Süleyman Demirel saÄŸda birleÅŸme bekliyor

Güncelleme Tarihi:

Süleyman Demirel sağda birleşme bekliyor
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 15, 2004 10:21

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, soldaki CHP ve YTP’nin birleşmesinin yetersiz olduğu, bütünleşmenin diğer sol partileri de kapsaması gerektiğini belirtirken, sağda da seçim öncesine kadar bir birleşmenin gündeme geleceğini söyledi.

Haberin Devamı

Demirel, Türkiye siyasetinin 4-5 partiden fazlasını kaldırmayacağına işaret etti. Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’ye ilişkin İlerleme Raporu’ndaki "azınlıklar" tanımını eleştirerek "Türkiye birliği, Avrupa Birliği’nden önemlidir" diyen Demirel, AB yolunun "ne kadar dikenli olursa olsun" aşılacağını bildirdi.

  Â

Demirel yaptığı açıklamada Türkiye’nin AB süreci, Kerkük ve diğer dış polika konuları ve iç siyasetle ilgili konularda önemli mesajlar verdi.

  Â

CHP ve YTP’nin birleşme kararı anımsatılan Demirel, "Sağ bundan bir ders çıkarmalı mı?" sorusuna yanıtlarken, bu birleşmenin yetersiz olduğunu söyledi. Demirel, DSP, SHP gibi partileri anımsatarak solun hala parçalı olduğuna işaret ederken, "Soldaki birleşme bütün bunların birleşmesiyle olur. Zaman içerisinde hepsinin bir araya gelebileceği kanaatindeyim. Toparlanmak, biraraya gelme ancak öyle olur" dedi.

 

Haberin Devamı

"SAÄžDAKÄ° PARTÄ°LER DE BÄ°R ÅžEKÄ°L BULACAKTIR"

 

Sağda da birleşmenin gündeme geleceğini söyleyen Demirel, "Sağdaki partiler de seçimden hemen evvel bir şekil bulacaklardır. Ya bir çatı altında toplanma veyahut bir program etrafında toplanma gibi. Bu beraberliği arayacaklardır" dedi.

   Â

Herkesin parçalanmışlıktan dersini aldığını söyleyen Demirel, "Parçalanmışlığı devam ettirecek bir siyaset yapmak mümkün değildir. Birer birer yok olacaklardır" diye konuştu. Demirel, "Parlamento dışında kalmış, maddi imkanları olmayan bir siyasi partiyi, arkasında ümit vaat eden, gelecek için ümit vaat eden, desteği olmayan bir siyasi partiyi ayakta tutmak mümkün değildir" dedi.

  Â

18-20 PARTİ ÇOK

 

Süleyman Demirel, "Yeni oluşumlara şans tanıyor musunuz" sorusuna olumsuz yanıt verirken, "Ancak bütünleşme şeklinde yeni oluşum olabileceğine" dikkat çekti.

 

Haberin Devamı

Demirel, "Türkiye’de zaten 18-20 parti var. 18-20 parti çok.ÂSiyaset sahnesi 4-5 partiden fazlasını kaldırmaz. Kaldırmıyor da zaten. Bu 18-20 parti dağılmanın, ufalanmanın siyasetteki adıdır" diye konuÅŸtu.

 

AB’DE DİKENLİ YOLLAR AŞILACAK

 

Demirel, Avrupa Birliği ile ilgili gelişmelere de değinirken, olumlu mesajlar verdi. Soğuk savaşın sona ermiş olmasına rağmen AB ve Avrupa ekonomisi için Türkiye’nin önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Demirel, bunun izleyen dönemde Avrupa halkları tarafından anlaşılacağını söyledi.

  Â

"Avrupa hükümetleri Türkiye’nin önemini kendi halklarına anlatmalıdırlar" çağrısında bulunan Demirel, Türkiye’nin de üzerine düşeni yapacağını söyledi. Demirel, "27 ülkeyi içine alan Avrupa’nın Türkiye’yi dışında bırakması birlik kavramına da aykırıdır. Tüm bunlara bakaraktan yol ne kadar dikenli olursa olsun bunun aşılacağı; hem tarih alınacağı, hem müzakerelerin başarıyla neticelendirileceği, hem de müzakere sonrası hem parlamentolardan veya referandumlardan bu anlaşmanın geçeceği ve Türkiye’nin tam üye olacağı kanaatindeyim" dedi.

