Suna Abla'yı kaybettik

75 yaşında yaşama veda eden sanatçının cenazesi, perşembe günü öğle namazında Ataköy 5. Kısım Camii'nden kaldırılacak.

Geçtiğimiz perşembe akşamı evinde düşerek kalça kemiğini kıran usta tiyatrocu Suna Pekuysal, dün kalp yetmezliği nedeniyle yaşamını kaybetti. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde tedavi altındayken hayatını kaybeden 75 yaşındaki sanatçının cenazesi, perşembe günü Fatih Reşat Nur Sahnesi'nde saat 11.00'de düzenlenecek törenin ardından Ataköy 5. Kısım Camii'nde öğle namazını takiben Mevlanakapı Mezarlığı'na defnedilecek.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Lütfi Telci, Suna Pekuysal'ın kalp yetmezliği sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı. Pekuysal'ın başka bir hastalığına bağlı anatomik yapısı nedeniyle hava temini çok zor bir hasta olduğunu ifade eden Prof. Dr. Telci, yaptığı açıklamada “Ameliyattan sonra yoğun bakımda yapay solunum cihazına bağlıydı. Bu cihazı bugün çıkarmayı planlıyorduk. Ancak gece kalp durması oldu. Kalp yeniden çalıştırıldı, fakat sabah ikinci kez durdu. Yapılan müdahaleler bu sefer sonuç vermedi. Suna Hanım kalp yetmezliği sonucu bugün (dün) saat 10.30'da hayatını kaybetti” dedi.

250 oyun, 100'e yakın film

Türk tiyatrosunun çınarı Suna Pekuysal, 75 yıllık ömrünün yarım asrında şehir tiyatrolarında görev yaptı, 250'den fazla oyunda ve yüze yakın sinema filminde rol aldı. Asıl adı Suna Belener olan Suna Pekuysal, 24 Ekim 1933 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Belediye Konservatuvarı Şan ve Bale Bölümü'nde öğrenim görürken, 1949 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosu'nun çocuk bölümünde Kadri Ögelman'ın "Artist Aranıyor" adlı oyunuyla ilk kez sahneye çıktı. Üç yıl sonra İstanbul Şehir Tiyatrosu dram bölümü kadrosuna geçti. 1964'te tiyatro sanatçısı Ergun Köknar ile evlendi. 1973 doğumlu Sait Ali isimli bir oğlu olan sanatçı, tiyatronun yanı sıra televizyon ve

sinema filmlerinde de rol aldı. 1984 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda Haldun Dormen’in sahneye Koyduğu "Lüküs Hayat" operetindeki rolünü Zihni Göktay ile birlikte 14 yıl süreyle aralıksız oynadı. Büyük bir başarı kazanan "Lüküs Hayat"ın ardından emekli olan sanatçı, Şehir Tiyatroları’nda Joseph Kesselring’in yazdığı ve Çetin İpekkaya’nın yönettiği "Ahududu" adlı oyunda konuk sanatçı olarak rol aldı.

Sanatçının emeklisi olmaz

Adı her zaman Türk tiyatrosunun en iyileri arasında anılan sanatçı, 1979 yılında "Tırpan" filmindeki rolüyle 1980 Avni Dilligil ve Ulvi Uraz ödüllerini, "Lüküs Hayat"taki rolüyle de 1986 Sanat Kurumu ve 1987 İsmail Dümbüllü ödüllerini kazandı. Birçok televizyon reklam ve dizilerinde, müzikallerde rol alan Pekuysal, 54 yıl görev yaptıktan sonra, 24 Ekim 1998 yılında Şehir Tiyatroları’ndan emekli oldu. 2001 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Yaşam Boyu Onur Ödülü ve 2003'te Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü'nü alan usta tiyatrocu, 2006'da da Altın Kelebek Tiyatroya Destek Yılı Özel Ödülü'ne layık görülmüştü. Sanatçı, 2002 yılında yayınlanan, Özkan Uğur'la başrol oynadığı "Yeter Anne" dizisiyle de genç kuşağın sevgisini kazandı. "Sanatçının emeklisi olmaz” diyen Pekuysal sahnede ölmek istediğini söylüyordu. Pekuysal, sağlığı elverdiği sürece televizyon dizilerinde rol almayı sürdürdü.

Sanat dünyası yasta
Tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi’nde kalp yetmezliği sonucu hayata veda eden 75 yaşındaki ünlü tiyatro sanatçısı Suna Pekuysal, kültür sanat dünyasını ve sevenlerini yasa boğdu.

ZİHNİ GÖKTAY: İsteği sahnede ölmekti
Ameliyattan 12 saat önce, pazar günü görüştük. Ameliyatın ardından hastaneden çıkınca görüşecektik, olmadı. 38 yıllık dostluk, 14 yıllık bir Lüküs Hayat partnerliğimiz var. "Çalıkuşu"nda da birlikte rol almıştık. Onun isteği sahnede ölmekti. Ama ayakta duramadığı ve tekerlekli sandalye ile oynamak istemediği için bunu reddediyordu. Ayağa kalkıp sahnede olmak istiyordu. Sahnede sandalyeyle oynamanın ajitasyon olacağını düşünüyordu. Türk tiyatrosunun başı sağ olsun.

GÖKSEL KORTAY: Sahnede bir devdi
Türk tiyatrosu sahnede devleşen bir oyuncusunu kaybetti. Türkiye'nin yetiştirdiği çok önemli bir sanatçıydı. Benim için de öyleydi. Ne durumda olursa olsun, sahneye çıktığında devleşiyordu. Ayrı bir karizması ve sempatikliği vardı. Özel hayatındaki sempatikliği, ışığı, sevecenliğini hiç unutmayacağım. Hepimizin başı sağ olsun.

GAZANFER ÖZCAN: 50 senelik arkadaşımdı
Vah canım benim vah! 50 küsur senelik arkadaşımdı. Allah taksiratını affetsin. Daha fazla konuşamayacağım.

MÜJDAT GEZEN: Elimden tutup sinemaya başlattı
1959-60 sezonunda Şehir Tiyatroları'nda tanıştık. Çok iyi dostluğumuz oldu. Daha sonra 1963 yılında "Yedi Kocalı Hürmüz" sinema filminde ilk başrolünü oynarken, beni de elimden tutup sinemaya o filmde başlattı. Resmen elimden tutup sete götürdü. Suna Pekuysal, Türk tiyatrosunun gelmiş geçmiş en değerli komedyenlerinden biridir. Hatta belki de tek kadın komedyenidir.

EROL GÜNAYDIN: Onu ben evlendirmiştim
Biz Ergun (Köknar) ile Paris'te burslu tiyatro okumuştuk. Paris dönüşü Suna ile onları ben evlendirmiştim. Suna çok iyi arkadaşımdı. Sahne üzerinde büyüdükçe büyüyen bir kadındı. Çok güzel bir insandı. Çok oyunda rol alıp, televizyondaki birçok skeçte bir arada olmuştuk. İşte gidiyoruz birer birer... Sadece nefes almaya çalışıyoruz işte. Türk tiyatrosunun başı sağ olsun.