Güncelleme Tarihi:
Özellikle buraya 20 kilometre uzaklıktaki Cisr-Üş Şuğur ve Hama kentlerinden kaçan Suriyeliler, köydeki bahçelerin arasına kurdukları derme çatma çadırlara yerleşmeye devam ediyor. Aralarında askerlerin de bulunduğu yüzlerce kişi, Türkiye'den kendilerine sahip çıkmasını istedi. Zor koşullarda yaşam savaşı veren Suriyeliler, anlattıkları ile ülkede yaşanan kaosu ve dramı da gözler önüne serdi.
NEDEN TÜRKİYE?
Bahçede adeta küçük bir mahalle kuran Suriyeliler, hükümetin 1980 yılında tandırda ekmek pişirme ile fırın açmayı yasakladığını, bugüne kadar devletin ekmek üretip sattığını, olaylardan sonra fırınların ekmek üretimini durdurarak insanların aç bıraktığını, alış veriş merkezlerinin de kapatıldığını bildirdi. Askerlerin halkı baskı altında tuttuğunu göstericilerin üzerlerine ateş açıldığını belirten Suriyeliler, kendilerine sahip çıkılmasını istedi.
TÜRKİYE SINIRINDAKİ SURİYELİLER YARDIMA MUHTAÇ / Foto Galeri
Türkiye tarafındaki akrabaların gıda yardımı ile ayakta durmaya çalışan Suriyeliler, El Muhaberat'ın Lübnan sınırına kaçmaları halinde peşlerine düşüp kendilerine öldürebileceği için Türkiye sınırına geldiklerini, Türkiye'den çekinen Suriye'nin istihbaratçılarının burada kendilerine müdahale edemediğini bu yüzden güvenli bir bölge haline gelen Hırıptıjöz Köyü'ne kaçtıklarını anlattı.
HALKIMIZA ATEŞ AÇMAK İSTEMEDİĞİMİZ İÇİN KAÇTIK
Hama kentinde askerlik yaparken 10 asker arkadaşı ile kaçıp Hırıptıjöz Köyü'ne geldiğini belirten onbaşı Hasan Ali başından geçenleri şöyle anlattı: "Ben 10 gün önce askerlik yaptığım yer olan Hama kentinden kaçtım. Onbaşı olarak görev yapıyordum. Bizden göstericilerin üzerine ateş açmamızı istediler. Bize göstericilerin silahlı olduğu söylenip ateş etmemiz istendi.
Özellikle Sünni askerleri öne koyup ateş etmelerini istiyorlar bunların arkasında da El Muhaberat görevlileri var, ateş etmeyenleri sırtlarından vuruyorlar. Hama kenti civarına geldiğimizde ateş açmamız istendi, 10 arkadaşımla havaya ateş açtık. Halkın silahsız olduğunu görünce bir fırsatını bulup kaçtık ve buraya geldik, burada benim gibi çok zor durumda birçok insan var."
TECAVÜZ EDİYORLAR
Kaçan askerlerden Servet Araf Faydo ise şunları söyledi: "Ben 1.5 yıllık mecburi askerlik için olayların ilk çıktığı Dera kentine gitmiştim. 5 aydır askerim. Olaylar başladıktan sonra gösteri yapan insanlara rastgele ateş açıldı. Hatta insanlara tecavüz edildi, öldürüldüler, hepsi gözlerimizin önünde oldu. Karşı gelen göstericiler öldürüldü. Çocukların insanların başlarına botlarla vurarak öldürdüler. Bunları görünce kaçıp buraya sığındım."
Ailesi ile Hırıptıjöz Köyü'ne gelen Ali Allevi ise askerlerin üzerine ateş açması nedeniyle ağabeyi Faik Allevi'nin öldüğünü, Halit Allevi'nin ise yaralandığını söyledi. Bu gelişme üzerine ölen ağabeyinin 5 çocuğu ve eşini alarak Hırıptıjöz Köyü'ne kaçtıklarını anlatan Allevi, "Burada ne yapacağımızı olayların ne kadar süreceğini bilmiyorum. Burada ölmek istemiyorum. Bize sahip çıkılmasını istiyoruz çocuklarla birlikte perişan olduk" diye konuştu.
TÜRK CEP TELEFONU HATTI KULLANIYORLAR
Hırıptıjöz Köyü'nde toplanan Suriyeliler, buranın Türk GSM hatlarının kapsam alanında olması nedeniyle Türk cep telefonu hatlarını kullanıyor. Kendi aralarında sürekli haberleşen ve gelişmeleri takip etmeye çalışan Suriyeliler, satın aldıkları kontörleri de bu imkanı olmayan akrabalarına gönderip, iletişimi kopartmamaya gayret gösteriyor.
ÇADIRDA DÜNYAYA GELDİ
Bu arada Hatice Emta adlı Suriyeli kadın kaçtığı Hırıptıjöz Köyü'nde 5 gün önce Hamida adını verdiği bir kız bebek dünyaya getirdi. Çok büyük zorluk yaşadıklarını ifade eden genç kadın, kendine ve çocuklarına sahip çıkılmasını istendi.
YAYLADAĞI'NDAKİ ÇADIRLARDA 2 BİN 900 KİŞİ VAR
Öte yandan Yayladağı'ndaki çadır kentte kalan Suriyeli sayısının 2 bin 900 olduğu belirtildi, Bu arada çadır kent içerisinde görüntü alınmasının engellenmesi için çevresindeki demir korkulukları mavi bir branda çekildi. Çadır kente Sağlık Müdürlüğü tarafından kurulan 10'ar yataklı 4 revire hizmet vermek için mobil laboratuar ve röntgen araçlarının getirildi.
ALTINÖZÜ'NDE 3 BİN KİŞİ
Öte yandan Hatay'ın Altınözü İlçesi'ndeki eski TEKEL binasına kurulan çadır kente yaklaşın 3 bin Suriyelinin yerleştirildiği bildirildi. Polis tarafından çember altına alınan alanda Kızılay'ın günde üç öğün sıcak yemek servisi yaparken İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kurulan revirlerde de sağlık hizmeti veriliyor. Buradaki çadır kentte 5 bin kişinin konuk edilebilecek şekilde hazırlık yapıldığı da bildirildi.
Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nden de dün 10 kişilik bir grup Türkiye'ye sığındı, bu kişiler de Yayladağı'ndaki çadır kentte yerleştirildi. Her iki ilçedeki çadır kentlerde toplam 5 bin 900 kişinin ağırlanırken Türkiye'ye bugün şuana kadar gelen olmadı.