pişkinliğe vur. Karala, kaç. Bunu siyaset zannediyor. Belki ağır olur ama söylemek zorundayım: Çocukların eline taş verip askere, polise taş attırmak, çocukların eline molotof tutuşturup dersaneye, yurda, hatta belediye otobüsüne saldırtmak, o çocukların arkasına sığınıp siyaset yapmak nasıl bir vizcansızlıksa, sütün arkasına sığınıp siyaset yapmak da o kadar vicdansızlıktır. Bu kadar ağır söylüyorum.
Gel, boş dönmezsin
Anamuhalefet partisi genel başkanının muhalefet etme tarzı, dili, söylemi bu şekilde olmaz, olmamalı. Gazete kupürünü eline alıp, gazetedeki yandaş yazarı okuyup, delilsiz, belgesiz, mesnetsiz muhalefet yapılmaz. Söylediğin sözün nereye gideceğini bileceksin, göreceksin. Ortaya bir iftira atıp namuslu insanları lekeleyip, çocukların, gençlerin zihnini bulandırıp, pişkince hiç kimsenin geri çekilmeye hakkı yoktur, bu siyaset değildir.”