Susurluk’tan yargılanacak
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 15, 2008 00:00
Danıştay 1. Dairesi, Mehmet Ağar’ın, Emniyet Genel Müdürlüğü döneminde, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan Susurluk davası kapsamında yargılanmasına karar verdi.
Daire, Ağar’ın vali statüsünde bulunması nedeniyle yargılamasının Yargıtay’da yapılmasına hükmetti. 6 yıla kadar hapsi istenecek olan Ağar’ın Susurluk davasında şu iddialardan yargılanması istenmişti:
1993-1996 yılları arasında, "cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek, gıyabi tutuklu sanık Abdullah Çatlı’nın saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere haber vermemek ve gizlenmesine yardım etmek;
Abdullah Çatlı ve Yaşar Öz’e silah taşıma ruhsatı vererek görevi kötüye kullanmak;
Çatlı ve Yaşar Öz’e hususi damgalı (yeşil) pasaport sağlayarak görevi kötüye kullanmak.
VEKİLLİĞİ DURDURMUŞTU
Ancak Ağar hakkında Susurluk davası kapsamında açılan dava, milletvekili seçilmesi nedeniyle durdurulmuştu. 22 Temmuz seçimlerinde seçilemediği için dokunulmazlığı kalkan Ağar’ın dosyasını inceleyen Danıştay 1. Dairesi, Ağar’ın TCK’nın "suç işlemek için örgüt kurmak" başlıklı 220. maddesi gereğince yargılanmasına karar verdi. Daire, Ağar’ın vali statüsünde bulunması nedeniyle yargılamanın Yargıtay’ın ilgili ceza dairesinde yapılmasına hükmetti. Karara Ağar’ın itiraz hakkı var. İtirazı, Danıştay İdari İşler Kurulu görüşecek. Danıştay’ın gerekçeli kararında, özetle şöyle denildi:
Susurluk’ta kaza yapan araçtaki Emniyet Genel Müdürlüğü kaynaklı silahların, orada bulunan kişiler eline nasıl geçtiği izah edilememiştir.
Türkiye’de katliam sanığı, Avrupa’da uyuşturucu kaçakçılığından aranan Abdullah Çatlı ile üst düzey bir emniyet mensubunun (Hüseyin Kocadağ) ve bir milletvekilinin (Sedat Edip Bucak) bir arada bulunmaları, özel kasıtla bir araya gelindiğini ve teşekkül oluşturulduğunu göstermiştir.
Susurluk sanıklarıyla Ağar arasında bazı bağlantılar tespit edilmiştir. İstanbul 6 Nolu DGM’- nin kararında, İbrahim Şahin ve Korkut Eken’in, bu görevlere dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar tarafından atandıkları ve geniş yetkilere sahip oldukları da yer almıştır.
1993-1996 yılları arasında, "cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek, gıyabi tutuklu sanık Abdullah Çatlı’nın saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere haber vermemek ve gizlenmesine yardım etmek;
Abdullah Çatlı ve Yaşar Öz’e silah taşıma ruhsatı vererek görevi kötüye kullanmak;
Çatlı ve Yaşar Öz’e hususi damgalı (yeşil) pasaport sağlayarak görevi kötüye kullanmak.
VEKİLLİĞİ DURDURMUŞTU
Ancak Ağar hakkında Susurluk davası kapsamında açılan dava, milletvekili seçilmesi nedeniyle durdurulmuştu. 22 Temmuz seçimlerinde seçilemediği için dokunulmazlığı kalkan Ağar’ın dosyasını inceleyen Danıştay 1. Dairesi, Ağar’ın TCK’nın "suç işlemek için örgüt kurmak" başlıklı 220. maddesi gereğince yargılanmasına karar verdi. Daire, Ağar’ın vali statüsünde bulunması nedeniyle yargılamanın Yargıtay’ın ilgili ceza dairesinde yapılmasına hükmetti. Karara Ağar’ın itiraz hakkı var. İtirazı, Danıştay İdari İşler Kurulu görüşecek. Danıştay’ın gerekçeli kararında, özetle şöyle denildi:
Susurluk’ta kaza yapan araçtaki Emniyet Genel Müdürlüğü kaynaklı silahların, orada bulunan kişiler eline nasıl geçtiği izah edilememiştir.
Türkiye’de katliam sanığı, Avrupa’da uyuşturucu kaçakçılığından aranan Abdullah Çatlı ile üst düzey bir emniyet mensubunun (Hüseyin Kocadağ) ve bir milletvekilinin (Sedat Edip Bucak) bir arada bulunmaları, özel kasıtla bir araya gelindiğini ve teşekkül oluşturulduğunu göstermiştir.
Susurluk sanıklarıyla Ağar arasında bazı bağlantılar tespit edilmiştir. İstanbul 6 Nolu DGM’- nin kararında, İbrahim Şahin ve Korkut Eken’in, bu görevlere dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar tarafından atandıkları ve geniş yetkilere sahip oldukları da yer almıştır.