Suna ve Ä°nan Kıraç'ın eÄŸitim aÅŸkı

Güncelleme Tarihi:

Suna ve İnan Kıraçın eğitim aşkı
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 21, 2001 00:00

Dün Antalya'da Türkiye EÄŸitim Gönüllüleri Vakfı'nın (TEGV) 6. EÄŸitim Parkı açıldı. Bu park 25 bin çocuÄŸa okul sonrası eÄŸitim desteÄŸi verecek. Suna ve Ä°nan Kıraç'ın örnek birer eÄŸitim gönüllüsü olması, yıllar öncesine dayanıyor. Ancak Ä°nan Bey, ‘‘Bu kıvılcımı yakan Suna'dır’’ diyor: ‘‘Hem Koç ailesinde, hem bende...’’ Koç Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkan Vekili Suna Kıraç, Amerikan Kız Koleji ve BoÄŸaziçi Ãœniversitesi mezunu. 1995 yılında TEGV'nin kuruluÅŸuna öncülük etti. Halen Yönetim Kurulu BaÅŸkan Vekili. Türkiye'ye eÄŸitim, saÄŸlık ve sosyal hizmet alanlarında yaptığı katkılar nedeniyle 1997'de CumhurbaÅŸkanı Süleyman Demirel tarafından Devlet Ãœstün Hizmet Madalyası ile ödüllendirildi. EÅŸi Ä°nan Kıraç ise Galatasaray Lisesi'nden sonra Londra'da ekonomi eÄŸitimi aldı. 35 yıl Koç TopluluÄŸu'nda çalıştı. En üst görev olan yürütme kurulu baÅŸkanlığından 1998'de ayrıldı, Kıraça Åžirketler TopluluÄŸu'nu kurdu. Galatasaray EÄŸitim Vakfı'nın, Galatasaray Ãœniversitesi'nin kuruluÅŸuna öncülük etti. Antalya'da Akdeniz Medeniyetleri Enstitüsü'nü kuran Kıraçlar, Galatasaray Ä°lköğretim Okulu tesislerini de satın alarak kuruma tahsis etti. Ä°nan Kıraç annesi Semiha Kıraç adına da bir ilköğretim okulu yaptırdı.Karanlığa kızmadık bir mum da biz yaktıkTürkiye'nin eÄŸitim meselesine el atmaya, nasıl karar verdiniz? - Anamızdan, babamızdan bize kalan en önemli miras, deÄŸer ölçüleri, öncelikler ve hayata bakış açısıdır. Babam muhafazakar bir aileden gelmiÅŸ olmasına raÄŸmen, 1950'lerde varlık sahibi olunca, herkesin yaptığı gibi cami yaptırmamış, onun yerine talebe yurdu yaptırmıştır. Her zaman eÄŸitimin önemine inanmış ve bizlere de bu fikri aşılamıştır. Bizler ülkemizdeki her sorunun eÄŸitim eksikliÄŸinden kaynaklandığı bilinci içinde yetiÅŸtik. EÄŸitim Gönüllüleri Vakfı'nı kurma nedenimizi şöyle açıklayabilirim: Sorunların altında eÄŸitim noksanlığını görüyor ve bunların çözümünü bizleri idare edenlerden beklerken sadece eleÅŸtirmekle yetiniyorduk. Ancak eÄŸitimdeki sorunların giderek ülkenin geleceÄŸini tehdit etmeye baÅŸlaması, birdenbire saÄŸduyulu birçok kiÅŸi ve kuruluÅŸu, bir ÅŸeyler yapabilmenin arayışına itti. Karanlığa kızmak yerine bir mum da bizi yakmalıydık. EÅŸimle birbirimizi her zaman destekledik ve yüreklendirdik. Sizin gibi tek tek kiÅŸilerin çabalarıyla çözülebilir bir sorun mu bu?- Türkiye bu sorunu bugüne kadar halledemedi çünkü hem eÄŸitime ayrılan fon genç nüfusun çok olmasından yetersiz kaldı, hem de eÄŸitim politikaları iktidarlarla deÄŸiÅŸerek çaÄŸdaÅŸ bir milli eÄŸitim politikası oluÅŸturulamadı. EÄŸitim sorununun tek tek kiÅŸilerin çabalarıyla çözülemeyecek kadar büyük olduÄŸunu biliyorum. Devletin ve milletin imkanlarının biraraya gelmesiyle daha kolay çözülebileceÄŸine inanıyorum.Aile planlaması için de çalıştınız...