Süleyman Şah Türbesi’nin mimarı Prof. Dr. Ünal Demirarslan, son yolculuğuna uğurlandı
Güncelleme Tarihi:
Suriye’nin Halep kentindeki Süleyman Şah Türbesi'nin mimarı Prof. Dr. Ünal Demirarslan (87) dün Kocaeli'deki evinde hayatını kaybetti. Demirarslan, memleketi Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde toprağa verildi.
Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin Kurucu Dekanı Prof. Dr. Ünal Demirarslan, dün Kocaeli’deki evinde yaşamını yitirdi. Suriye’nin Halep kentindeki Süleyman Şah Türbesi ve Ankara’daki Milli Kütüphane’nin mimarı olan Demirarslan'ın başta Japonya olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde eserleri bulunuyor. Evli ve 1'i mühendis, 3'ü kendisi gibi mimar olan 4 çocuk babası olan Demirarslan, son olarak Maltepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölüm Başkanlığı görevinde bulundu.
Prof. Dr. Ünal Demirarslan, bugün memleketi Çanakkale’nin Gelibolu ilçesindeki Aleaddin Kalfa Mezarlığı’nda toprağa verildi. Demirarslan için öğle namazına müteakip Gazi Süleymanpaşa Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenaze törenine Demirarslan'ın çocukları ve aile yakınları ile Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Gelibolu Kaymakamı Bekir Abacı, Gelibolu Belediye Başkanı Mustafa Özacar, bürokratlar ve vatandaşlar katıldı.
Prof. Dr. Ünal Demirarslan hayatını kaybettiProf. Dr. Ünal Demirarslan’ın oğlu Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi İç Mimarlık Ana Sanat Dalı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Demirarslan, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Babam, Türkiye'nin gerçekten önemli mimarlarından, akademisyenlerinden biriydi. İnsanlar onu Süleyman Şah Türbesi'nin mimarı olarak tanıdılar. Halep'te, IŞİD tarafından saldırıya uğradığı için taşınmak zorunda kalan ilk türbenin mimarıdır kendisi. Ama çok daha büyük eserleri de vardı. Örneğin Ankara'da Milli Kütüphane'nin mimarıydı, Çankaya Köşkü'nün onarımlarında Fahri Korutürk ile birlikte çalışmıştı. Atatürk Kültür Merkezi'nin onarımı sırasında görev almıştı. Amerika'da ve Japonya'da eserleri olan, mimarlık ve iç mimarlık alanında çok önemli bir akademisyendi. Gerçekten büyük bir kayıptır. Babam Geliboluludur. Osmanlı zamanından bu yana köklü bir aileye mensuptur. Gelibolu'yu da çok severdi. Her sene birkaç kez gelirdi. Burada evi de var. Gelibolu'ya da hizmet etmiş bir insandır. Gelibolu topraklarına gömülmeyi vasiyet etmişti. Bunu yerine getirdik" dedi.