Güncelleme Tarihi:
Fatih Müftülüğü'ne göre ilçede 177 kayıtlı çeşme var. Bunlardan 19'u bilinmeyen nedenlerden dolayı kaybolmuş. 7'si Demokrat Parti döneminde yol ve bulvar açılırken yıkılmış. 130'unun suyu akmıyor. Tamir edildi denilenlerin hali ise çok daha kötü.
Fatih'te, resmi kaynaklara göre 177 tarihi çeşmenin kaydı bulunuyor. Bunlardan 7'si Demokrat Parti döneminde, 1956-1957 yıllarında yol ve bulvar yapılırken yıkılmış. 19'unun ise, hangi nedenlerle yokolduğu bilinmiyor. Geriye kalan 151 çeşmenin durumu da berbat. 130'unun suyu akmıyor, 38'i harabe halinde, 26'sının da onarılması gerekiyor.
İstanbul'da tarihin nasıl katledildiğini görmek için Fatih'te bulunan çeşmelerin durumuna bakmak yeterli. İlçede yapımı 1485'e kadar uzanan çeşme görmek mümkün. Çeşmelerin büyük çoğunluğu da 16. ve 17. yüzyılda inşa edilmiş. Çeşmelerin yapıldıkları tarih kadar tadilat tarihleri de eski. Gerçek anlamda onarımla ilgili en son tarih, Mustafa Ağa Çeşmesi'ne (1668), 1980'de yapılan tadilat.
Bu çeşmelerle en son kim ilgilenmiş sorusuna verilecek cevap ise, kayıtlarda açıkça görülüyor. 1907-1912 yılları arasında yaşamış hayırseverler. Çünkü bu çeşmelerin büyük çoğunluğu, Birinci Dünya Savaşı'ndan önceki yıllarda elden geçirilmiş. 20. yüzyılın ise, tarihi çeşmeler için kara bir dönem olduğu görülüyor. Bunun en somut örneği, Fatih'in en genç çeşmesi olan ve cumhuriyetin anısına 1923'te yapılan Cumhuriyet Çeşmesi. Küçükmustafapaşa, Aya Kapısı sur girişi yanında bulunan ve bakımsız durumda bulunan bu çeşmenin suyu bile akmıyor.
Çeşmelere gösterilen bu ilgisizlik tablosundan yalnızca Fatih Neslişah Mahallesi sakinleri sıyrılıyor. Fatih Müftülüğü'nün kayıtlarında bu mahalle sakinlerinin bölgelerinde bulunan iki tarihi çeşmeyi tamir ettirdikleri ve suyunu akar hale getirdikleri belirtiliyor. Neslişah Mahallesi Muhtarı Hamit Başaran ise umutsuz: ‘‘Tamirat dediğin şey çeşmeyi yeşile boyamak ve araba yıkamak için suyunu akıtmaksa evet tamirat yapılmıştır. Ama bölgedeki çeşmelerin hali içler acısı. Vakıflar’a yaptığımız başvurular sonuçsuz kalıyor. Bu tarihi mirası kim koruyacak, merak ediyorum.''
151 çeşmeden
38’i harap durumda
ÇEŞME YÜZDE
Suyu akmıyor 130 73.4
Harap 38 21.4
Bakımsız 26 14.6
Yıktırılmış 7 3.9
Yokolmuş 19 10.7
Tamirat Faciası
Fatih Müftülüğü'nün kayıtlarını incelerken karşımıza iki kere Neslişah Mahallesi sakinleri çıktı. Kayıtlara göre Küçük Çeşme (1663) ve Yakup Kethüda (1585) çeşmelerini bu mahallenin sakinleri tamir ettirmiş ve çeşmelerin suyunu akar hale getirmişlerdi. Kimse kılını kıpırdatmazken tarihine sahip çıkan mahalle halkıyla tanışmak için hemen yola koyulduk.
Önce mahallenin muhtarı Hamit Başaran'ın kapısını çaldık. Heyecanla halkla tanışmak istediğimizi söyledik. Ama o öfkelendi: ‘‘Tamiratı gelin görün.''
İlk durak Su Nazırı Elhac Ahmed Galip Paşa Çeşmesi'ydi. Sulukule Caddesi'nde, kale duvarına bitişik çeşme 1888'de yapılmış. Üç satırlık kitabesi var. Üstündeki renkli boyalarla yapılmış yazıları, posterleri ve küfürleri okuduktan sonra çeşmeyi seçebildik. Tamir edilenlerden olmadığını söyleyince ‘‘O halde gelin'' dedi. 1663'te Ganem emini Ahmed Ağa'nın ruhu için yapılan Küçük Çeşme'ye götürdü bizi. Tamir adına yapılan şeyin çeşmenin yeşil renge boyanmasından ibaretti. Müftülük kayıtlarında ‘‘tamir edildi'' diye geçen ibarenin ne anlama geldiği böylece ortaya çıktı. Tamir edildiği iddia edilen Yakup Kethüda Çeşmesi'nde de durum aynıydı. Kuruçınar Sokağı'nda bulunan bu çeşme 1585'te yapılmış. Çeşmenin ihtişamını yok etmek için belli ki herkes elinden geleni yapmış. Suyunun akması ise, arabası olanların isteği!
‘‘Bitmedi'' dedi muhtar. Karabaş Mahallesi Sofalıçeşme Caddesi'ni kesen iki sokağın köşesine götürdi bizi. Çeşme falan yok. Çünkü bir köfteci çeşmeyi brandayla kapatıp önüne tezgahını kurmuş. Mahalle sakinleri 1585 tarihli bir çeşme yerine köfteciyi görmekten memnun görünüyor.