Suriye, Türkiye'nin sabrını nasıl taşırdı

Güncelleme Tarihi:

Suriye, Türkiyenin sabrını nasıl taşırdı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2011 00:00

Mısır ve Libya'daki gelişmelere kıyasla Suriye konusunda daha temkinli bir yol izleyen Ankara'nın Şam politikası aylar içerisinde adım adım sertleşti. Bu tutum değişikliğinde Esad yönetiminin hem attığı hem de atmadığı adımlar etkili oldu.

Haberin Devamı

Suriye'deki gerginlik Mart ayında siyasi tutukluların serbest bırakılması için yapılan gösterilerle başladı ve kısa bir süre sonra olaylar kanlı bir hâl aldı. Olaylar büyüdükçe dünyanın Suriye'ye tepkisi şiddetlenirken, Türkiye başından bu yana Şam'la diyaloğu sürdüren ülke oldu.

İŞTE TÜRKİYE'NİN ADIM ADIM SERTLEŞEN ÜSLUBU

21 Mart: Türkiye'den ilk değerlendirme Başbakan Tayyip Erdoğan'dan geldi. Erdoğan, Suriye'yi kaygıyla izlediklerini belirterek, Esad'a "halkını dinle" çağrısı yaptı.

Cengiz Özbek
hurriyet.com.tr

Türkiye bu aşamadan sonra sürekli olarak Suriye'ye "reformları hızlandırma" çağrısı yaptı. Mart ayı sonlarına doğru Erdoğan bu kez, "Suriye'de gelişmelere tabi sessiz kalmamız mümkün değil" açıklaması yaptı.

23 Nisan: Suriye, gösterilerin başlamasından bu yana en kanlı gününü yaşadı ve 75 kişi hayatını kaybetti. Dışişleri Bakanlığı, can kayıplarından "derin endişe ve üzüntü duyulduğunu" bildirdi.

Haberin Devamı

Bu olayın ardından olaylar durulmasa da hız keserek devam etti. Suriye'de suların yatıştığı düşünülmeye başlanmıştı ki Haziran ayıyla birlikte olaylar daha da şiddetlendi.

6 Haziran: Türkiye sınırına yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Cisr eş Şuğur kasabasında 120 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. Suriye ordusu sınır bölgelerinde operasyon başlattı. Suriye'den binlerce kişi kaçarak, Türkiye'ye gelmeye başladı.

9 Haziran: Erdoğan, bu gelişmeler üzerine ilk kez Esad ailesini doğrudan eleştirdi. Erdoğan, "Görüntüler ortada iken Esad bana farklı şeyler söyledi. Maalesef Esad ailesi özellikle de Mahir Esad insani davranmıyor" dedi.

20 Haziran: Devlet Başkanı Esad, reform için bir yol haritası ve takvim açıklayarak, ulusal diyalog sürecini başlattı. Türkiye'nin bu gelişmeye tepkisi "yetmez ama evet" diyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den geldi.

DIŞİŞLERİ: SABIRLA TAKİP EDİYORUZ

17 Temmuz: ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, kritik bir dönemde gerçekleştirdiği Ankara ziyareti sırasında, Suriye'de halkın isteği olmadan dışarıdan bir girişime kalkışılmasının söz konusu olmadığını söyledi.

31 Temmuz: Suriye ordusu, operasyonlarını sınır bölgesinden Hama'ya doğru genişletti. Ramazan'ın başında başlatılan bu operasyon büyük tepki çekti. Dışişleri, olayların "çok yakından ve sabırla" takip edildiğini bildirdi.

Haberin Devamı

1 Ağustos: Davutoğlu, Suriye'de muhaliflere yönelik operasyonların "hem zamanlamasının hem yönteminin son derece yanlış" olduğunu söyledi.

6 Ağustos: Başbakan Erdoğan, Suriye konusunda dünyada en çok yankı getiren açıklamasını yaptı: "Suriye meselesi bizim bir iç meselemizdir. Bugüne kadar birçok şeyi acaba halledebilir miyiz, söylenenler yerini bulur mu diye çok sabrettik. Artık burada da sabrın son anlarına geldik."

9 Ağustos: Davutoğlu, Şam'a gitti. Esad ile 6.5 saat süren görüşmesinin ardından Türkiye'ye dönüşünde, "Önümüzdeki günlerde önemli gelişmeler olacak. 10-15 gün içerisinde reform yönünde adımların atılmasını umuyorum" dedi.

10 Ağustos: Bu görüşmeden kısa bir süre sonra Hama'dan tankların çekildiği haberi geldi ve Esad yönetimi kente gazeteci almayı kabul etti.

Haberin Devamı

15 Ağustos: Ancak bu iyimser havanın etkisi pek uzun sürmedi. Kısa bir süre sonra Suriye ordusu kıyı şehirlerinde operasyona başlayınca Davutoğlu aracılığıyla Türkiye tonunu daha da sertleştirdi:" Sivil halka yönelik olan ve şehirlerde yoğunlaşan bu operasyonlar derhal durdurulmalıdır. Eğer operasyonlar durmazsa bundan sonra bu süreç açısından konuşacak bir şey kalmaz."

cozbek@hurriyet.com.tr

http://twitter.com/mcengizozbek


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!