Sultanbeyli'de KARANTİNA

Güncelleme Tarihi:

Sultanbeylide KARANTİNA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 1999 00:00

Haberin Devamı

Fabrika bekçisi Selahattin Gökhan'ın kudurarak ölmesinden sonra İl Sağlık müdürlüğü ve Sultanbeyli Belediyesi'nin kararıyla bölgedeki hayvanlar karantina altına alındı. Çok sayıda vatandaş kuduz tehlikesine karşı aşılandı.

Kuduz köpeğin ısırdığı fabrika bekçisi Selahattin Gökhan'ın kudurarak ölmesinin ardından Sultanbeyli'de tedirginlik yaşanıyor. Gerçi Mecidiye Mahallesi'nde oturan Gökhan, çalıştığı fabrikanın köpeği tarafından ısırılmış ve büyük ölçüde cehaletinin kurbanı olmuştu ama, Sultanbeyli'de başıboş dolaşan ve özellikle geceleri sürüler halinde gezen köpeklerin varlığı, bu olaydan sonra ilçede yaşayanları daha çok tedirgin etmeye başladı.

Bunun üzerine İl Sağlık Müdürlüğü ile Sultanbeyli Belediyesi'nin kararı ile bölgedeki hayvanlar karantina altına alınırken, aralarında Selahattin Gökhan'ın yakınlarının da bulunduğu çok sayıda vatandaşa kuduz tehkikesine karşı aşı yapıldı. Ayrıca Sultanbeyli Belediye Başkanı Yahya Karakaya'nın talimatı ile ilçenin değişik yerlerine ''İlçemizde kuduz vakası görüldüğünden dolayı hayvan giriş ve çıkışları yasaklanmıştır. 6 ay süreyle bölge karatina altına alınmıştır'' ve ''Veteriner işleri müdürlüğü tarafından 01 Aralık 1999 gününe kadar hayvanlara ücretsiz kuduz aşısı yapılacaktır'' pankartları asıldı.

Hayvan karantinasının anlamı şu: Bölgede bulunan hayvanlar sahipleri tarafından kontrol altına alınıyor. Başıboş dolaşan bütün hayvanlar ise -sahipli de olsalar- öldürülüyor.

Haziran ayında Turgut Reis, Adil ve Hasanpaşa mahallelerinde 3 kişinin köpekler tarafından ısırıldığını belirten Sultanbeyli Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Yazılıtaş, bu köpeklerin kuduz olduklarının saptandığını belirtiyor ve şunları söylüyor:

‘‘Sultanbeyli'nin dört bir tarafı ormanlarla kaplı. Başıboş köpekler ormanlarda yaşıyor. Bu nedenle vahşileşmişler. Tenha mahalle ve sokak aralarına indiklerinde karşılarına çıkan kişileri ısırıyorlar. Bunun önüne geçebilmek için 4 kişilik itlaf ekibi kurduk. Haziran ayından beri 200 civarında başıboş köpeği öldürdüler. Ancak ormanlardan gelen köpeklerin arkası kesilmiyor. Kartal Tarım Müdürlüğü ve Sultanbeyli Kaymakamlığı’nın kararı ile çalışan ekiplerimiz günde ortalama 4 köpeği uyutarak öldürüyor. Kuduz vakalarının çıkması üzerine hayvan giriş ve çıkışlarını kontrol altına aldık.’’ dedi.

Gökhan'ın oturduğu Mecidiye Mahallesi, ormanın hemen dibindeki yerleşimlerden biri. Belediye Başkanı Yahya Karakaya, daha geçen hafta bu mahallede olduğunu, mahalle halkıyla toplantı yaptığını ve konuyla ilgili en ufak bir şikayet bile almadığını söylüyor ve ekliyor: ‘‘Biz zaten önlemlerimizi aldık. Belediyemizin itlaf ekipleri şüpheli görülen köpekleri öldürüyor. Diğer köpekleri ise Avrupa'dan getirttiğimiz aşılarla aşılıyoruz’’ dedi.

Son olarak Mecidiye Mahallesi sakinlerinden Neslihan Tunçkıran'ın görüşlerine başvuruyoruz. O, kendi mahallelerinde tek tük köpek gördüklerini, bir şikayetleri olmadığını, asıl sorunun Dudullu'da olduğunu söylüyor: ‘‘Kayınbiraderim Erol Tunçkıran Sarıgazi'de oturuyor. Ayakkabı boyacısıdır. Onu köpek ısırmış. Sağlık Ocağı'na gitmiş. Dört aşıya 80 milyon istemişler. O da parası olmadığı için yaptıramamış.’’

Bundan sonra ki kuduz vakasının nerede olcağını merak edenlere duyurulur.

