Şüra'da 2 tartışma

Eğitim Bir-Sen’in sesini fazla duyurduğu Şûra’ya 600’e yakın üye katıldı. Şûra’da bir ilk de öğrencilerin çağrılması oldu. 45 öğrenci ve 60 veli, 45 öğretmenin katıldığı Şûra’da son kararlar genel kurulda alınacak. Gruplar, bugün de çalışmalarını sürdürecek. Raporlar 6 Aralık Cumartesi günü genel kurulda oylanacak ve kabul edilen öneriler tavsiye kararlarına dönüşecek. Her ne kadar 4 konu başlığı seçilse de anaokuluna ve ilkokula din eğitimi ve karma eğitim, Şûra’da en çok tartışılan iki konu arasında yer alıyor. Talim Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip “Karma eğitim kesinlikle oylanmayacak” dese de bu sözler katılımcıları tatmin etmedi. Ayrıca Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer de, Karip’in açıklamalarına tepki olarak, karma eğitimin zorunlu olmaktan çıkarılmasının okul güvenliği ve müfredatla ilgili olduğunu söyledi. Özer, “Yani karma eğitim Şûra gündemiyle alakalıdır ve genel kurulda da oylamaya sunulabilir hatta tavsiye kararına dönüşebilir” diye konuştu.

BASIN ALINMADI

Geçmiş yıllarda sivil toplum kuruluşlarının geniş katılımla temsil edildiği Şûra’ya bu yıl yönerge değiştirilerek sadece eğitimle ilgili olanlar çağrıldı. Bunlar arasında da eleme yapıldı. Talim Terbiye Kurulu’nun sekreteryasında süren Şûra’lara 1980 yılından itibaren katılarak yaptığı öneri ve tartışmalarla toplantıların yıldızı olan 50 yıllık eğitimci Prof. Dr. Ayla Oktay, bu yıl çağrılmadı. Prof. Dr. Oktay, “Ya bazı şeyleri öğrenmemizi istemiyorlar ya da kavga çıkarırız diye endişeleniyorlar” diyerek sitem ediyor.

Basın mensuplarının ise bu yıl yapılan Şûra’ya çağrılmalarına rağmen toplantılara alınmamaları eleştirildi.
Müzakereler sonucunda oy birliğine varılan maddeler, genel kurula sunulmak üzere hazırlanan rapora ekleniyor. Şûra kararları Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın onayı sonrası tebliğler dergisinde yayımlanacak. Şûra genel sekreterliği, tavsiye niteliğindeki kararları bakanlığın ilgili birimlerine gönderecek.

GÜNDEMDEKİ KONULAR

- Din eğitiminin anaokuldan başlaması reddedilirken, ilkokul birinci sınıftan itibaren başlama önerisi komisyondan geçti.
- Haftada 2’şer saat seçilebilen Kur’an-ı Kerim, Hz.Peygamber’in hayatı ve temel din bilgileri derslerinden biri haftada 6 saate çıkarılabilir.
- 4. sınıfta 2 saat anlatılan insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi dersi kalkacak, bu derslerin içerikleri sosyal bilgiler dersinde verilecek. Rehberlik ve kariyer planlama dersi serbest etkinlikler kapsamında ele alınacak.
- Haftalık ders saati çizelgesi sadeleştirilecek. Bazı dersler birleştirilerek öğretilecek.
- Anaokulunda değerler eğitimi verilecek. Bir okulda seçmeli ders açılabilmesi için en az 10 öğrencinin o dersi seçmesi gerektiği koşulu engelli öğrenciler için yeniden düzenlenecek.
- Beden eğitiminin ismi beden eğitimi ve oyun olarak değiştirilecek.
- Okul idarecileri için kadın kotası getiriliyor.
- Eğitim yöneticilerinin seçimi, yetiştirilmesi ve atanmasına ilişkin modeller tartışılıyor.
- İnkılap tarihi ve Atatürkçülük dersi programı gözden geçirilecek. Programın objektif ve gerçekçi bir anlayış ile yeniden yazılması önerisi kabul edildi.
- Öğretmenler için etik ilkeler hazırlandı.
- Kürt masallarının anaokullarında ve ilkokullarda Türkçe okutulması önerisi kabul edildi. Masallar 100 Temel Eser’e de girebilecek.

1. SINIFLARA ZORUNLU DİN DERSİ DOĞRU DEĞİL

Prof.Dr. Ayla Oktay - Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersi 4’üncü sınıftan itibaren var, çünkü çocukların somuttan soyuta gittiği bir dönem. Ancak, bu dersi birinci sınıfa indirmek bence doğru değil. Zaten birinci sınıftaki çocuk yeni ortama alışmakta zorlanıyor, buna bir de dini yüklerseniz o çocuk altından nasıl kalkar? Bir yandan okuma yazma, matematik gibi temel kavramları öğrenecek, bir yandan da somut kavramlara kafa yoracak. Anlamayacağı dilde duaları ezberlemesinin dindarlığa ne kadar kazanç sağlayacağı kuşkulu. Kimse çocuktan dini saklamıyor ki!

HÜKÜMET İSTESE BU YASALARI ZATEN ÇIKARIR

Prof.Dr. Ali Nesin - 3 Aralık öğleden sonrası itibariyle Şûra’ya katılmamaya başladım. Müfredat komisyonundaydım. Bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Eğitimde sorunun kökeni öğrenciler değil. Asıl sorun öğretmenlerde. Problemin kaynağı öğretmenlerdeyse eğer eğitimcilerden oluşan bir kitleyi buraya alıp da “Eğitim problemlerine çare bulun, önerilerde bulunun” demek bir defa çelişkili. Buradan çıkacak önerilerin sosyolojik bir değeri olabilir ama eğitimsel bir değeri olamaz. Buradaki konular zaten eğer hükümet istiyorsa çıkarabileceği yasalardan oluşuyor.

KARMA EĞİTİM GÜNDEMDE DEĞİL, OYLANMAYACAK

Prof.Dr. Emin Karip - Talim Terbiye Kurulu Başkanı - Grup çalışmalarında insanlar demokratik ortamda görüşlerini ifade ediyor, bu görüşler karar değil. Hukuki sorun yaşama ihtimalimiz olabilir diye basını almıyoruz. Bütün üyeler eşit hakka sahip. Herhangi bir görüşü söyleyebilirler. Ancak, gündemimizdeki 4 konu dışında herhangi bir konu oylanmaz. Karma eğitim de gündem dahilinde değil. Din kültürü ve ahlak bilgisi müfredat kapsamında olduğu için tartışılabilir, programlar içine alınabilir. Bu konuda katılımcılar basına demeç verebilir. Karma eğitim öneri olarak yer almaz, oylanamaz.

KOMİSYONLARA GAZETECİ ALINMAMASI EKSİKLİK

Alper Dinçer - ERG Araştırma Koordinatörü Ben Şûra’da öğretmen niteliği komisyonunu takip ediyorum. Bu komisyonun aldığı henüz bir karar yok, ama olumlu çalışmalar yapıyoruz. Eğitim fakültelerini tartışırken, eğitim fakültesi öğrencilerinin mutlaka komisyonda yer alması gerektiğini düşünüyorum. Ancak komisyonda yoklar. Bu bence büyük bir eksiklik. Komisyonda öğretmenler temsil edilmiyor, üstelik orta yaşlı erkekler var, kadınlar yok. 120 kişiden 10-15’i kadın, onların da çoğu akademisyen ya da sivil toplum temsilcisi. Komisyonlara gazetecilerin alınmaması büyük bir eksiklik.