Güncelleme Tarihi:
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya sanık Mustafa İlker Yücel ve avukatları katıldı. Diğer sanık Murat Şimşek duruşmaya gelmedi.
"BU HABER HALEN SOSYAL MEDYA SİTELERİNDE YAYINLANMAKTADIR"
Sanık Mustafa İlker Yücel yaptığı savunmada, "Olay tarihinde Aydınlık Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeniydim. Haberin devlet sırrı olmadığı zaten tanzim edilen iddianamede de belirtilmiştir. Esasen bu haber sosyal medyadan alınmış olup halen sosyal medya sitelerinde yayınlanmaktadır. Dolaysıyla devlet sırrı özelliği kalmamıştır. Suç kastım yoktur. Beraatımı istiyorum" dedi.
SAVCI: GAZETECİNİN GÖREVİ HABER DEĞERİ OLAN YAZIYI YAYINLAMAKTIR
Daha sonra söz alan Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Aslan mütalaasını açıkladı. Mütalaada, Aydınlık Gazetesi'nin, Süleyman Şah Türbesi ile ilgili dönemin Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı ve askeri yetkili arasındaki konuşmaları yaymak suretiyle isnat edilen suçu işledikleri iddia edilmiş ise de söz konusu habere dayanak olan ses kayıtlarının gazetenin yayın tarihinden önce sosyal medyada ve video paylaşım sitesinde yayınlandığı vurgulandı. Söz konusu haberin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında ele alınması gerektiğine dikkat çekilen mütalaada, gazetecinin görevinin haber değeri olan yazıyı yayınlamak olduğu belirtildi.
"BÖYLE BİR PAYLAŞIM DÜNYANIN HERHANGİ BİR ÜLKESİNDE HABER YAPILIR"
Mütalaasında dünyanın herhangi bir ülkesinde böyle bir paylaşımın sosyal medyada yayınlanması durumunda, haber yapılacağının altını çizen savcılık, "Sosyal medya ve Youtube video paylaşım sitesinde yayınlanan görüntü veya seslerin devlet sırrı niteliği olsa bile bir kez yayınlandıktan sonra bu sırrın bu niteliği ortadan kalkar" ifadesine yer verdi. Tekraren yayınlayanların eylemlerinin suç teşkil etmeyeceğine ilişkin yerleşik uygulamaların da bulunduğuna dikkat çeken savcılık, sanıkların unsurları oluşmayan suçtan beraatlarına karar verilmesini talep etti.
BERAATLERİNE KARAR VERİLDİ
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, toplanan deliller ve dosya kapsamında atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına kanaat getirerek, sanıkların beraatlarına hükmetti.
İDDİA : IŞİD TEHDİDİNE KARŞI YAPILAN GÜVENLİK TOPLANTISI İFŞA EDİLDİ
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zafer Koç tarafından hazırlanan iddianamede, Süleyman Şah Türbesinin, Türkiye'nin kendi toprakları dışında sahip olduğu tek toprak parçası olduğu belirtilerek, IŞİD adlı grubun Youtube üzerinden yayınladığı videoda üç gün içerisinde boşaltılıp Türk bayrağı indirilmediği takdirde türbeyi yerle bir edecekleri tehdidinde bulundukları, bunun üzerine de dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler tarafından bir kriz masası oluşturularak toplantı yapıldığı anlatıldı. Toplantıda Suriye'deki Türk toprağı olan Süleyman Şah Türbesi'ne yönelik bir saldırı karşısında yapılması gerekenlerin görüşüldüğü belirtilen iddianamede, bu görüşmeye ilişkin bir ses kaydının "seçim güdümü" isimli hesaptan yayınlandığı aynı gün TİB tarafından anılan siteye erişimin engellendiği, hükümet yetkilileri tarafından da "Ulusal güvenliğe yönelik açık saldırı" olduğu yönünde açıklamalarda bulunulduğu belirtildi.
10'AR YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYORDU
Görüşme kayıtlarının ele geçirilmesi ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ayrı bir soruşturmanın devam ettiği belirtilen iddianamede, "Youtube adlı siteye erişimin aynı gün engellenmesine rağmen şüphelilerin, 28 Mart 2014 tarihli Aydınlık Gazetesi'nde "Türkiye'yi bombalar savaş çıkarırız" başlığıyla, görüşmenin içeriğini yayınlandıkları anlaşılmıştır" denildi. Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel ile gazetenin Sorumlu Müdürü Murat Şimşek hakkında "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edilmişti.