- Babamın ailelerin bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olmaları düşüncesiyle kurduÄŸu Aile SaÄŸlığı Vakfı ile kendisinin vefatından sonra daha çok ilgilendim. Fikir bir kartopu gibi yuvarlanmaya baÅŸladı; 1986 yılında 2.4 olan nüfus artışı, 2000 yılında 1.4'e düştü. Akdeniz medeniyetlerine ilginiz nasıl baÅŸladı?- Çok sevdiÄŸimiz Antalya Kaleiçi'nde satın aldığımız evin onarılması ile baÅŸladı. Yörenin mimari özelliklerinin kaybolmaması, ülkemizin kültür mirasının korunması için aynı bölgede satın aldığımız kilise ve yanındaki binanın da onarılmasıyla müze ve kütüphane olarak deÄŸerlendirilmesini arzu ettik. Ayrıca bu amaçla kurduÄŸumuz enstitü, Akdeniz kültür, tarih ve medeniyetlerini araÅŸtıran araÅŸtırmacılara destek oluyor.BÄ°R MÄ°LYON ÇOCUK İÇİNSuna-Ä°nan Kıraç Antalya EÄŸitim Parkı alanını Kepez Belediyesi tahsis etti. 14 dönümlük arazi üzerine kurulu 2 bin 500 metrekarelik kapalı alanda laboratuvar ve kütüphane ile sanat, seminer, video, CD-I odaları, bilgisayarlı eÄŸitim, internet, satranç odaları, drama odaları bulunuyor. 11 bin 500 metrekarelik açık alanda ise futbol, basketbol, voleybol sahaları, bahçe satrancı ve trafik eÄŸitim alanı yeralıyor. EÄŸitim Gönüllüleri de ÅŸu anda 66 olan etkinlik merkezlerinin sayısını Bir Milyon ÇocuÄŸa EÄŸitim Kampanyası kapsamında 140'a çıkaracak ve beÅŸ yılın sonunda her yıl bir milyon çocuÄŸa okul sonrası eÄŸitim desteÄŸi götürecek.SUNA’NIN BENÄ° EVLENDÄ°RME PLANI BAÅžINA PATLADINasıl tanışıp evlendiniz Suna Kıraç'la?- 1961'de Ankara'da Koç Grubu'nda çalışmaya baÅŸlamıştım. Fiat Grubu'nun bir ÅŸirketine pazarlama müdürü olarak aldılar. O sırada Koç ailesiyle ve Suna'yla tanıştım. Ama sadece merhaba, merhaba. ArkadaÅŸlığımız ilerledi ve ben 1967 yılında birden Suna'yla evlenmeye karar verdim. Bir günde. Suna beni o tarihlerde evlendirmeye kalkmıştı, bu evlendirme sonunda ona patladı! Kimseyi bulamadım ve ona benimle evlenir misin diye sordum.Sizi kolunuzdan tutup annesine götürdüğü ve onun da ‘‘Bırak babana ben alıştıra alıştıra söyleyeyim’’ dediÄŸi doÄŸru mu?- DoÄŸru kısmı var. Ben dedim ki, bu kararı veriyorsak, bugün bitsin ve bu yüzüğü de bugün takalım. Düğündü, ÅŸuydu buydu istemiyordum. Tabii merasim olmasın dedik ama dört beÅŸ tane merasim yapmak zorunda kaldık. Suna, gidelim anneme, anlat, dedi. Annesi de Divan Oteli'nde bir toplantıdaydı, gittik, ben konuÅŸtum. Rahmetli üzüldü, ‘‘Herhalde torunlarımızın evlendiÄŸini gazeteden okuyacağız, her ÅŸeyin bir kaidesi var’’ dedi. ‘Bazı ÅŸeyleri Vehbi Bey'le konuÅŸacağız, sen de git abinle konuÅŸ'' diye devam etti. Hiç merasim istemezken, o kadar merasimi nasıl yaptınız?- Düğünümüz oldu. Sonra kına gecesi. Ardından arkadaÅŸlarımız bir tören yaptı, sonra biz arkadaÅŸlarımıza bir ÅŸey yaptık, filan.Suna olmasaydı bunlar olamazdıSizin eÄŸitim çalışmalarınız nasıl baÅŸladı?