Güncelleme Tarihi:
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Suriye’de Mart 2011'den bu yana yaşanan ve giderek tırmanan krizin uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden vahim bir boyut kazanması üzerine, ülkemizin de aralarında yer aldığı 70 ülkenin ortak sunuculuğunda Genel Kurul’a sunulan karar, 16 Şubat 2012 tarihinde 137 lehte oyla kabul edilmiştir. Kararın böylesine ezici bir çoğunluk tarafından desteklenmesi uluslararası toplumun vicdanının Suriye’de akan kan ve gözyaşına daha fazla seyirci kalmayacağının en bariz göstergesidir.
Bu karar, gelinen aşamada Suriye rejiminin uluslararası toplum nezdindeki meşruiyetini kaybettiğini de bir kez daha ortaya koymuştur. Kararın, daha ileri önlemler alınmasına ihtiyaç duyulmadan, ülkede akan kanın durdurulmasına ve halkın meşru talepleri doğrultusunda siyasi geçiş sürecinin önünün biran önce açılmasına katkıda bulunmasını temenni ediyoruz.
Genel Kurul’da kabul edilen karar, Arap Ligi'nin Suriye'deki krizin aşılması amacıyla, 2 Kasım 2011 tarihinde duyurduğu girişimin unsurlarını, 22 Ocak 2012 tarihli kararı ile açıkladığı siyasi geçiş için yol haritasını ve 12 Şubat 2012 tarihli kararlarını esas almakta ve uluslararası toplumun, bu unsurların hayata geçirilmesine verdiği desteği tescil etmektedir.
Bu bağlamda Suriye Yönetimi’ne sivil halka yönelik şiddet ve güç kullanımını sona erdirmesi, geçtiğimiz Mart ayından bu yana yaşanan gelişmeler kapsamında keyfi olarak tutuklananları serbest bırakması, askeri birlikleri şehirlerden ve diğer yerleşim birimlerinden çekmesi, barışçıl gösteri düzenlenme özgürlüğünü güvence altına alması, Arap Ligi kurumları ile Arap ve uluslararası basın mensuplarına ülkeye engelsiz bir şekilde girme imkanı tanıması çağrısında bulunulmaktadır.
Karar ayrıca, Arap Ligi’nin yol haritasında yer alan unsurlar ve takvim uyarınca, öncelikle Suriye Yönetimi ile muhalefet arasında halkın meşru taleplerinin karşılanması amacını taşıyan muteber bir siyasi diyalog sürecinin Arap Ligi’nin himayesinde tesis edilmesine ve böylelikle demokratik ve çoğulcu bir siyasi sistemi hedefleyen siyasi dönüşüm sürecinin başlatılmasına destek beyan etmektedir.
BM Genel Sekreteri ile ilgili BM kuruluşlarının, Arap Ligi’nin krizin aşılmasına yönelik çabalarına bir Özel Temsilci atamak ve teknik/lojistik destek vermek suretiyle yardımcı olmasının taşıdığı öneme de dikkat çekilen kararda, Suriye Yönetimi’ne ülkeye insani yardım malzemelerinin güvenli ve engelsiz şekilde girmesine izin vermesi çağrısında da bulunulmaktadır.
Suriye Yönetimi’nin, uluslararası toplumun sözkonusu kararla vermiş olduğu kuvvetli mesajı idrak ederek, kararın gereklerini süratle yerine getirmesini bekliyoruz. Bu çerçevede, Suriye Yönetimi öncelikle, sivil halka karşı uyguladığı mezalim ve şiddete derhal son vermeli ve ülkede baş gösteren insani krizin aşılması amacıyla uluslararası toplum ile işbirliği yapmalıdır.
Türkiye, bugüne kadar kararlılıkla sergilediği gibi, bundan sonra da Suriye halkının demokrasi, insan hakları ve özgürlük özlemlerine verdiği desteği sürdürecektir.