Üniversiteli Şule 7’inci raporda da kusursuz

Güncelleme Tarihi:

Üniversiteli Şule 7’inci raporda da kusursuz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2019 10:46

İstanbul Kurbağalıdere’deki ıslah çalışmaları sırasında 12 Mayıs 2016 tarihinde Yoğurtçu Parkı’nda yürüyüş yaparken hafriyat kamyonunun altında kalan 23 yaşındaki İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü 3’ncü sınıf öğrencisi Şule İdil Dere’nin ölümüne ilişkin görülen davada mahkemeye ulaşan 7. bilirkişi raporunda da Şule İdil Dere’nin kusursuz, sanıklar kamyon şoförü Mümin Kılıç ile Deniz Hizmetleri Müdürü İbrahim Ruhi Kelleci’nin asli derecede, İSTAÇ İş Güvenliği Uzmanı sanık Zafer Karasaçlı’nın ise tali derecede kusurlu olduğu belirtildi. Raporda, “Şule İdil Dere’ye, araç trafiğine kapalı park içinde yayalar için ayrılmış yaya yolunda kulağında kulaklık ile müzik dinleyerek cep telefonuna bakması hayatın olağan akışına ters olmadığından ve yaya olarak trafiğe kapalı parkta bulunduğu sırada karşısına kamyon çıkabileceği ihtimalini düşünüp buna karşın önlem alması akla, mantığı ve vicdana düşmeyeceğinden, kusur atfı mümkün olmamıştır” denildi.

Haberin Devamı

Mahkemeye ulaşan son bilirkişi raporunda “Somut olay irdelendiğinde, oluşan kazanın, sözleşme kapsamında yürütülen faaliyetler ile ilgili olduğu, bu hususun da yüklenici konumundaki İstanbul Çevre Yönetimi San. Ve Tic. A.Ş.’nin (İSTAÇ A.Ş.) sorumluluğunda bulunduğu değerlendirildiğinde, söz konusu kazada ihale makamı ve iş sahibi konumundaki İBB Deniz Hizmetleri Müdürlüğü’nün herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, dava konusu kazanın Kadıköy Yoğurtçu parkı yürüyüş yolu üzerinde İSTAÇ A.Ş.’nin yüklenici olduğu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Kurbağalıdere’nin temizlik çalışmaları dahilinde yürütülen çamur taşıma işlerinde sanık Mümin Kılıç idaresindeki 34 AJ 4681 plaka sayılı kamyon ile park içerisinde geri manevra yaparken o sırada yürüyüş yapan müteveffa Şule idil Dere’ye çarpması sonucu hayatını kaybetmesi şeklinde meydana geldiği anlaşılmıştır” denildi.

KAMYON ŞOFÖRÜNE İŞ GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ VERİLMEMİŞ

Bilirkişiler, İş Sağlığı ve Güvenliği Ana bilim Dalı Başkanı A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Trafik Kazaları Uzmanı İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi Eğiticisi Yrd. Doç. Dr. Haldun Turan, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı İnşaat Yüksek Mühendisi Babür Niyazi Orhan ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı İnşaat Yüksek Mühendisi Cemal Gürol Özpalanlar tarafından hazırlanan raporda, “ihale sözleşmesi dahilinde yürütülen kamyon ile çamur taşınması işleri yürütülürken, çamur taşıyan kamyonları güzergahlarının tespitine yönelik yüklenici firma içinde organizasyon yapılması, yüklenici firma tarafından çamur taşıma işlerinin önceden planlanması ve organize edilmesi, çalışmaların, hazırlanan risk değerlendirilmesi ile sağlık ve güvenlik planına uygun olarak yürütülmesi, kamyonların hareketlerini yönlendirmek üzere manevracılar görevlendirilmesi ve bu kişilerin işlerini yapıp yapmadıklarına yönelik denetim mekanizması kurulması, park içindeki kamyon güzergahına yayaların girmesini önleyici işaretlemeler ve sınırlandırmalar yerleştirilmesi gerekir. Dava konusu olayda işveren, tedbir alınabilecek iken alınması gerekli iş güvenliği tedbirlerinin alınmasını sağlamamış, tehlikeli çalışma biçimlerinin sürdürülmesine izin vermiştir. Çalışmalar sırasında yüklenici firma tarafından çamur taşıma işlerinde denetimin tam olarak sağlanamadığı anlaşılmıştır. Bütün bunların yanında, kazaya karışan kamyonun şoförü sanık Mümin Kılıç’a mevzuatta belirtilen ve her yıl çok tehlikeli işlerde çalışanlar için yenilenmesi gereken iş güvenliği eğitiminin yenilenmediği, dolayısıyla iş güvenliği eğitiminin sanık şoföre verilmediği, İş sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği’nde belirtilen yüklenici firma tarafından hazırlanması gereken çalışmalarda, çalışanların ve 3. kişilerin karşılaşabileceği risklerin tespit edilip bu risklerin yok edilmesi, şayet yok edilemiyorsa kabul edilebilir risk seviyesine indirildiği ve alınacak önlemlerin belirtildiği Risk Analiz ve Değerlendirme Raporu hazırlanmaması sebebiyle kazanın meydana geldiği çalışmaların yüklenici firma tarafından göz ardı edildiği, çalışmalarda tam bir emniyetli çalışma düzeni oluşturamadığı, denetim-gözetim eksikliğinin olduğu, iş güvenliğini yayaların ve kamyon şoförü sanık Mümin Kılıç’ın inisiyatiflerine bıraktığı anlaşılmaktadır” denildi.

