Süper anneanne

Çiçek Solon Şensoy, tam 63 yıldır koşu pistlerinde tozu dumana katıyor. Lisansını İstanbul Üniversitesi Astronomi Matematiği Bölümü’nde tamamlayan Şensoy, çocukluk tutkusu olan sporu mesleği haline getirmiş. “Sporda emeklilik yoktur” diyen Şensoy, 35 yaşından sonra bir yandan antrenör olarak yüzlerce çocuğu atletizm ve sporla tanıştırırken bir yandan da master derecesinde yarışlara katılmış. Karşımda Balkan Oyunları’nda 100 metreyi 20.49’la koşmuş bir rekortmen var. Şensoy’dan hayat öyküsünü ve sağlıklı yaşamın sırlarını dinlemek üzere sohbete oturuyorum.

KADROLU ANTRENÖR

İlk sorum spor tutkusunun ne zaman başladığı. Şensoy anlatıyor:

“Spor tutkum çocukluk yaşlarımda başladı. İlgim hep koşudaydı ama benim dönemimde okullarda branşlar yoktu. Bu sebeple voleybol oynayarak lise dönemine kadar ulaştım. İstanbul Üniversitesi Astronomi Matematiği Bölümü’nde okudum, yan dal olarak da gazetecilik bölümünü bitirdim. İstanbul Üniversitesi’nde spor kulübü vardı ama yine atletizm yoktu. Voleybola yazıldım. Ama içimde hep koşu tutkusu vardı, atletizm kulübü açmaları için idarecilerle konuştum. Onlar şubeyi açana kadar ben mezun olmuştum zaten. Bir süre basketbol oynadım. Koşuya ise 1965 yılında lisanslı sporcu olarak başladım. Okul zamanında da okul bittikten sonra da harçlığımı çıkartabilmek için bir sürü işte çalıştım. Ancak gönlüm spordaydı. Bu sebeple faal atlet olarak koşarken antrenörlük ve hakemlik kurslarına katıldım. 1974’te Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kadrolu atletizm antrenörü oldum. Bir yandan spor bir yandan antrenörlük bir yandan hakemlik yaptım.”

YETENEK AVCILIĞI YAPTI

Şensoy o dönemde atletizmin Türkiye’de çok tanınmadığını vurguluyor: “Emekli olduktan sonra da çalışmayı bırakmadım. Türkiye Spor Yazarları’nın ve Fenerbahçe’nin atletizm takımını çalıştırdım. Ben performans sporcularıyla birebir çalışmak yerine her zaman daha çok insanın sporla tanışması için çaba gösterdim. Okullara gittim, yetenekli çocukları keşfettim, onları atletizme kazandırmak için olanak sağladım. Onlara atletizm sevgisi aşılamak için çalıştım. Daha sonraki yıllarda, atletizme kazandırdığım çocuklarla karşılaştığım zaman ne kadar doğru bir iş yapmış olduğumu fark ettim. Örneğin 40’lı yaşına gelmişler, onlar sporsever olmuş, çocuklarına spor sevgisi aşılamışlar. Nesiller boyu sürecek bir spor sevgisini kazandırdığımı görmek beni çok memnun ediyor.”

HİÇ PAKETLİ GIDA YEMEDİM

80 yaşına kadar bu kadar sağlıklı gelmenin bir diğer sırrı da beslenme. Şensoy, “Beslenme hem hayatın hem sporun temeli” diyor. Beslenmede nelere dikkat ettiğini soruyorum. Şensoy yanıtlıyor: “Dik durabileceğimiz bir yaşam için iyi beslenmemiz gerekiyor. Benim neye ihtiyacım var onu bilmek, bedeni tanımak çok önemli. Bir insanın beslenmesini çocukluk döneminden itibaren ele almak gerekiyor. Bizim nesil hazır paketli gıda tüketmeyerek, iyi meyve sebze yiyerek beslendi. Süt, et, sebze her şey boldu. Çünkü beslenme düzeni çocukluktan yaşlılığa kadar bir bütün. O sebeple sağlam bir nesil olduğumuzu düşünüyorum.”

“Peki hiç hayatınızda paketli gıda tüketmediniz mi?” diye soruyorum. Şensoy, şaşıran gözlerle bakıp “Neden tüketeyim?” diye soruyor.

HAREKET VÜCUDU ŞARJ EDİYOR

Şensoy’a gençlere sağlıklı bir yaşam için tavsiyelerini soruyorum: “Sağlıklı beslenmek ve hareket bu işteki en önemli konular. Kol saatleri vardır hani kolunuza taktıkça çalışır, pili yoktur. Kolunuzdan çıkarınca durur. İnsan vücudu da öyle. Hareket ettikçe kendini şarj ediyor. İnsanın her zaman bir hedefi olmalı. Hedef olmazsa yola çıkamıyorsun. Bence hedef olmayınca psikolojik sorunlar ortaya çıkıyor.”

HEDEFİM 85 REKORU

Şensoy’a master atlet olma yolculuğunu soruyorum. Şensoy, söze sistemi anlatmakla başlıyor:

“Türkiye’de 1979 yılında masterlar kategorisinde yarışlar başladı. 35 yaştan başlıyor, 5’erli senelerle yarışmalar yapılıyor. Her girdiğim yarışta rekortmen oldum. Ama yeni gelen benden küçük masterlar benim rekorumu kırdılar. Bu seneye kadar 55-60 yaş kategorisi rekorlarım duruyordu. Ancak bu sene yeni 55-60 yaş kategorisindeki sporcular rekorumu kırdılar. Şimdi 80 yaş kategorisinde rekor kırdım. 85 yaşına gelene kadar bu derecemi daha da aşağı indirmek için yarışlarda olacağım. Bizim yaş kategorisindeki hiçbir sporcunun yaşlanıyorum endişesi yoktur. Keşke bir an önce yaşlar geçse de diğer kategoride de rekortmen ben olsam gibi bir psikoloji var. Ben şimdi 80’e yeni geldim, istiyorum ki 85 rekorunu da ben kırayım.”

GÜN AŞIRI ANTREMAN

Şensoy 20 sene önce kızının işi için Antalya’ya taşınmış. Eşi de yürüyüş sporcusu olan Şensoy’un antrenman temposunu merak ediyorum. Şensoy, “50’li, 60’lı yaşlarımda normal bir atlet gibi her gün antrenman yapıyordum. Maalesef pandemi bizim tempomuzu biraz düşürdü. Ben şu an gün aşırı antrenman yapıyorum. Yarışlara hazırlık gündemine göre de antrenman tempom değişiyor. Şubat ve martta yarışlar olacak. 5-6 ay çalışma dönemimiz var, şimdi artık kuvvet ağırlıklı çalışmalar yapacağım” diyor.

BU YIL ÜNİVERSİTE BİTİRDİ

Bu haziran ayında Anadolu Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü’nden mezun olan Şensoy’un okula girme motivasyonunu merak ediyorum: “Hayatım boyunca spor camiasının içerisindeydim. Baktım öğrenilecek çok şey var. Evet bir çok şeyi biliyorum ama yeni halini öğrenmek başka bir şey. ‘Hayat sürekli değişiyorsa bizim de bu yeni bilgileri öğrenmemiz lazım’ diyerek okula başladım. Şimdi dikey geçişle Akdeniz Üniversitesi’nde dört yıllık bölüme geçmeyi hedefliyorum.”