Haberin Devamı

  Â

AB Komisyonu’nun Türkiye’ye yönelik "müzakerelere başlansın" tavsiyesinin Avrupa Konseyi’nden geçeceği tahmininde bulunan Demirel, "Eğer komisyon deseydi ki ’Türkiye hazır değildir, tarih vermeyin, müzakereye başlamayın’, bunu aksine çevirmek zordu. Ben Avrupa hükümet ve devlet başkanlarının Türkiye’yi bir sürprizle karşı karşıya bırakacaklarını sanmıyorum" diye konuştu.

 

Ä°KTÄ°DARA "ABARTLI BEKLENTÄ° YARATMA" UYARISIÂ

 

Demirel, AB konusunda "Türkiye’de abartılı beklentiler yaratıldığını" belirtirken, Türk halkına AB’yi isteyip istemediği sorulduğunda yüzde 77’sinin evet karşılığını verdiğini, bunun gerekçesini ise "zengin olmak" isteği olarak açıkladığını vurguladı.

Haberin Devamı

  Â

Demirel, "AB ile müzakereye başladığımız zaman AB’ye üye oluyor değiliz, o intiba yaratıldı. AB’ye daha 10 sene var üye olmamıza. Şimdi 17 Aralık’ta Avrupa Konseyi karar verdi. Türkiye nisandan itibaren müzakereye başlayacak diye. Nisanda Türkiye zengin olacak değil ki ya da bu kararın verildiği 18 Aralık sabahı zengin olacak değil ki. Ama o intiba yaratıldı, abartılı olan bu" diye konuştu.

 

"HÜKÜMETİN EMEĞİ VE HİSSESİ VAR"

 

AB’den müzakere için tarih alınmasının Türkiye için önemli bir başarı olacağını, bunun kolay olmadığını, bugünkü siyasi iktidarın da bunda emeği ve hissesi bulunduğunu anlatan Demirel, şöyle konuştu:

  Â

"Bu siyasi iktidar bundan yararlanacaktır siyaseten. Yararlanması da doğaldır. Yalnız bu yapılırken dikkat etmek lazımdır. Abartılı beklentiler meydana getirmemeye dikkat etmek lazım. Ve halk ’işte tarih aldık, öyleyse tamam’ dememelidir, o noktaya götürülmemelidir."

 

Haberin Devamı

TARÄ°H AB ANAYASASI SONRASINA BIRAKILABÄ°LÄ°R

 

Demirel, 17 Aralık’taki AB zirvesine ilişkin bir tahminde de bulundu. Demirel, "Tarih yerine, şöyle de hareket edebilirler. Diyebilirler ki ’Avrupa anayasası oylansın ondan sonra tarih verelim’. Bunla da karşılaşabiliriz. Bu süreci uzatır. Böyle bir şeyi Türkiye memnuniyetle karşılamaz ben de karşılamam. Umarım ki böyle bir şeyle karşılaşmayalım" diye konuştu.

  Â

Yine zirvede Türkiye’ye "özel statü" verilmesi gibi bir karara ihtimal vermediğini de belirten Demirel, özel statünün Türkiye’yi Avrupa’dan dışlamak olacağını söyledi. Demirel, Türkiye’nin hiçbir sebeple tam üyelikten vazgeçemeyeceğini vurguladı.

 

"TÜRKİYE BİRLİĞİ, AVRUPA BİRLİĞİ'NDEN ÖNEMLİDİR"

 

Demirel, İlerleme Raporu’ndaki azınlıklar tanımına ise tepki göstererek "Avrupa’nın önemini küçümsemiyorum yalnız Türkiye birliği Avrupa Birliği’nden önemlidir" uyarısında bulundu.

  Â

Demirel, konuyu şöyle değerlendirdi:

  Â

"Müzakere yapalım, her şeyi konuşalım ve boynumuz eğik olarak değil başımız dik olarak konuşalım. Türkiye birliğini zedeleyecek tavizler verilmemelidir. Lozan’ı revize edecek bir durum hasıl olmamalı. Lozan’ın getirdiği azınlık tarifi bizim milli birliğimizin harcıdır. Türkiye üniter devleti zedeleyecek bir duruma razı olmamalıdır."

 

"KERKÜK, KUDÜS’E DÖNMEMELİ"

 

Demirel, KDP Lideri Mesud Barzani’nin "Kerkük, Kürdistan’ın kalbidir" sözlerine "kafi tepki verilmediğini" belirterek, Kerkük’teki realiteye iyi bakılması gerektiğini ifade etti.

  Â

Demirel, "Kerkük’te hem Türkmenler, hem Kürtler, hem Araplar yan yana bir ahenk içinde yaşamalı. Üç kavim kardeştir. Birisi diğerini ortadan kaldırmaya kalkmamalıdır. Kerkük bir etnik çoğunluğun değil Irak’ın şehri olmalıdır ve Kudü
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!