- Buna aslında iki olay neden oldu. Bir tanesi şöyle: Galatasaray Ä°dare Heyeti'nde Selahattin Beyazıt'la beraber çalıştık. 1978'de bir gün bana dedi ki, Ä°nan Efendi, bir nöbet deÄŸiÅŸimi yapmamız gerekiyor, sen kulübün baÅŸkanı olacaksın, ben de senin idari heyetinde kalacağım. Bana çok heyecan verici geldi. Eve geldim, Suna'ya anlattım. Dedi ki, ‘‘Ne olur, kulüpçülüğe baÅŸlama. Kulüpçülük hem seni yoracaktır, hem de alt tarafı 12 ya da 20 kiÅŸiyle uÄŸraÅŸacaksın, sahada maÄŸlup olduÄŸun vakit senden kötüsü olmayacak.’’ Düşündüm, doÄŸru söylüyor. Görevi reddettim. Aradan bir süre geçti, bir gün Galatasaray Lisesi müdüründen mektup aldım, ‘‘Sorunlarımız var, kalk, gel’’ diyordu. Gittim, senelerdir mektebime uÄŸramamışım, hakikaten yapı olarak çökmüş, çocukları gülmeyen bir yer olmuÅŸtu. Müdürün, Galatasaray pilavını verebilmek için yaptığı 250 milyonluk borcu vardı. Dört beÅŸ Galatasaraylı'ydık. ‘Aranızda paylaÅŸtırmak istiyorum’, dedi. Selahattin Beyazıt, ‘‘Kıraç, baÅŸkanlıktan kaçan biri, Galatasaray'a hizmet etmek istiyorsa, bu parayı tek başına ödesin’’ dedi. Bu ödemeyle GS Lisesi ve sorunlarını görmüş oldum. Galatasaray EÄŸitim Vakfı böylece kuruldu. Suna beni bu konuda çok teÅŸvik etti, maddi ve manevi olarak arkandayım, dedi. Onun eÄŸitimciliÄŸi tabii, benden önce. Robert Kolej Vakfı'ndaydı, kolejlilerden çok ÅŸey öğrendik. Galatasaray Lisesi, Ãœniversitesi ve Ä°lkokulu'na, bugüne kadar 84 milyon dolarlık bir bağış yapılmasını saÄŸladık, standartlarını çok yükselttik. Yine altını çiziyorum, Suna Kıraç maddi manevi olarak her an yanımda olmasaydı, böyle bir yere gelmemiz mümkün olmazdı.Nedir sizin ailece eÄŸitime verdiÄŸiniz önemin nedeni?- Biliyorsunuz Vehbi Bey'le uzun yıllar çalıştım. 30 küsür senelik de damatlığım oldu. Vehbi Bey'in eÄŸitime olan sempatisi, hepimizi etkiledi. Vehbi Bey insana önem verirdi. Ä°nsan deyince de insanın iyi yetiÅŸmiÅŸ olması lazım. Okullar yapıldı, devlete teslim edildi. Sonra baktık ki, kendisinin iÅŸletmediÄŸi hadise kaybolup gidiyor ya da bozulup tekrar önüne geliyor. Ä°stediÄŸi eÄŸitimi veremiyor. Bunun üzerine kendi modelimizi yapabilir miyiz diye düşündük. Burada yine Suna'nın etkisi çoktur. Biz yapalım, götürelim dedi. Vehbi bey başında, başımıza dert alıyoruz, diye karşı çıksa da... Hakikaten de aldık; Koç Ãœniversitesi'nin kuruluÅŸunda yaÅŸadığımız sıkıntıyı ben hiçbir devrede yaÅŸamadım. Koç, çocuklarına vereceÄŸi 400 milyon dolar gibi bir deÄŸeri, Türk çocuklarına veriyor, buna niye karşısınız? Ä°nanın, bu sorunun cevabını halen alamadım. Tabii Türkiye bazı sorunlarını çözmüş bir ülke deÄŸil. Demokrasiyi kullananlarla demokrasiyi yaÅŸatmak isteyenler arasında fark var. Bazıları demokrasiyi bir yerde kullanıp kendi idealleri neyse onları yapmak istiyorlar. Halbuki bizler demokrasinin devamını istiyoruz. Bu nedenle önümüze çok büyük sorunlar çıkardılar. Mahkemeler, uÄŸraÅŸ... Hakikaten insan niye bu iÅŸten vazgeçmedim, diye düşünüyor.Niye vazgeçmediniz?