Oğuz DEMİR / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2011 00:00
Susurluk davasının yargılanan son sanığı olan eski bakan Mehmet Ağar, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce “Cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak” suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay kararı onaylarsa Ağar, cezaevine girecek.
ESKİ İçişleri ve Adalet bakanlarından Mehmet Ağar, dokunulmazlık nedeniyle kesintilerle devam eden uzun bir yargılamanın sonucunda dün hüküm giydi. Susurluk davasının yargılanan son sanığı olan Ağar, “Cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak” suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Ağar’ın, “ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklanmasına” da karar verdi. Yargıtay’ın bu kararı onaması durumunda Ağar, cezaevine girecek. Dünkü karar duruşmasına Ağar’ın avukatları Abdulkadir Toluç ile Abdullah Egeli katıldı. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı, ÇHD üyesi bir grup avukat, 1994’te kaçırılarak öldürülen avukat Faik Candan’ın ailesi adına katılma talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, bu talebi reddetti. Cumhuriyet Savcısı Kubilay Taştan, halen Ankara’daki bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Susurluk Davası hükümlüsü eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın’ın da tanık olarak dinlenmesini istedi. Ağar’ın avukatları, “Yargılama konusuyla ilgili olmadığından Çarkın’ın dinlenmemesini ve aynı gerekçeyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’ne yazılan müzekkere cevabının beklenmesinden vazgeçilmesini” talep etti. Kısa bir müzakereden sonra Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, iddia makamının Çarkın’ın tanık olarak dinlenilmesi talebinin reddine karar verdi.
Esas hakkındaki görüşü sorulan Savcı Taştan, dosyaya yeni bir delil girmemesi nedeniyle daha önce verdiği esas hakkındaki görüşünü tekrarladığını belirtirken, Ağar’ın avukatları da eski beyanlarını tekrarlayarak, müvekkillerinin beraatine karar verilmesini, aksi yönde bir karar verilmesi halinde de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istediler.
6’da 1 indirimTalepleri alan mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme, Ağar’ı, lehine olan 765 sayılı TCK’nın 313/2-3’üncü maddelerinde yer verilen “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçundan 4 yıl hapis cezasına mahkûm etti. Mahkeme cezayı, silahlı teşekkülün yöneticisi olduğu gerekçesiyle TCK’nın 313/4’üncü maddesine göre, yarı oranında artırarak, 6 yıl hapis cezasına hükmetti. Ağar’ın, duruşmada gözlemlenen hal ve tavırları ile sabıkasız oluşunu dikkate alarak, bu cezayı 6’da 1 oranında indiren mahkeme, sonuç olarak Ağar’ı 5 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Kabul edilemezAğar’ın avukatları Abdulkadir Toluç ile Abdullah Egeli, karara itiraz edeceklerini belirtti. Mağdur avukatı Selçuk Kozağaçlı ise kararın kabul edilemez olduğunu ifade etti. Kozağaçlı, Ayhan Çarkın’ın Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunduğu sıralarda mahkemenin böyle bir kararla dosyayı apar topar kapattığını savundu.
Vicdanım rahat Yargıtay’da düzelirSUSURLUK davasında 5 yıl hapis cezasına çarptırılan Mehmet Ağar, “Ben kendimden eminim ve vicdanen rahatım” dedi. Avukatları Abdulkadir Toluç ve Abdullah Egeli aracılığıyla yazılı açıklama yapan Ağar, şunları söyledi: “Mahkeme kararlarında hüküm cümlesi şu sözle başlar, ‘Türk Milleti adına’. Bizim için o sözle başlayan cümlenin nasıl devam ettiği veya edeceği önemli değildir. Bizim âşık olduğumuz, bir ömrü adadığımız o kelimedir. Benden kimse buğz etmemi (içten içe nefret etmek, düşmanlık göstermek) beklemesin. Ben kendimden eminim ve vicdanen rahatım. Yargı süreci devam ediyor. Deliller ve dosya müktesebatı ile paralellik arz etmeyen bu kararın Yargıtay’da düzeleceğine emin olduğumu belirtir, herkesin devam eden yargı sürecine saygı göstermesini rica ederim.”
Adliyede eylemHALK Cephesi üyesi 20 kişi dün İstanbul Adalet Sarayı’nın bahçesinde bir araya gelerek, eski Adalet ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı protesto ettiler. Grup, “Mehmet Ağar yargılanmalıdır” sloganları atarak, “Ağar tutuklanmalıdır”, “Mehmet Ağar 1000 operasyonun hesabını vereceksin”, “Susurluk devlettir” yazılı dövizler taşıdı.
Kaza 1996’da karar 15 yıl sonraSUSURLUK’ta 3 Kasım 1996’da bir
trafik kazasında ölen ve hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan Abdullah Çatlı’nın üzerinden çıkan Mehmet Özbay
sahte kimliği Mehmet Ağar’a uzanan ilişkilerin başlangıcı oldu. Çatlı’ya silah ve yeşil pasaport sağladığı iddia edilen Ağar hakkında çete kurmak, hakkında yakalama kararı olan kişileri yetkili mercilere
haber vermemek ve görevi kötüye kullanmak iddialarıyla 6 yıldan 12 yıla ağır hapis istemiyle dava açıldı.
Milletvekili dokunulmazlığı dokunulmazlığı Aralık 1997’de kaldırılan Ağar, 1998’de DGM’de sanık sıfatıyla ifade verdi. DGM önce görevsizlik ve 9 Temmuz tarihinde Yargıtay 8’inci Ceza Dairesi’nin bozma kararından sonra da yargılanmanın durdurulması kararlarını aldı.
Ağar’ın dün hapis cezası almasına yol açan yargılama süreci Kasım 2008’de başladı ve hakkında görevsizlik kararı verildi. Ağar’ı hangi mahkemede yargılanacağını belirlemek üzere Danıştay’da dava açıldı. Danıştay 1’inci Dairesi, Ağar’ın Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığı döneme ilişkin Susurluk davası kapsamındaki 1993-1996 yılları arasında, “cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek” iddiası yönünden TCK’nin, “suç işlemek için örgüt kurmak” başlıklı 220. maddesi gereğince yargılanmasına karar verdi. Yargı sürecinin ardından dosya, Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Ana Susurluk davası 1997’de açıldı ve 4 yıl sürdü. İbrahim Şahin ile Korkut Eken’in de aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında 2001’de karar verildi. Şahin ve Eken, “Cürüm işlemek için çete oluşturmak ve çeteyi yönetmek” suçundan 6’şar yıl, çoğu özel timci diğer 12 sanık da “Cürüm işlemek için çete oluşturmak” suçlamasıyla 4’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ceza alan sanıklar Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz, Enver Ulu, Mustafa Altınok, Abdülgani Kızılkaya, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Ali Fevzi Bir, Yaşar Öz, Haluk Kırcı ve Sami Hoştan idi. Dokunulmazlığı bulunan eski DYP milletvekili Sedat Bucak da sonraki yıllarda yargılandı ve çeteye yardım suçlamasıyla 1 yıl 15 gün ceza aldı.
Ağar, 1996’da 53. Hükümette Adalet Bakanı görevini üstlendi. 54. Hükümet bünyesinde İçişleri Bakanıyken siyasi nedenle görevinden istifa eden Ağar, 1999 ve 2002 seçimlerinde Elazığ’dan bağımsız milletvekili seçildi. Aralık 2002 DYP 7’nci Olağan Kongresi’nde Genel Başkan seçilen Ağar, Temmuz 2007 seçimlerinde partisinin barajı geçememesi üzerine görevden ayrıldı.