Güncelleme Tarihi:
Avrupalı parlamenterlerin mektupta, fesih talebinin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Belgesi'nin ilkelerinin ihlali anlamına geldiğini belirtikleri öğrenildi.
Sur Belediye Meclisi'nce geçtiğimiz yıl Ekim ayında ‘Çok dilli belediyecilik’ kararı alınması üzerine önce savcılık soruşturma açtı. Ardından İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı belediye başkanının görevden alınması, belediye meclisinin de feshi istenilen rapor doğrultusunda konu Danıştay'a iletildi. Yasal süreç devam ederken, Diyarbakır Sur Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, Avrupa Parlamentosu'ndan 15 milletvekilinin Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a konuyla ilgili olarak duydukları endişeyi anlatan bir mektup yolladığı ifade edildi.
Aralarında Türk vatandaşı olan Cem Özdemir ve Feleknas Uca’nın da bulunduğu AP milletvekilleri, Başbakan Erdoğan’a gönderdikleri mektupta, Sur Belediye Meclisi tarafından 6 Ekim 2006’da alınan karar ile belediyenin kent sakinlerine daha iyi ve sağlıklı bir belediye hizmeti sunmak, kültürel, sanatsal ve eğitime yönelik faaliyetleri sakinlerine daha kolay ulaşılabilir kılmak amacıyla yerel halka çok dilli belediye hizmetleri sunma kararı aldığına dikkat çektiler. Mektupta şu ifadelere yer verildi:
“Çok dilli belediyecilik hizmeti anlayışının uygulamaya konulmuş olmasının faydalı olacağını göstermektedir. Ayrıca hiçbir zaman Türkçenin belediye hizmetlerinin resmi dili olduğu ve böyle de kalacağı reddedilmemiş olup, karar da Türkçe dışında herhangi bir dilin resmi yazışmalarda kullanılacağına dair bir husus da bulunmamaktadır. Özellikle İçişleri Bakanlığı tarafından 5 Ocak 2007’de Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’ın görevden alınması ve Belediye Meclisi’nin feshi talebiyle Danıştay’a yaptığı başvurunun normal ve işleyen demokrasilerde olması gereken usullerin aksine, İçişleri Bakanlığı'nın herhangi bir ön soruşturma yapmadan hareket etmesi orantılılık ilkesinin açıkça ihlalidir. İçişleri Bakanlığı'nın bu tutumunun yerel, yasal ve idari bağlamlarda ele alındığında hem bölgede hem de tüm Türkiye’de, yerel demokrasi dinamikleri ve kültürel özgürlükler açısından son derece kaygı vericidir. Bakanlığın talebi Türkiye tarafından da AB belgeleri vasıtasıyla onaylanan Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Belgesi'nin ilkelerinin ihlali anlamına gelmektedir. Bizler, sizi Başbakan olarak, Belediye Meclisi ve Başkanı üzerindeki yasal, idari ve psikolojik baskıları görmeye ve reddetmeye çağırıyoruz. Biz, yerel demokrasi ve iyi yönetişim kavramlarının acilen, tam ve etkin olarak uygulanması ile bu sağlıksız durumun üstesinden gelinebileceğine kuvvetle inanmaktayız. Biz, bu yanlış durumun düzeltilmesi, Belediye Meclisi kararının kabul edildiği şekliyle uygulanabilmesi ve Belediye Başkanının şahsının herhangi bir şekilde zarar görmemesi konularında gerekli tedbirlerin alınması hususunda size güvenebileceğimize kuvvetle inanmaktayız.”