Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi’nin yapıldığı Brüksel’in ardından Azerbaycan’a tarihi bir ziyaret yaptı. Erdoğan Azerbaycan’da, 28 yıl sonra Ermenistan işgalinden kurtarılan Dağlık Karabağ’ın sembol şehri Şuşa’yı ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile Bakü’den Şuşa’ya karayoluyla geldi. Erdoğan, Fuzuli’deki mola noktasında aracından inerek kendisini bekleyen Aliyev ile kucaklaştı. İki lider, daha sonra aynı araçla Şuşa’ya gitti.
ALİYEV BİLGİ VERDİ
Aliyev, Şuşa’daki imar ve inşaat faaliyetleriyle ilgili Erdoğan’a bilgi verdi. Erdoğan için daha sonra Şuşa Valiliği’nde resmi karşılama töreni düzenlendi. Aliyev, Erdoğan’ı makam aracından inişinde samimi şekilde karşıladı. Erdoğan, tören kıtasını selamladıktan sonra iki ülkenin milli marşları çalındı. İki lider, baş başa görüşmelerin ardından basın toplantısına geldiklerinde davetlilerin alkışlarıyla karşılandı. Türkiye ile Azerbaycan arasında Şuşa Beyannamesi’ni imzalayan Erdoğan ve Aliyev ortak basın toplantısı düzenledi.
ALİYEV: TARİHİ BİR GÜN
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev de imzalanan Şuşa Sözleşmesi’nin 100 yıl önce imzalanan Kars Anlaşması’na atıfta bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bugün tarihi bir gündür. Kardeşimi Şuşa’da Karabağ’da selamlamak istiyorum. Müttefiklik beyannamesi ilişkilerimizi en yüksek düzeye taşıyacak. Bu beyanname gelecek ilişkilerimizin teminatıdır. Azerbaycan ile Türkiye dünya çapında birbirine en yakın olan ülkelerdir. Tarih, medeniyet, ortak geçmiş, dilimiz, dinimiz ortaktır. Dünya çapında bir müttefiklik işbirliği yapıyoruz. Bundan sonra da birbirimizin yanında olacağız. Şuşa Beyannamesi savunma sanayisi ve nakliyede karşılıklı yardımı içeriyor. Tüm Azerbaycan halkı ve dünyanın gözü buradadır. Şuşa’da dalgalanan Azerbaycan ve Türkiye bayrakları bizim beraberliğimizi gösteriyor. Türkiye’nin desteğini unutmayacağız. Karabağ muharebesi sonrası Ermenistan diz çöktü. Türkiye-Azerbaycan birliği ebedidir.”
SUŞA BEYANNAMESİ
Şuşa Beyannamesi’nde özetle şu ifadeler yer aldı: “Taraflar, Azerbaycan’ın işgalden kurtarılan topraklarında Türkiye-Rusya Ortak Merkezi’nin faaliyetlerine Türkiye’nin katkılarının bölgedeki barış, istikrar ve refahın sağlanmasında önemli rol oynadığına vurgu yaparlar. Taraflardan birinin kanaatine göre onun bağımsızlığına, egemenliğine, toprak bütünlüğüne, sınırlarının dokunulmazlığına veya güvenliğine karşı üçüncü bir devlet veya devletler tarafından tehdit ve saldırı gerçekleştirildiğinde, taraflar, ortak istişareler yapacak ve BM Şartı’nın amaç ve ilkelerine uygun girişimlerde bulunacak, birbirine BM Şartı’na uygun şekilde gerekli yardımı yapacaklardır. Taraflar, iki devlet arasında geliştirilen askeri-siyasi işbirliğinin üçüncü devletlere karşı olmadığını belirtirler. Taraflar, Ermenistan’ın Türkiye’ye karşı asılsız iddialarının, tarihin çarpıtılarak siyasallaştırılması girişimlerinin bölgede barış ve istikrara zarar verdiğini vurgulamaktadır.”
ERDOĞAN: FARKLI BİR HEYECAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak basın toplantısındaki konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Bugün farklı bir heyecan içindeyiz. Daha önce verdiğimiz sözümüzü bugün yerine getiriyoruz. 44 günlük bir savaşın ardından Karabağ, sahiplerinin eline geçmiş oldu. Ermeni mezaliminden, işgalinden kurtulmuş oldu. 15 Haziran Azerbaycan milli günü vesilesiyle Haydar Aliyev’i rahmetle anmadan geçemeyeceğiz. Kahraman Azerbaycan ordusunun Karabağ zaferimizin sevincini kardeşim Aliyev’le birlikte 10 Aralık günü Bakü’de beraberce paylaştık. O gün bambaşka bir coşku, heyecan vardı. 6 ay sonra bu defa kadim şehir Şuşa’da kendisiyle beraber olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.
