Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2004 00:00
Binlerce yıldır insan beslenmesinde önemli bir besin olarak yer alan sütün Türkiye'de yıllık kişi başına ortalama tüketiminin 25 litre olduğunu bildirdi.Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Besler, sütün temel 5 besin grubu içinde bulunduğunu, ayrıca sağlıklı beslenme rehberinde de günde 2-4 ölçü süt ve süt ürünü tüketilmesinin önerildiğini söyledi. Ancak Türkiye'de süt tüketiminin Avrupa Birliği (AB) ülkelerine göre düşük olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Besler, “Türkiye'de kişi başına düşen süt tüketimi yıllık 25 litre civarındadır. Bu, içme sütü miktarıdır. Bu miktar birçok Avrupa ülkesinde 100 litrenin üzerindedir. Oysa her yaş grubunda günde mutlaka 2 su bardağı süt tüketilmeli” diye konuştu. Türkiye'de sütün yararları bilinmekle birlikte uygulamada problemler olduğunu anlatan Prof. Dr. Besler, aileden başlayarak ilköğretimde bu alışkanlığın kazandırılması gerektiğini vurguladı. AÇIKTA SATILAN SÜT SORUNUProf. Dr. Tanju Besler, Türkiye'de tüketim miktarının düşük olmasının yanı sıra bir başka sorunun da ısıl işlemden geçmemiş açıkta satılan sağlıksız sütler olduğuna işaret ederek, mikrobiyolojik açıdan güvenlilik kavramı ve kriterlerinden uzak olan bu tür sütlerin besin-süt kaynaklı hastalıklara neden olabileceğini bildirdi. Ayrıca bu tür sütlerde kimyasal ve fizyolojik özelliklerinin değişmesi/bozulması sonucu besin değerinde de kayıplar oluştuğunu dile getiren Prof. Dr. Besler, Türkiye'de tüketilen sütün yüzde 50'sinin sokakta satıldığını söyledi. Sütün açıkta satılmasının yasak olmasına rağmen alışkanlıklar ya da ekonomik nedenlerden dolayı bu sorunun hala devam ettiğini anlatan Prof. Dr. Besler, şunları kaydetti: “Bu sütlerin içine bazen su, nişasta, soda gibi bazı maddeler de katılabilmekte, dolayısıyla içme sütü olarak tüketime sunulan süt, ısıl işlem geçirmiş besin değeri kabul edilebilir oranlarda olan ve günün gereği paketleme standartlarına uygun olarak üretilen süt olmalıdır. Bunun sağlanmasında ve halkın tüm katmanları tarafından kolaylıkla tüketilecek bir besin haline getirilmesinde endüstri, devlet, ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği mutlaka gerçekleştirilmelidir.”
button