Öldürücü

KUDUZ, köpek ve kedi gibi evcil hayvanlar ya da tilki, çakal benzeri vahşi hayvanlar aracılığıyla insanlara bulaşan ve sonuçta beyin enfeksiyonuyla ölüme yol açan bir hastalık. Zamanında aşılanılmaması halinde yüzde 100 öldürücü. Kuduz hayvanın salyasında bulunan virüsler insana, ısırma, yalama, tırmalama yoluyla geçer. Derideki bir çatlağı, yarayı ya da insanın gözü, ağzı gibi ıslak bölgeleri yalaması da virüsün bulaşması için yeterlidir. Kuduz belirtilerinin insanda belirmesi temastan sonraki 3-4 günle bir yıl arasında değişen bir zaman alabilir. Çoğunlukla temastan sonraki 60 gün içinde belirtiler ortaya çıkar. Baş ve boyunda olan ısırıklar beyne yakın olduğu için daha tehlikelidir. Parmak uçları gibi sinir dokusunun yoğun olduğu bölgeler de... Virüs sinirler yoluyla beyne kadar ulaşır.

Ötenazi değil

HASEKİ Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Şefi Dr. Özcan Nazlıcan, şuurları açık olarak son aşamaya gelen kuduz hastalarının korkunç krampları, ağrıları olduğunu, saldırganlaştıklarını belirterek, bu son aşamaya gelen kuduz hastalarının uyutulması yönteminin yıllardır uygulandığını söyledi.

Hastaların feci şekilde ölmelerini izlemenin zor olduğunu anlatan Dr. Nazlıcan, ‘‘Geçmişte kapıyı yumruklayarak ölen hastalar gördük. Artık hasta acı veren evreyi uyuyarak geçiriyor’’ dedi. Dr. Nazlıcan, kuduzla iyi mücadele edilmesi ve önlem alınması gerektiğini de söyledi.

İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Erdine, kuduz hastalarının şuurları açık yaşadıkları son anlarının dramatik olduğunu belirterek, ‘‘Hastaların hafif sedasyon altına alınmasında hiçbir mahsur yok. Asla ötenazi değil bu. Sadece hafif uyutuluyor. Sakinleştirici, kas gevşetici veriliyor. Yapılan işlemin de geri dönüşü var. İlacı keserseniz uyanır. Ancak çok insani bir uygulama’’ dedi.

Son iki gün uyutuldu

SULTANBEYLİ Mecidiye Mahallesi'ndeki evinin yakınında bulunan fabrikada gece bekçiliği yapan Gökhan, 45-50 gün önce bir köpeğin saldırısına uğradı ve sol elinden ısırıldı. Yakındaki bir kliniğe gittiğinde, elindeki yaranın gerçek nedenini anlatmak yerine, 'Demir kesti' demeyi tercih etti. Eli temizlendi, dikiş atıldı. 4'ü evli, 8 oğlu, 2 kızı ve eşiyle yaşamını sürdürdüğü evine döndü. 4 yıl önce göç ettiği Bitlis'deki köyünde de köpek tarafından ısırılmış, birşey olmamıştı. 'Yine bir şey olmaz' diye düşündü. Bu düşüncesine kuduz aşısı korkusu da eklenince, olay günü tedavi için gittiği hastanedeki doktorlara yalan söyledi.

Çok geçmeden kendinde garip değişiklikler hissetti. Oğulları tarafından bu kez Saygı Hastanesi'ne götürüldü. Belirtileri gözleyen doktorlar, kuduz tanısı koydukları yaşlı adamı Göztepe SSK Araştırma ve Eğitim Hastanesi'ne gönderdi. Gökhan, buraya geldiğinde hastalığın üçüncü aşamasındaydı.

Artık aşı yapılsa ve serum verilse de yararı yoktu. Bu dönemde, aşırı duyarlılık, sinirlilik, ajitasyon, su içememe, ışığa bakamama, rüzgárdan etkilenme gibi nörolojik belirtiler hakimdi. Yaşlı adamın en çok 3-4 günlük ömrü kalmıştı.

Hasta Sağlık İl Müdürlüğü'ne bildirildi ve tecrit odasına alınması talep edildi. Ancak Haseki Hastanesi'nin tecrit odası onarımda olduğu için Gökhan, SSK Göztepe Araştırma ve Eğitim Hastanesi'nde kaldı. Tecrit odasına alındı. Kuduz hastalığının trajik tablolara yol açan son evresini acı çekmeden uykuda geçirmesi için ilaçla uyutulmasına karar verildi.

Koma dönemini uykuda geçiren Gökhan, iki gün sonra yaşama veda etti. Cenazesi kalın ceset torbasına koyuldu. Üzerine, ‘kuduzdan ölmüştür’ yazısı iliştirildi. Acılı ailesine, derin kazılan toprağa, torbadan çıkarılmadan gömülmesi ve üzerine kireç kaymağı dökülmesi gerektiği söylendi.

Ailesi ve yakınlarından 50 kişi aşılandı. Çevredeki başıboş köpekler toplandı ve karantinaya alındı. Çevredeki hastaneler uyarıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!