Sefa KAPLAN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2005 01:16
İsviçre'de 'Ermeni soykırımı yoktur' dediği için TTK Başkanı Prof. Halaçoğlu hakkında tutuklama kararı verilmesine tarihçiler sert tepki gösterdi.
Â
Ä°sviçre: HalaçoÄŸlu'na tutuklama yok, soruÅŸturma varÂ
Hiçbir mahkeme ‘soykırım’ demediÂ
Gül: İlkel toplum yaklaşımıDemagojik girişimProf. Dr. Mete Tunçay (Bilgi Üniversitesi) Bu tür konularda parlamentoların veya hükümetlerin yasa çıkartmasını son derece demagojik buluyorum. Her ne kadar görüşlerine katılmasam da, Prof. Halaçoğlu’nun görüşlerini ifade etme hakkının elinden alınmasını onaylamam söz konusu bile olamaz. Düz bir mantıkla baktığımızda, bizim Sütçüler Kaymakamı’nın Orhan Pamuk hakkında aldığı kararla, İsviçre’nin Prof. Halaçoğlu hakkında aldığı karar arasında temel bir fark yoktur. Bizimki, kitaplar yakılmak istendiği için biraz daha ilkel kalıyor, o başka.
Bilime tecavüzProf. Halil Berktay (Sabancı Üniversitesi) Bu karar, bilim alanına, siyaset ve hukuk tarafından yapılan ve kabul edilmesi asla mümkün olmayan bir tecavüzdür. Böyle rezalet olmaz. Çeşitli ülkelerin parlamentolarının veya başka makamlarının, tarihte ne olup olmadığı konusunda karar almaları, özgür bilimin asla kabul edemeyeceği bir müdahaledir. Gerçeklere ancak özgür tartışmayla varılır. Prof. Halaçoğlu’nun fikirlerinin karşısındayım ama onun kendi fikirlerini bilim özgürlüğü içinde savunmasının engellenmesi, demokrasi ve bilim açısından asla kabul edilemez.
Karar işgüzarlıkHrant Dink (Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni) Ben bu kararı kınıyorum. Bu tür kararlar, soykırıma karşı mücadeleyi güçlendirmek yerine zayıflatan kararlardır ve işgüzárlıktan başka bir şey değildir. Üstelik bu haliyle hem insan haklarına, hem düşünce ve ifade özgürlüğüne, hem de tartışma ahlákına aykırıdır. Ben bu tür haksız kararlar karşısında sadece Prof. Yusuf Halaçoğlu’nun değil, mağdur olan herkesin yanında yer alacağımı açıkça ifade ediyorum.
Hiç anlamlı değilEtyen Mahçupyan (Gazeteci) Ben böyle kararları kesinlikle anlamlı bulmuyorum. Bu tür kararlar, meseleyi siyasileştirmekten başka bir işe yaramaz. Ayrıca, tarih açısından bu tür kararlar kalıcı şeyler değildir. Düşünce özgürlüğü ne kadar geniş olursa, kalitesizlik ve kalibresizlik de o kadar belirginleşir. Prof. Halaçoğlu’nun hiçbir düşüncesine katılmam ama düşüncelerini ifade etme hakkını her zaman savunurum.’