Suriye Sefareti Önü…
Güncelleme Tarihi:
Sevgili Serdar, Geçen yıldan bu yana iki kere yazdığım ama ilgililerin hiç bir önlem almadığı Suriye Sefareti önünde günün her saati yaşanan olaylar korku filmlerini aratmayacak düzeye geldi nerdeyse.Suriye Sefareti Çankaya Köşk’üne 500, Anayasa Mahkemesi’ne 400 metre mesafede Sedat Simavi Sokak üzerinde hizmet veriyor. (Sezai Bayar yazıyor...)
Sokak tek yönlü.
Sabahın köründe Suriye Büyükelçiliğinden vize almak için buraya gelen vatandaşların çoğu doğu ve güneydoğu kökenli. Çoğı sınır ticareti ya da orada bulunan akrabaları ile görüşmek için vize kuyruğuna giriyorlar.
Doğal haklarını kullanıyorlar.
Ancak sefarette işlemler başladığı an burası görülmeye değer.
Hatta dandik konuları haber yapan TV kanalları için haberin hası burada var.
Sadece sıraya uymayıp kargaşa çıkaranların, birbirlerini çiğnercesine yığılanların, tek yönlü sokakta araç süremeyenlerin korna sesleri efekt olarak kullanılıp üzerine savaş görüntüleri yerleştirilse cuk oturur TV haberi için.
Sefaret yakınında oturanlar insan boğazlanıyor sanır.
Büyükelçilik önünde iki görevli polis sabahları ne yapacaklarını bilemiyor. Güvenlik sağlamak bir yana kavga edenleri ayırmak için saatlerce uğraşıyor. Bazen hassas bölgelere bağlı birimden ekip çağırıyorlar. Onlar da sadece sıraya sokmak için bir-iki ikazda bulunmaktan başka bir şey yapamıyorlar.
Sefaret demek güvenlik demek. Yani buraları özel korunmaya alınan hassas bölgeler.
Mantar tabancası patlasa Türkiye sorumlu. Sefaretin hiç bir yetklisi ortalarda görünmüyor.
Sefaret önünde kurulan iki kulübe gişesinde vize parasını almasını biliyorlar ama bir tek güvenlik görevlisi yok.
Geçenlerde yine ana-baba günü yaşanan sokaktan geçerken yardıma gelen bir ekibin başı polisle konuştum. “ Bizim vatandaşların birbirine saygısı yok. Fazlasını beklemekte gereksiz. Bu bir kültür ve eğitim meselesi” diyen polis şefi, yapacakları fazla bir şeyin olmadığını ima ediyordu.
Çevrede oturanlar Dışişleri Bakanlığı’na dilekçe ile başvurup “ geliyorum” diyen tehlikenin yaşanmaması için sefaretin başka bir yere taşınması gerektiğini vurguladılar.
Ama Dışişlerinden tık yok.
Emniyet Müdürlüğü Hassas Bölgeler polisi ise tek yönlü sokakta park etmiş araçları bile çektirmekten aciz durumda.
İnsanların yürüyemez, araçların geçemez olduğu bir sokakta her türlü sabotaj eylemi kolaylıkla yapılabilir.
Bu sefaret çevrede yaşayan, sokaktan geçen, kuyrukta bekleyen hatta sefaret içinde görev yapanlar için hiç de güvenli değil.
Bırakın Türkiye gibi güçlü bir ülkede, Zimbabwe’de bile böyle durumlara izin verilmez.
Ama burası Türkiye.
Sevgiler.
Sezai.