Güncelleme Tarihi:
Ravda Nur, “Erken evlenen eğitim görmüyor. Çocuk doğuruyor. Evliliğe karşı değilim ama ben öyle bir hayat tarzı hiçbir zaman hayal etmedim. Her zaman eğitimli, güçlü, insanlara muhtaç olmayan, kendi geliri, işi olan biri olarak toplumun bir parçası olmak istedim” diyor. Abilerine de evlendirilmesi için baskı yapıldı. Ancak babası daha sonra kızının arkasında durmayı, çevresinden gelen baskılara karşı koymayı seçti.
AİLELER ONUNLA KONUŞMAYI YASAKLADI
Bir yandan kamptaki liseye devam ederken diğer yandan kapı kapı dolaşarak aileleri kızlarını okula göndermeleri için ikna etmeye çalıştı. Pes etmedi. Aileler bu yüzden kızlarına onunla konuşmayı yasakladılar. Hatta babasına giderek “Kızın kötü örnek oluyor. Bir daha evimize gelirse kötü sözler söyleyeceğim” diyenler oldu. Bu arada kampta 18 yaşın altında evlilikler yasaklanmıştı. Ancak bu, aileleri durdurmadı ve kız çocuklarını evlendirmeye devam ettiler.
Ravda Nur Türkçeyi yaklaşık 2 ayda öğrenmişti, her fırsatta konuşa konuşa geliştirdi. Liseyi kampta bitirdi. ABD Kaliforniya Üniversitesi’nden aldığı bursla 4 aylığına İngilizce öğrenmeye gitti. Dışişleri Bakanlığı’nda staj yaptı. Yüzde yüz bursla Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde okumaya başladı. Dönemin yöneticilerinin ilgisini çekti. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Kilis’e geldiğinde görüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Beştepe’ye davet edildi ve Türk vatandaşlığına geçti. Hakkında belgesel çekildi. Uluslararası toplantılarda konuşmalar yapan Ravda Nur önümüzdeki eylülde de BM Genel Kurulu’nda konuşmaya hazırlanıyor.
Ravda Nur, altı ay önce hayallerini kurumsallaştırdı ve adını taşıyan bir dernek kurdu. Pek çok uluslararası fondan, Malala Vakfı dahil, ve farklı ülkelerden destek almayı başardı. Erken evlilikleri önleme ve okula özendirmenin yanında, eşleri ölen yalnız kadınlara meslek edindirme, kamptan çıkıp hayata entegre olmaları için çalışmalar da yapmayı hedefliyor.
‘MÜLTECİ OLMAK BENİM SUÇUM DEĞİL’
Gaziantep’teki derneğinde konuştuğumuz Ravda Nur, “Küçükken cerrah olmak istiyordum. Ama savaştan sonra psikolojim çok etkilendi, artık doktor olmak istemiyordum. Şimdi bu okulumu bitirip, daha çok insana yardımcı olmak istiyorum. Ben mülteci olarak doğmadım. Ülkemde savaş olması benim suçum değil. Suriyeli olmak da mülteci olmak da suçum değil. Hem mültecilerin hem de kızların hakkını savunmak, sesimi dünyaya duyurmak istiyorum. Suriye’nin Malalası (Nobel Barış Ödüllü insan hakları aktivisti) olmak istiyorum” diyor.
Babasının artık kendisiyle gurur duyduğunu anlatan Ravda Nur, “Ailem hâlâ kampta. Benden sonra kız kardeşlerimi de istemeye gelmeye başladılar. Akrabalar babama, ‘Ravda’ya bir şey diyemiyorsan diğer kızlarını evlendir, onun gibi olmasınlar’ diye baskı yapıyorlardı. Ama üç kız kardeşimi de okullara yerleştirdim. Biri pilot, biri avukat, biri de çocuk doktoru olmak istiyor” diye anlatıyor.
ADIMI DUYANLARA UMUT OLMAK İSTİYORUM
Sadece kardeşlerinin değil, diğer Suriyeli kızların da onu örnek aldığını anlatan Ravda Nur, “Ben çok zor şartlardan çıktım, azimle ideallerimi gerçekleştirdim. Umut olmaya devam etmek istiyorum. Artık bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Ben kendimden başladım. Adımı duyanlara umut olmak, onların da yapabileceklerine inanmalarını istiyorum” diyor.