Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık 1 yıl önce tayin edildiği İstanbul Adliyesi'nde ağır ceza üyesi olarak göründüğünü anlatan Karagül, ''Bu hiç de statüme uygun bir görev değil. Çünkü benden kıdemsiz, benim sicil verdiğim, benim cüppe giydirdiğim hakimler benden daha iyi konumda'' dedi.
Uzun süre can sıkıntısı içinde verilecek görevi beklediÄŸini, ancak bunun yapılmadığını ifade eden Karagül, ''Zaten saÄŸlığım da bozulmuÅŸtu. Haksız yapılan bu tasarruftan dolayı tansiyonum yükseldi. 2 defa hastanede yattım'' ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â
İstanbul 6 No'lu DGM'yi kendisinin kurduğunu, iş yoğunluğu nedeniyle çoğu zaman dosyaları evinde incelediğini anlatan Karagül,sonunda mide kanaması geçirdiğini ve strese bağlı olarak da sağ kolunun güç kaybına uğradığını ifade etti.
SUSURLUK DOSYASI
Bir tatil döneminden yararlanarak ''Susurluk Davası''nın 24 klasörden oluşan dosyasını evinde 22 gün boyunca sabahtan akşama kadar incelediğini belirten Sedat Karagül, sonunda büfeden bir şey almak için evden çıktığında bacaklarının kilitlendiğini ve eve gelemediğini anlattı.
Dosya Yargıtay'da olduğu için ''Susurluk Davası''nın sonucuna ilişkin konuşmak istemeyen Karagül, ''Konuşmam doğru olmaz, hoş olmaz, mesleğe de yakışmaz. Herhalde karar kesinleştikten sonra ileride konuşurum'' dedi.
ÇAKICI'YI KONUŞTURAMADIM
Sanıklara espirili sorular sormasının kendisinin sorgulama tekniği olduğunu, korkan ve heyecanlanan sanıkları bu yöntemle yatıştırdığını anlatan Karagül, şöyle dedi:
''Hatta Çakıcı'nın susma hakkını kullanacağını duyunca (Ben onu konuÅŸtururum) dedim, ama konuÅŸturamadım. Hayatımda ilk defa yenilgiye uÄŸradım. Ayvaz Korkmaz da konuÅŸmayacağını söyledi, ama hayatını anlattırdım ona...''Â
Zaman zaman arkadaşlarının ''medyatik'' olduğunu söylediklerini belirten Karagül, kendisinin değil, mahkemesine gelen davaların medyatik olduğunu söyledi.
Karagül, meslek yaşantısında suçlu olduğuna kanaat getirdiği halde dosyadaki deliller nedeniyle çok beraat kararı verdiğini, bazen de suçsuz olduğunu düşündüğü kişilere ceza vermek zorunda kaldığını bildirdi.
Emekli olunca ne yapacağını hiç düşünmediÄŸini, davalarını, kürsüsünü ve duruÅŸmaları özleyeceÄŸini söyleyen Karagül, ''Avukatlık yapmak benim için çok zor. Torunlarımla vakit geçireceÄŸim. Belki ileride danışmanlık yapabilirim. Bir daha dünyaya gelsem yine yargıç olurdum'' dedi.Â