CEP TELEFONUNA BAKMASI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA TERS DEĞİL

Hayatını kaybeden Şule İdil Dere’ye araç trafiğine kapalı, park içinde yayalar için ayrılmış yaya yolunda kulağında kulaklık ile müzik dinleyerek cep telefonuna bakmasının hayatın olağan akışına ters olmadığından ve yaya olarak trafiğe kapalı parkta bulunduğu sırada karşısına kamyon çıkabileceği ihtimalini düşünüp buna karşın önlem almasının akla, mantığa ve vicdana düşmeyeceğinden, kusur atfı mümkün olmadığının belirtildiği raporda, “sanık şoför Mümin Kılıç, manevracı ve işaretçiyle iletişime geçmeden geri manevrasına başlamaması, geri giderken aracın kör noktasında bir yayanın olabileceğinin bilincinde olması, manevracı veya yaya işaretçilerin olmadığını işverenine bildirmesi, tüm inisiyatifi kamyonun çevrede bulunabilecek kişilere bırakmaması gerekirdi. Bu olayın meydana gelmesinde asli derecede kusurludur” denilirken, sanık İbrahim Ruhi Kelleci’nin de işyerinde tam bir emniyetli çalışma düzeni oluşturamadığı, denetim-gözetim eksikliğinin olduğu, iş güvenliğini müteveffanın ve kamyon şoförü sanık Mümin Kılıç’ın inisiyatiflerine bıraktığı anlaşıldığından, bu olayın meydana gelmesinde asli derecede kusurlu olduğu belirtildi.

Raporda, dosyanın incelenmesi sonucunda; taksirli eylem ile meydana gelen olayın öngörülebilir-önlenebilir bir kaza olayı olduğu, olayın meydana gelmesinde kaçınılmazlık unsurunun bulunmadığı, kaza olayının meydana gelmesinde hayatını kaybeden Şule İdil Dere’nin kusurlu olmadığı, kamyon şoförü sanık Mümin Kılıç ile Deniz Hizmetleri Müdürü sanık İbrahim Ruhi Kelleci’nin asli derecede kusurlu olduğu, sanık Zafer Karasaçlı’nın tali derecede kusurlu olduğu, sanıklar Teyfur Bingöl, Saffet Altındağ, Kamil Celal Yıldırım ve Ergun Ata’nın ise kusurlu olmadığı belirtildi.

Savcılık tarafından soruşturma sırasında aldırılan raporda Şule İdil Dere’nin kusursuz bulunmasının ardından yargılama aşamasında aldırılan 3 değişik bilirkişi raporunda da sanıklar asli kusurlu bulunurken, kazada hayatını kaybeden Şule İdil ise yine kusursuz bulundu. 4 Ocak 2019 tarihinde görülen duruşmada mahkeme hakimi, soruşturma ve yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğunu ve mevcut bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını gerekçe göstererek, İstanbul Teknik Üniversitesi'nden bir kez daha rapor alınmasına karar verdi.

Haberin Devamı

Mahkemeye sunulan 5. raporda, Şule İdil Dere’nin kusursuz, hafriyat kamyonu şoförü Mümin Kılıç’ın asli kusurlu, İSTAÇ A.Ş. adına işveren sıfatına haiz olduğu düşünülen İSTAÇ A.Ş. Deniz Hizmetleri Müdürlüğü’nde Asya Yakası Kıyı Temizlik Şefi Teyfur Bingöl’ün tali kusurlu, İBB adına işlemleri yürüten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü’nde Deniz Yüzeyi ve Kıyı Temizlik Şefi Saffet Altındağ’ın denetleme görevini eksik yaptığından tali kusurlu olduğu ve başka bir kusur atfedilecek bir kişi olmadığı belirtilmişti.

Haberin Devamı

İtiraz üzerine aldırılan 6. bilirkişi raporunda da Şule İdil Dere’nin kusursuz, kamyon şoförü Mümin Kılıç’ın asli kusurlu, işveren temsilcisi olarak değerlendirilen İbrahim Ruhi Kelleci, Teyfur Bingöl ve Zafer Karasaçlı’nın ise tali kusurlu olduğu belirtilmişti.

BAKMADAN GEÇME!