Güncelleme Tarihi:
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in, 28 Mayıs 2018’de saat 03.50’de, Ankara’daki lüks bir plazanın 20’nci katından düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili Berk Akand ve Çağatay Aksu hakkında, ‘kasten öldürme, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açılmıştı. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nca hazırlanan 14 Mayıs tarihli “Bilimsel mütalaa” başlıklı rapor dava dosyasına girdi. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Çağlar Özdemir imzalı 9 sayfalık raporda, elde edilen bulgular, görüntü ve fotoğrafların olayın intihar olamayacağı belirtildi.
İFADELERİ ADLİ TIP BULGULARınA UYMUYOR
Raporda, şüpheli Çağatay Aksu’nun, “Şule Çet’in intihar etme, aşağıya atlama amacı ile kafası ve elleri aşağıda olacak şekilde pencereden sarktığı ve Çağatay Aksu’nun tutma çabasına rağmen aşağıya düştüğü” şeklindeki ifadesinin teorik olarak, “Şule Çet’in sol ayakkabısını aşağı attıktan sonra sağ ayakkabısı ayağındayken aşağıya atlama çabası içerisinde olduğu” gibi dolaylı bir sonuç doğurduğu; bu durumun ise “olağan bir intihar davranış örüntüsüne ve sürecin olağan akışına aykırı” olduğu anlatıldı. Raporda, “Olay yeri ve yaralanma örüntüsünün sanık Çağatay Aksu’nun ifadeleri ile adli tıbbi açıdan uyumsuz olduğu” kaydedildi.
ANCAK BÖYLE AÇIKLANABİLİR
Raporda bulgu, tespit ve gerekçeler dikkate alındığında Çet’in düşmemek için çırpınma esnasında ayakkabısının çıkmış olabileceği belirtilerek şöyle denildi:“Olay yeri inceleme ekiplerince olay yerinde saptanan, kayıt altına alınan, bulgular ve fiili durumun, Şule Çet’in, ayakları aşağı sarkmış şekilde elleri ile sanıklara ya da cam çerçeve bileşenlerine tutunma çabası sırasında, ayakların da hareketi/çırpınması ile sol ayakkabısının ayağından çıkması ve aşağı düşmesi ile ortaya çıkması daha yüksek olasılık dahilindedir. Gerek Y-STR-DNA analizi ile Şule Çet’in tırnak örneklerinde saptanan erkeğe ait biyolojik doku örnekleri, gerekse olay yerinde Şule Çet’in sol elinde yolunmuş olarak bulunan kendi saçları da böyle bir mekanizma ile açıklanabilir.”
BİTİŞİK ODADA YAŞANMIŞ OLABİLİR
ŞULE Çet’in plazada, dinlenme odası olarak nitelendirilen odanın penceresinden atladığı/atıldığı iddiasına ilişkin de şu tespit yapıldı:
“Olay yeri incelemesi sırasında olayın meydana geldiği iddia edilen odada tespit edilen bulgular (cam, pencere aralığı, cam önünde duran sehpa, sehpa ile cam arasındaki mesafe, sehpa üzerinde duran tavla), nesnelerin birbiri ile olan ilişkisi ve düzeni, bu cam ve pencere üzerinde ve kenarlarında Şule Çet’e ya da sanıklara ait herhangi bir parmak izi saptanmaması, olayın bu odada gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında bir şüphe doğmasına neden olmaktadır. Şule Çet’in düşmesi (atlaması/atılması) sonrasında olay yerinin düzenlenmiş/silinmiş olması ya da Şule Çet’in, makam odası olarak kullanılan diğer odada açık bulunan olay yeri odaya komşu bulunan camdan düşmesi (atlaması/atılması) olasılık dahilindedir. Bu aşamada, olay yerinde Şule Çet’in düşme (atlama/atılma) sonrası bulunduğu zemindeki lokalizasyonu ile söz konusu camların ve izdüşümlerinin değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır.”
DÜŞÜŞ ANI
Raporda, Çet’in cesedinin bulunmasına ilişkin resimle ilgili değerlendirme şöyle yapıldı: “Şule Çet’in çit ve yerle temasının sırtı bina ve yere bakar şekilde kafaüstü olduğu tespiti ile ilintili olarak dikkat çeken önemli bir diğer bulgu ise; sol ayakkabısı arka kısmının sağ kolunun altında hafif ezilmiş olması, sağ ayakkabısının da sol ayak 155 cm ilerisinde bulunmuş olmasıdır. Bu düşme pozisyonunda yerle temas ile sol ayaktan fırlayan ayakkabının sağ dirsek altında kalma olasılığı olmadığından sol ayakkabısının Şule Çet’in vücudundan önce yere düştüğü açıktır.” Çet’in kayıp çorabıyla ilgili de “Düştüğü zeminde bir çorap bulunmadığı, diğer çorabın içki şişelerinin toplanarak bir kutu içerisine konulduğu olay yeri ofiste saklı kaldığı öngörülebilir” denildi.