Suşili film galasından notlar

Akşam Gazetesi'nden Seçkin Şenvardar, 8 Kadın filmine "Muhteşem Gala" başlığını atmıştı haberine. (1 aralık)

Aynı galaya ben de katıldım annemle birlikte, gazeteci olarak değil de, Fransız filmlerini çok sevdiğimi bilen bir yakınımın davetlisi olarak.

Ama galayı tarif etmem gerekse, benim aklıma "muhteşem" sıfatını kullanmak gelmezdi doğrusu. Şık ya da iyi organize edilmiş bir gala derdim. Nedense gazeteciler arasında abartılı tanımlamaları tercih edenlerin sayısı bir hayli fazla.

Muhteşem, görkemli, mükemmel ötesi gibi sıfatların haberlerini süslediğini düşünüyorlar herhalde. Neyse bunları bir kenara bırakayım da, gecede gözüme çarpanları anlatayım size.

Ayça BARUT
Tarih: 28 Kasım 2002
Yer: Ritz-Carlton Oteli'nin içindeki Shop&Miles sineması
Saat: 21.10

Davetiyede kokteyl saat 21.00'de yazdığı halde, "seçkin konuklar" henüz salonu doldurmamıştı biz içeri girdiğimizde. Malum, davetlere son anda katılmak daha bir havalı oluyor. (Onlara eskider "ekâbir" derlerdi, Ayçacığım) Sinemaların içinde görmeye alışık olduğumuz büfelerin yerine her türlü içkiyi bulabileceğiniz bir bar ve hemen arkasında da İstanbul'un gözde suşicilerinden Mori Sushi'nin bir bölümü var Shop&Miles sinemasında.

Sinemanın içinde suşici olunca da kanape yerine suşi dolu tepsiler dolaştırıyordu garsonlar kokteylde. (İyi ki gitmemişim!) Hepsi de son derece güler yüzlü olan garsonlar, bir şeyler yiyip içmeniz için oldukça da ısrarcıydı. Suşi yemek bana cazip gelmese de, daha sonra dolaştırılan çikolatalara hayır diyemedim.

Erol-İnci Aksoy, Erol-Tilda Tezman,Faruk-Hatçe Süren, Halil Bezmen'in eski eşi Selma Türkeş, Sima Lodrik, Filiz Akın- Sönmez Köksal, Mehmet-Canan Barlas flaşları ardı ardına patlatan isimler oldu galada. Zaten magazin muhabirleri hareketlenmeye başladığı zaman ünlü birinin geldiğini hemen anlıyorsunuz.

Salonun çok sıcak olduğundan yakınan bir bayana İnci Aksoy'un 'Bana çok iyi geldi' diye cevap verdiğini duydum bir ara. Annem, 'Bu kadar göğüs dekoltesiyle sıcak istemekte haklı kadıncağız' deyince, onun da yanımızdaki grubun sohbetine kulak misafiri olduğunu anladım. İnci  Hanım'ın yüzüne yaptırdığı estetikler hakkında bir süre konuştuktan sonra da yanlarından uzaklaştık.

ZATEN KOKTEYLDEN SONRA KAÇARLAR

Filmin gösterilmesine yakın salon iyice doldu. O sırada yanımızdan geçen bir organizasyon görevlisine sinema salonuna herkesin nasıl sığacağını sordum. Filmin üç salonda gösterileceğini söyleyen görevli "Zaten herkes filmi seyretmeye kalmaz" diye de ekledi. E haklılar tabii, kendilerini gösterdiler, haftalık magazin dergisine poz verdiler, suşilerini de yediler, filmi ne yapsınlar....

Film saat 22'yi biraz geçe başladı. Başrollerinde Catherine Deneuve, İsabelle Huppert, Emmanuelle Beart, Fanny Ardant gibi Fransız sinemasının ünlü oyuncularının oynadığı 8 Kadın'ı beğenerek izledik. Annem bazı yerleri saçma bulduğunu söyledi, ama ben o sahnelerin filme ayrı bir hava kattığını düşündüm. Anneme uzun uzun bunu anlatmaya çalıştıysam da başarılı olamadım, çünkü annem o sırada derin düşüncelere dalmış ve "Catherine Deneuve ne kadar da yaşlanmış" diye söyleniyordu.

Böylece 'muhteşem' gala gecemiz sona erdi.

Not: 8 Kadın, 6 Aralık'ta gösterime girecek.