KARABAĞ AYAĞA KALKACAK
Verdiğimiz söz yerine gelmiş durumda. Azerbaycan halkının Karabağ zaferini tebrik ediyorum. Tarihte birçok sanatçı yetiştirmiş Azerbaycan’ın kültür başkenti Şuşa’dan bölgemize ve dünyaya vereceğimiz mesajların çok önemli olduğuna inanıyorum. Aliyev’in vizyoner liderliğinde azatlığına kavuşan Karabağ’ı yeniden ayağa kaldıracak çalışmaları takip ediyorum. Havalimanlarına kavuştuktan sonra buralara geliş gidişler daha artacak. Turizmde bölge ciddi bir sıçramayı bu dönemde yaşayacak. Karabağ tekrar eski ihtişamına ve öz kimliğine kavuşacaktır. Fuzuli, Cebrail, Laçin, Şuşa gibi Karabağ’ın kadim yerleşim yerlerinin tekrar yükseldiği günleri göreceğiz. Türkiye olarak yeniden inşa faaliyetlerinde de kardeşlerimize her türlü katkıyı veriyoruz. En kısa sürede evlerine dönmelerini beklediğimiz Azeri kardeşlerimiz için her türlü çabayı göstereceğiz. Bu konuda değerli kardeşimin özel çalışmaları var. Buranın gerçek sahipleri tekrar evlerine dönsün. Onlara gerek mali destek gerek iş imkanı noktasında her türlü desteği vererek Azeri kardeşlerimizin kendi evlerine geri dönmeleri buraları zenginleştirecektir.
BİR DAHA BÖYLE BİR FELAKET YAŞAMAYACAK
Bir yandan yıkımları telafi ederken diğer yandan Karabağ ve Azerbaycan topraklarının bir daha böyle felaket yaşamaması için gereken tedbirleri alacağız. Bizim de TOKİ ile birlikte bölgenin tamamında atmayı planladığımız adımlar var. TOKİ’nin buradaki karşı kurumuyla çalışarak bu adımları atacağız. Bölge üzerinde etkisi olan herkesi hakikatleri görmeye, Azerbaycan halkının zaferini kabullenmeye geleceğe bakmaya devam ediyorum.
Azerbaycan’la dev projeleri tamamladık. Bugün tek millet iki devlet temelinde yükselttiğimiz ilişkilerimizi ileriye taşıyacak yeni tarihi adımı attık bu adım önemli. Bu adımı daha da güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz.
BİZİM GÜCÜMÜZ AZERBAYCAN’IN GÜCÜ...
Sadece iki ülke değil bölgeyi kapsayan kararlılığın yattığını görüyoruz. Şuşa’da en kısa sürede bir başkonsolosluk açmayı planlıyoruz. Böylece bölgede gerçekleştireceğimiz faaliyetlerin hızlı ve etkin yürütülmesini sağlayacağız. Azerbaycan’ın güney koridoru projesini de destekliyorum. Bu projeyle doğudan batıya herkesin istifade edeceği yeni orta koridor açılacaktır.
Baykar’ın yönetiminden Haluk Bey’e bir onur madalyası verdiler. Ben de aile adına kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum. Burada İHA’lar, SİHA’lar ciddi işler gördüler. Bu savunma sanayindeki ilişkilerimiz bundan sonra çok daha farklı gelişecektir. Bizim gücümüz Azerbaycan’ın gücü, Azerbaycan’ın gücü de bizim gücümüz.
ERMENİSTAN’A: FIRSAT KAÇMASIN
Erdoğan konuşmasında Ermenistan yönetimine de şu çağrıyı yaptı: “Ateşkesten sonra artık bölgede tüm taraflar için yeni işbirliği imkânları doğmuştur. Ermenistan’ın kendisine uzatılan iyi niyet dayanışma elini tutmasını ortak geleceği birlikte şekillendirme fırsatını iyi kullanmasını temenni ediyoruz. Altılı platformda bildiğiniz gibi Rusya, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve İran. Bu altılı platformla birlikte artık istiyoruz ki bölge suhuletle barış içinde yaşanan bölge olsun. Bu adımı atmak için biz gardaşımla birlikte her türlü fedakârlığa varız. Sayın Putin bütün fedakârlığa var. Atılacak adımlarla bölge barış bölgesi haline gelmiş olsun.
NORMALLEŞME İÇİN GEREKENİ YAPARIZ
Bu tarihi fırsatın geçekçi olmayan hevesler, söylemler ve eylemlerle kaçırılmaması en büyük dileğimizdir. Bölgede herkesin nefret ve tahrik siyasetinden vazgeçerek barış ve işbirliğine yönelmesi şarttır. Böyle iklim oluştuğunda Ermenistan ile normalleşme için üzerimize düşeni yapacağımızı söylüyoruz. Bu süreç barış anlaşmasıyla çok daha sağlıklı yürüyecektir. Aliyev’le yaptığımız görüşmede ilişkilerimizi tekrar etraflıca değerlendirdik. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konsey toplantısını Türkiye’de yapacağız. Bu adımlar karşılıklı ilişkilerimizi kolaylaştıracak, bizleri birbirimize daha da yakınlaştıracak.”
Erdoğan çifti Şuşa Valiliği önünde incelemelerde bulundu.
İŞGALDEN KURTARILMIŞTI
Dağlık Karabağ’ın kalbi diye nitelendirilen Şuşa kenti, geçen yıl kasım ayında 28 yıllık Ermenistan işgalinden kurtarılmıştı. Azerbaycan askerleri şehre bayraklar sırtlarında girerken böyle görüntülenmişti.