Güncelleme Tarihi:
HANİFE İnci, her yıl meme kanseri teşhisi konulan, Türkiye’deki 20 bin kadından biri. Ancak İnci’nin hikâyesi baştan sona mucizelerle dolu. 2015 yılında 34 yaşındayken, rüyasında memesinde kitle gören, ertesi gün hastaneye koşan ve kanser teşhisi alan İnci’ye, çocuk sahibi olabilmesi için tedavi öncesi yumurtalıklarının dondurulması gerektiği söylendi. Bir kızı olan İnci, “Kızımın canı sağ olsun. Başka çocuk istemiyorum” diyerek tedaviye başladı. Bu süreçte eşi, kızı ve doktoru en büyük destekçisi oldu. Kanseri atlattıktan 4 yıl sonra 2019 yılında ise başka bir sürpriz kapısını yine hastane koridorunda çaldı.
‘HAMİLE OLMAM İMKÂNSIZ’
Aldığı ilaçlar nedeniyle hamile kalması imkânsıza yakın olan İnci, tomografi çektirmek için damardan radyoaktif ilaç aldı. Bu esnada radyoloji uzmanı doktor panikle içeri girdi ve İnci’nin kolundan ilaçları alarak “Hamile misin?” diye sordu. İnci, “Ben menopozdayım. Hamile olmam imkânsız” dedi. Ancak İnci’nin hamile olduğu ortaya çıktı. Ancak bebek radyasyona maruz kaldığı için riskli durumdaydı. Yapılan tahliller hem doktorları hem de İnci ailesini şaşırttı. Her şey yolunda gitti ve Hanife İnci, 6 Aralık 2019’da çok sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdi.
‘DOKTORA SARILIP AĞLADIM’
Hanife İnci, teşhis aldığı ilk anda ve sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ultrasonda görülen kitlenin ardından genel cerrah ve meme cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Bülent Çitgez’in kapısını çaldım. Tedirginliğimi görünce ‘Çok mu korkuyorsun? Ben olsam ben de korkardım’ dedi. Bunun üzerine doktoruma sarılıp ağlamaya başladım. Ertesi gün biyopsi yapıldı. Bu kez Bülent Bey, ‘Torunlarının düğününü bile görürsün. Korkma. Birinci evrede henüz’ dedi. Bunun üzerine bana bir güç geldi ve ‘Kanserden ölmeyeceğim’ dedim. Odadan çıktım.
‘O BİZİM MUCİZEMİZ’
4 yıl sonra rutin kontrol için hastaneye gittim. Radyoloji uzmanı doktor damar yolumdan radyoaktif ilaç vererek tomografi için hazırladı. Kısa bir süre sonra panikle odaya geldi. Hamile olduğumu söyleyerek hemen ilacı durdurdu. Bunun imkânsız olduğunu söyledim. Testler yapıldı ve doğruydu. Ancak bebek radyasyona maruz kaldığı için riskli durumdaydı. Gerekli tahliller yapıldı, hamileliğim devam etti. Bebeğin alınması gerektiği düşüncesiyle başta çok üzülmüştük. Doktor ise bize dönüp ‘Bebek aşırı sağlıklı’ dedi. Son ana kadar hep bir tedirginlik yaşadım oğlum için. Ancak o bizim mucizemiz oldu. Enis Vefa şimdi 1.5 yaşında.”
‘NADİR BİR DURUM’
SAĞLIK Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Etfal Sağlık Uygulama Araştırma Merkezi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Çitgez, bu tedavi sırasında hamileliğin çok nadir görüldüğünü belirtti. Meme kanseri sonrasında hormon tedavisinin de hamile kalmayı zorlaştırdığını belirten Doç. Dr. Çitgez, “Tamoksifen sitrat etken maddeli ilacı kullanan kadınlar bu ilacı kullandıkları sırada adet görüyorsa hamile kalabilirler ancak yine de nadir görülen bir durumdur. Bebekte anomali riskinden kaçınmak için, tamoksifen sitrat tedavisi sırasında ve kesilmesinden en az 3 ay sonrasına kadar gebelik önerilmiyor. Ayrıca, meme kanseri hastalarında, sitostatik tedaviye maruz kalmış kadınlarda menopozun daha erken ortaya çıktığı göz önüne alındığında, aldığı kemoterapi ile hamile kalma şansı azalmış olabilir ve tamoksifen de erken menopoza katkıda bulunabilir” dedi.