Güncelleme Tarihi:
Muhalifler tarafından kurulan Suriye Ulusal Konseyi'nden (SUK) yapılan yazılı açıklamada, güvenlik güçlerinin son 48 saat içinde başta Humus, İdlib ve Zavyiye dağı olmak üzere ülkenin birçok bölgesinde yaklaşık 250 kişiyi öldürdüğü belirtildi.
SUK, Birlemiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin acil bir oturum gerçekleştirerek, söz konusu yerleri "güvenli bölge" ilan edip, uluslararası koruma altına almasını istedi. BM Güvenlik Konseyi'nden, rejim güçlerini bu bölgelerden çekilmeye zorlamasını isteyen SUK, Arap Birliği'nin de acilen toplanmasını talep etti.
Açıklamada, "Arap Birliği'nin, Esad rejiminin gerçekleştirdiği kanlı katliamları kınayarak, Suriyeli sivillerin korunması adına gerekli önlemlerin alınması için BM ile işbirliği yapmalı" denildi.
Bahsi geçen bölgelerin "afet bölgesi" ilan edilmesi gerektiğini belirten SUK ayrıca, başta Uluslararası Kızıl Haç örgütü olmak üzere yardım kuruluşlarının bu yerlere doğrudan müdahale ederek, insani yardım ulaştırmasını istedi.
"ÖLÜMLER KABUL EDİLEMEZ"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Esad rejiminin Arap Birliği ile protokol imzalamasına rağmen, ölümlerin devam etmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, eski Lübnan Başbakanı Saad Hariri'yi kabulüne katılan Davutoğlu, çıkışta Hariri ile birlikte gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hariri ile geçmişe dayanan iyi dostluk ilişkileri olduğunu kaydeden Davutoğlu, bölgede çok önemli değişiklikler olduğunu ve zaman zaman Hariri ile yeniden istişarelerde bulunma ihtiyacı hissettiklerini söyledi.
Bölgede tarihi dönüşümler yaşandığını vurgulayan Davutoğlu, "Tunus'ta seçimler oldu. Libya'da değişim süreci devam ediyor. Mısır'da seçim süreci sürüyor. Suriye halkı için demokrasi, hukukun üstünlüğü ve şeffaflık hedefine ulaşmak için doğru zaman" dedi.
Bir gazetecinin, protokolün imzalanmasının ardından Suriye'deki durumu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Davutoğlu, Arap Birliği'nin girişimini desteklediklerini belirterek, "Bu girişimin başında Arap Ligi ile istişareler gerçekleştirdik. Bu girişimin, tutukluların bırakılması, gözlemcilerin ülkeye girmesi gibi önemli boyutları var. Biz bu girişimin bütünüyle başarılı olmasını istiyoruz. Türkiye bu girişimin başarılı olması için elinden gelen herşeyi yapacak. Ama protokolün imzalanmasının ardından bile Suriye'de çok sayıda insan öldürüldü, bu kabul edilemez" diye konuştu.
Protokol imzalamanın Arap Birliği ile işbirliğine gidileceğinin kabulü anlamına geldiğini kaydeden Davutoğlu, "Arap Ligi'nin öncelikli amacı dökülen kanı bir an önce durdurmak. Ama imzaların ardından insanlar öldürülmeye devam ediyor. Biz durumu yakından takip ediyoruz. Yarın ilk ekip Suriye'ye gidecek. Biz Arap Ligi'ne yardımcı olmaya devam edeceğiz. Bu katliamın sona ermesini umuyoruz" dedi.
       Â
HARİRİ: SURİYE, PROTOKOLÜ YERİNE GETİRMEDİ
Eski Lübnan Başbakanı Saad Hariri de gazetecilere yaptığı açıklamada, Davutoğlu ve Erdoğan ile bölgedeki son gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi.
Suriye ile Arap Birliği arasındaki anlaşmaya değinen Hariri, Suriye'nin Arap Birliği'nin protokolüne imza atmasına rağmen halen protokolün gereğini yerine getirmediğini kaydederek, "Protokolün içinde sivillerin öldürülmemesi maddesi vardı ama sanki Suriye imzadan sonra öldürme mekanizmasını daha da hızlandırdı. Protokolde sadece gözlemci gönderilmesi yok. Sivil ölümlerin durması, askeri birliklerin kentlerden çekilmesi ve tutukluların serbest bırakılması meseleleri de var protokolde. Bu gibi hususlar şu anda hayata geçirilmiş değil. Dolayısıyla protokolün gereği yapılmıyor" diye konuştu.