Güncelleme Tarihi:
Cleopatra da kısa bir süre önce doğurduğu iki yavrusunu emziriyordu. Kodakova, “Hayvanat bahçesi yetkilileri köpeğimi şans eseri duymuş. Cleopatra o sırada süt veriyordu çünkü kendi yavrularını emziriyordu. Bana kaplan yavrularını da emzirip emziremeyeceğini sordular, ben de kabul ettim” dedi.
Ancak Cleopatra ilk başta bu işe sahibi kadar sıcak bakmadı. Kendi yavrularını düşündüğü için kaplan yavrularını yanına yaklaştırmak istemedi, hatta ısırmaya çalıştı. Ancak sahibinden işittiği azarların ardından teslim oldu. Kodakova, “Pes etmedim. Cleopatra’ya yavruların süt içemezlerse öleceklerini anlattım. Ve ertesi gün Cleopatra yavruları sahiplendi” dedi. Kodakova, köpeğin kaplan yavrularına kendi yavrusu gibi baktığını söyledi.
Plyuşa ve Slyopa’nın hayatta kalması çevreciler için de bir zafer oldu. Zira Sibirya kaplanları soyu tehlikedeki hayvanlar arasında en ön sıralarda geliyor. Şu an doğada çoğunluğu Rusya’nın doğusundaki sedir ormanlarında olmak üzere 400’den az sayıda Sibirya kaplanı yaşıyor.
Ufaklıklar artık büyüdü ve Cleopatra’nın sütünün yanı sıra keçi sütüyle de besleniyor. Cleopatra’ya da beslenmeye ve enerjiye ihtiyacı olduğu için hayvanat bahçesinden et gönderiliyor.
Kodakova’nın bu sağduyulu tavrını takdir etmemek mümkün değil. Özellikle de evde bir de 18 aylık bebek olduğunu düşünürsek. Oğlu Gleb’in kaplanlardan korkmadığını ifade eden Kodakova, “Arkadaş gibiler” diyor.
Ancak bu mutlu tablo çok uzun sürmeyecek. Kodakova, istemese de kaplan yavrularını birkaç gün sonra hayvanat bahçesine göndermek zorunda kalacak. Zira şu an bir aylık olan yavrular hızla büyüyor ve Gleb’in oynaması için tehlikeli bir hale geliyor.
Buna rağmen Gleb evde oyun arkadaşı eksikliği çekmeyecek. Zira kaplanların ve köpeklerin yanında evde bir de Masyanana adlı kedi yaşıyor.