Güncelleme Tarihi:
İkili ilişkilerin yanısıra, AB ülkelerindeki Türk vatandaşlarının durumu, Kıbrıs sorunu ve Ortadoğu’daki gelişmeler de görüşmede ele alındı. Ortak basın toplantısında Davutoğlu özetle şunları söyledi:
- Suriye bizim dostumuz, kader ortağımızdır. Bunun için de Suriye’nin bu süreçten daha güçlü, istikrarlı bir şekilde çıkmasını istiyoruz. O yüzden reformlar yapılması gerektiğini düşüyoruz.
- (İsrail konusunda) Kendi vatandaşlarının hukukunu koruma konusunda kimse Türkiye’yi sınamaya kalkmasın. Ümit ederiz ki son derece haklı taleplerimiz olan özür ve tazminat karşılanır ve bu sorun aşılır.
- Konu BM gündemine geldiğinde Türkiye, Filistin devletinin tanınmasına açık destek verecektir.
- Türkiye geleceğini Avrupa’da görüyor ve AB ile en kısa zamanda bütünleşme iradesine sahip. Ben Westerwelle ile çok açık bir şekilde Türkiye’deki seçimler sonrasındaki en önemli gündem maddemizin AB ile ilişkiler olduğunu paylaştım.
Türk’e saldırıyı kınıyorum
Westerwelle’nin ifadeleri ise özetle şöyleydi:
- (Almanya’da bir Türk’e ait kahvehanenin kundaklanması ile ilgili olarak) Bu Türk lokaline karşı sergilenen düşmanca tutumu, saldırıyı kınıyoruz. Yabancı düşmanlığının Almanya’da hiçbir şekilde yeri yoktur.
- Türkiye, Libya’da siyasi bir çözümün mümkün olduğunu, dostluğa dayanan, Kaddafi’siz bir geleceğin mümkün olduğunu gösteren bir tutum içinde.
- Ben Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakerelerinin belli kriterlere göre hızlandırılması taraftarıyım.