Güncelleme Tarihi:
Gerekçeli kararda, İstanbul 6 No’lu DGM’de görülen Susurluk davasının sanıkları ile Ergenekon sanıklarının irtibatları detaylı bir şekilde anlatıldı. Abdullah Çatlı ve Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ’ın hayatını kaybettiği, eski milletvekili Sedat Bucak’ın yaralandığı Susurluk kazası sonrası yapılan yargılamada, derin devlet yapılanmasının küçük bir hücresinin yargılanabildiği belirtilen gerekçeli kararda, “Bu süreçte derin devlete karşı toplumsal tepki ortaya konuldu. O zamanki şartlar ve delil durumu nedeniyle sınırlı sayıda kişi, ancak çete yöneticisi ve üyesi olmaktan cezalandırılmıştır. Ergenekon Terör Örgütü’nün ortaya çıkan bu hücresi ile davamız sanıkları arasında güçlü örgütsel bağların olduğu görülmüştür” denildi. Kararda şunlar ifade edildi:
SUSURLUK İŞARET TAŞIDIR
“Dosyamızda bulunan 1999 tarihli ‘Ergenekon’un Reorganizesi’ kapsamında kaleme alınmış örgüt belgelerinden, Susurluk kazası sonrası süreçte Ergenekon terör örgütünün önce bir müddet faaliyetlerini dondurduğu ve daha sonra ise yeniden organize olma sürecine girdiği anlaşılmaktadır. Susurluk çetesi ve benzeri oluşumların en kapsamlı olarak ele alındığı TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Raporu’nun genel değerlendirme kısmında yapılan belirlemelerin, Ergenekon terör örgütü soruşturması iddianamelerinde anlatılanlarla örtüştüğü görülmektedir. Sanıkların olabildiğince gündeme getirmekten kaçındıkları, gündeme geldiğinde de eskiden yaptıkları değerlendirmeleri adeta unuttukları Susurluk olayı, bu davanın anlaşılması bakımından önemli bir işaret taşıdır. Susurluk çetesi, Ergenekon terör örgütünün bir hücresidir. Bu çete ile ilgili yapılan yargılamada ulaşılan birçok sonuç doğrudan Ergenekon Terör Örgütü’nü göstermektedir.
ECEVİT DUYURDU
Adına ‘derin devlet’ de denilen kontrgerilla örgütünün varlığı merhum Başbakan Bülent Ecevit dahil birçok kişi tarafından kamuoyuna duyuruldu. NATO’ya bağlı Avrupa devletlerinde kontrgerilla denilen gizli örgütlenmelere her devletin tarih ve kültürüne göre değişik adlar verilmektedir. Bunlardan en çok bilinenleri İtalya’daki ‘Gladio’, Fransa’daki ‘Rüzgârgülü’, Yunanistan’daki ‘Koyun Postu’ ve Belçika’daki ‘Kılıç’ isimli örgütlerdir. Avrupa devletleri on yıllar öncesinde hukuk dışı bu gizli örgütleri ortaya çıkartıp tasfiye etmiş, sorumlularını yargılamıştır. Dosya kapsamındaki delillere göre, bu örgütlü yapıya ülkemizde, Avrupa’daki örneklerine uygun şekilde Türk kültürüne ait bir terim olan ‘Ergenekon’ ismi verildiği anlaşılmaktadır.”