- Vazgeçmedik, çünkü anladık ki eÄŸitim sistemi baÅŸka güçlerin eline geçecek. EÄŸer siz doÄŸrusunu, iyi örneÄŸini kurup bunun mücadelesini yapmazsanız bu iÅŸi tümüyle kaybedeceksiniz. Bu bizi biraz daha hırslandırdı. Türkiye'nin eÄŸitim sorunu niye bir türlü çözülemiyor sizce?- Bir kere gerekli bütçeleri ayırmamışız ve bunun çok ciddi bir ÅŸey olduÄŸuna inanmamışız. Halbuki insan hayatındaki en mühim ÅŸey bence eÄŸitim. EÄŸitimsizseniz detay bilmiyorsunuz; detay bilmediÄŸiniz takdirde bir konuda baÅŸarılı olmanız mümkün deÄŸil. Evlilikte bile bir süre sonra konuÅŸacak konunuz kalmıyor. ÇocuÄŸunuza bir ÅŸey öğretemiyorsunuz. Devamınız olan gençlerin farkına varamıyorsunuz.Tek tek insanların çabalarıyla halledilebilecek bir sorun mu bu?- Burada Suna'nın en büyük adımı EÄŸitim Gönüllüleri Vakfı'dır. DoÄŸru bir adrestir. Antalya'daki EÄŸitim Parkı'nı herkesin görmesini isterim; imkanı olmayan çocuklar burada dünya imkanları neyse onları bulacaklar. Ezberci olmayacak, sevdikleri ÅŸeyleri öğrenecekler. Birbirleriyle kaynaÅŸacak, deÄŸiÅŸik sorunları birlikte çözecek, sporun her türlüsünü yapacaklar. Bana göre o mum meÅŸaleye döndü. EÄŸer Türkiye'de bunu biraz daha yayabilirsek, sistemi düzeltebiliriz. Türkiye'de 17 milyon kiÅŸide cep telefonu var. Türkiye bu lüksü yaÅŸayamaz. Bu problemin içine girdiyse, kompleksi yüzünden girdi. Dolayısıyla diyorum ki, bu 17 milyon kiÅŸi bir ay telefonda konuÅŸmasın, EÄŸitim Gönüllüleri’ne ya da baÅŸka bir eÄŸitim kurumuna versin. Rakam o kadar büyük çıkıyor ki, EÄŸitim Gönüllüleri senede bir milyon hedefini anında beÅŸ milyona çıkarır! Atatürk'le gelen bir devrimiz var, çok heyecanlı, çok dolu. Sonra ikinci dünya harbine girmemiÅŸiz. Harpte Almanya'nın yüzde 90'ı gitmiÅŸ. Ãœstünden 50 sene geçmiÅŸ. Biz hala 2 bin 500 dolardayız, Almanya 25 bin dolar olmuÅŸ, olacak ÅŸey mi! Benim neslim ne yapmış, hiçbir ÅŸey, adamsendecilik...FUTBOLLA ARASI NASIL?Çok heyecanlı. Maça gitmiyorum. Kızım götürmüyor maça beni, çünkü iki kez birlikte gittik, yenildik. Televizyon ve radyodan izliyorum. Ä°kisini de açıyorum, televizyona bakıyorum, sonra radyoya gidiyorum. Gol yersek, ikisini de kapatıyorum. 15 dakika sonra birini açıyorum, beraberlik varsa ikincisini açıyorum, filan. Kendime göre uÄŸurlarım var.KULÃœPLE ARASI YOKÇok iyi bir Galatasaraylı’yım ama kulüple aram iyi deÄŸil. Avrupa'nın ilk beÅŸi arasında olma kararı verdiÄŸinizde, bunun hesabını kitabını yapmak mecburiyetindeydiniz. Sizin topladığınız 30 milyon dolarla, hadi 50 milyon olsun, 200 milyon dolarlık bütçelerin içinde olacaksınız! Ama ondan sonra bütçenizi bilmelisiniz. Ha bilmediÄŸinizde bütün mal varlığını yok edersiniz. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!