Güncelleme Tarihi:
İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen kararda, emniyet birimlerini 20 Ağustos 2004 tarihinde arayan bir kişinin, Sarayburnu'ndaki bir çay bahçesinde bulunan 7-8 kişinin olay çıkartabileceklerini ihbar ettiği, bunun üzerine polislerin de şapka ve polis tanıtım yeleklerini giyerek söz konusu yere gittikleri belirtildi.
Burada bulunan Ayhan Çarkın'ın, çay bahçesinin girişinin karanlık olması nedeniyle gelen kişilerin kendisine karşı suikast düzenleyebileceklerini düşünerek silahını çıkarıp gruba doğrulttuğu anlatılan kararda, gelenlerin polis olduklarını bildirmeleri üzerine Çarkın ile İsmail Yılmaz ve Abdülkadir Ünal'ın ellerindeki silah ve bıçakları bıraktıkları kaydedildi.
Bu sanıklar ile Fırat Dişçeken ve Hikmet Kişmir'in çay bahçesi içinde yakalandıkları, yakalanma sırasında polise karşı koymadıkları belirtilen kararda, tüm sanıkların “polise mukavemet etmek” suçundan beraatlerine karar verildiği anlatıldı.
Çarkın ile Yılmaz'ın ellerindeki silahları ruhsatsız olarak taşıdıklarının belirlendiği ifade edilen kararda, bu sanıkların ”ruhsatsız silah taşımak” suçundan 1'er yıl hapis ve 440'ar YTL adli para cezasına çarptırıldığı kaydedildi.
Kararda, sanıklar hakkındaki hapis cezasının 4 bin 15'er YTL para cezasına çevrildiği, Abdülkadir Ünal'ın “ruhsatsız bıçak taşımak” suçundan çarptırıldığı 6 ay hapis cezasının da 1980 YTL para cezasına dönüştürüldüğü anlatıldı.
Hapis cezasına çarptırılan ve bu cezaları paraya dönüştürülen sanıkların cezalarının ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyecekleri yönünde mahkemede kanaat oluşmadığı belirtilen kararda, bu nedenle cezaların ertelenmesine yer olmadığı hükme bağlandı.