Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2000 00:00
Deniz SİPAHİSON üniversite sınavı sonuçları üzerine biraz düşünmemiz gerekiyor.En yüksek puanları alan süper öğrenciler, köklü devlet üniversiteleri yerine, paralı öğretim yaptıran özel vakıf üniversitelerini tercih etti.İlk 10 öğrenciden sadece üçü devlet üniversitesini yazdı.Süperlerin beşi Bilkent, ikisi Sabancı Üniversitesi'ne girdi.ODTÜ ve Hacettepe ise 10 süper öğrencinin listesine giremedi.Yine ilk 100'e göre de Bilkent en gözde üniversite oldu.100 süperden 37'si Bilkent ve 30'u Boğaziçi ve 13'ü Sabancı'ya yerleştirilirken; ODTÜ'ye ancak 14, Hacettepe'ye de dört öğrenci düştü.
Koç Üniversitesi ise bir süperi alabildi.Süperlerin ‘‘özel’’ i tercih etmelerinde elbette önemli faktörler bulunuyor.Üniversiteler arasında ciddi bir rekabet yaşanıyor.Süperlere kucak açılıyor; burslar sağlanıyor, ekstra olanaklar yaratılıyor.Özel vakıf üniversitelerinin ayrıcalıkları sadece öğrencilere değil, öğretim görevlilerine de sunuluyor.O yüzden devlet üniversiteleri son yıllarda alarm veriyor.En verimli olacakları dönemlerde öğretim görevlileri istifa ederek, özel üniversitelerde bilim yaşamlarını sürdürüyorlar.*DOKUZ Eylül ve Ege Üniversitesi'nin adı ise listelerde geçmiyor.İlk 100'deki süperler İstanbul ve Ankara'da öğrenim görmek istiyor; İzmir'i düşünmüyor bile...İstanbul'da hemen hemen her yıl yeni bir vakıf üniversitesi öğrenime başlıyor.20'ye yaklaşan üniversite sayısıyla İstanbul, her alanda olduğu gibi öğrencilere yeni fırsatlar sunuyor.Hem fiziki, hem de kurumsal altyapılarıyla yeni süperler yetiştiriyor.Sonuçlar gösteriyor ki; Bilkent eğitim kalitesiyle; 24 saat yaşayan kampusüyle listenin en başına oturuyor.Daha önceki yazılarımdan birinde de değinmiştim; eğitim için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne giden yüzlerce İzmirli öğrenci bulunuyor.Buradaki üniversiteler öğretim görevlilerine de oldukça iyi imkanlar sağlıyor.Üç binle altı bin dolar arasında değişen maaş alan öğretim görevlileri; üniversitelerinden aldıkları özel izinlerle KKTC'deki üniversitelerin öğretim kadrosuna dahil oluyorlar.Bu yıl sayıları 100'e yaklaşacak İzmirli öğretim görevli sayısının önümüzdeki yıllarda artması bekleniyor.*BİR kentin gelişimindeki en önemli faktörlerinden biri üniversiteleridir.Ege ve Dokuz Eylül köklü kurumlar olmasına rağmen gördüğünüz gibi tercihlerin ilk sıralarında yer alamıyor.Öncelikle bu iki üniversitenin kalkındırılması için her İzmirli'nin üzerine düşen önemli görevler bulunuyor.Özellikle milletvekillerinin 2001 bütçesinden hakedilen ödeneğin ayrılması için çalışması gerekiyor.Ve kurulması düşünülen ama birçok bürokratik engele takılan vakıf üniversitelerinin artık İzmir'de de hayata geçmesini bekliyoruz.
button