Güncelleme Tarihi:
Brander, “Suriye’de 2005’te büyük bir kuraklık oldu. İnsanlar köylerden kentlere göç ettiler ve kentlerde iç karışıklık çıktı. Suriye savaşının sebeplerinden biri de iklim” dedi. Önceki gün Moda Deniz Kulübü’nde bir sunum yaparak iklim değişikliğinin etkilerini anlatan Brander, iklim değişikliğine karşı bireysel mücadelenin önemli olsa da etkili olmadığını belirterek, “Tek çare tüm ülkelerin ortak hareket etmesi” dedi. Prof. Brander şunları söyledi:
“Sıcak sulardan gelen türler iklim değişikliğiyle göçe başladı. Süveyş Kanalı’nı takip ederek Akdeniz’e gelen türler var. Geldikleri ortama adapte olmaya çalışıyorlar ve başarılı oluyorlar.
BALIKLAR GÖÇ EDİYOR
Akdeniz’i takip etmelisiniz ama bu canlılar Karadeniz için büyük sıkıntı yaratabilir. Tüm dünyada iklim değişikliğiyle mücadele konusunda bir uyanış ve hareketlilik var. Her yerde söylediğim gibi tüm ülkelerin hep birlikte çalışması ve ortak amaç uğruna politikalarını belirlemesi gerekiyor. Türk bilim insanlarının da çabaladıklarını biliyorum.”
HAZIR OLMALIYIZ
TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise konuşmasında şunları söyledi: “İklim değişikliği sadece ekonomik, ekolojik değil bir güvenlik sorunudur ve buna hazır olmak zorundayız. Daha şimdiden deniz çayırlarının çiçeklenmelerinin değiştiğini, yılan balıklarının nehirlere girişlerinin azaldığını, sert ve yumuşak mercanların ani sıcaklık değişimleri sonucu bazı bölgelerde toplu ölümleri olduğunu biliyoruz. Yabancı istilacı türlerin sayısının arttığını hatta balık göçlerinin bile sıcaklıklardaki artışa bağlı olarak değiştiğini biliyoruz. Son zamanlarda okyanuslardaki aşırı ısınma ve plankton patlamaları sonucu binlerce ton somon balığının öldüğünü de biliyoruz. Bu ölümlerin mali portresi milyonlarca dolar olarak hesaplanıyor. Yapılan son çalışmalar okyanus ve denizlerdeki her bir santigratlık sıcaklık artışı deniz canlılarının kütlesini yüzde 5 olarak azaltmaktadır. Bu azalmanın nedeni deniz suyunun daha asit bir nitelik kazanması ve deniz suyundaki çözünmüş oksijenin azalarak çoğu deniz canlılarının yaşamını sınırlaması anlamına gelmektedir.”