Güncelleme Tarihi:
Şüpheli ölümüyle Türkiye gündemine oturan üniversitesi öğrencisi Şule Çet davasında 6’ncı duruşma 4 Aralık'ta görüldü, beklenildiği gib dava karara bağlandı.Bir önceki duruşmada (20 Kasım 2019) mütalaasını açıklayan savcılık, tutuklu sanık Çağatay Aksu'nun "cinayet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırıdan" ve tutuklu sanık Berk Akand'ın "cinayete yardım, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılmalarını istenmişti.
Cumhuriyet Savcısı bir önceki celse açıkladığı esas hakkındaki mütalaasında, sanıklardan Çağatay Aksu'nun "kasten öldürme" suçundan bir kez müebbet ve "cinsel saldırı" ile "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 39 yıla kadar, Berk Akand'ın ise Aksu'nun işlediği suçlara yardımdan 31 yıla kadar hapsini istemişti.
Gazi Üniversitesi öğrencisi Çet, 29 Mayıs 2018'de, Ankara'daki bir plazanın 20'nci katından düşerek yaşamını yitirmiş, olayla ilgili Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında dava açılmıştı
KARAR NE OLDU?
Mahkeme heyeti, sanık Çağatay Aksu’nun müebbet ve cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da 12 yıl 6 ay hapsine, sanık Berk Akand’ın ise 18 yıl 9 ay hapsine hükmetti.
SANIKLARIN MEKTUPLARI DAVA DOSYASINDA
Sanık Berk Akand'ın avukatları, ayrı koğuşta kalan Çağatay Aksu'nun müvekkillerine yazdığı, Akand'ın da karşılık için yazdığı mektupları dava dosyasına sundu. Çet ailesinin avukatları her iki sanığın da davanın başından beri mektuplaştıklarını, suçu örtbas etmek için birlikte hareket ettiklerini iddia etti. Duruşmada, sanıklara bu mektupları neden yazdıkları soruldu. Sanıklar ayrı ayrı koğuşlarda kaldıkları için ve bir araya gelemediklerinden davayla ilgili gelişmeleri paylaşmak için mektuplaştıklarını öne sürdü. Bunun üzerine Çet ailesinin avukatı Onur Tatar, Çağatay Aksu'ya, "Mektubun birinde diğer sanık Berk Akand'a, 'Ya beraber çıkarız ya da beraber batarız' demişsin. Bununla neyi amaçladın?" diye sordu. Sanık Aksu ise, "Aynı suçtan yargılanıyoruz, ya beraber batarız ya da beraber çıkarız" anlamında söylediğini iddia etti. Çet ailesinin avukatları, mektupların her iki sanığın da suça ortak olduğunu, birlikte hareket ettiklerini ve mahkemede suçu gizlemek için ağız birliği yaptıklarını ortaya koyduğunu iddia etti.
ŞULE ÇET OLAYININ DETAYLARI
Gazi Üniversitesi 2. sınıf öğrencisi Şule Çet (23), geçtiğimiz yıl mayıs ayında Ankara’nın en lüks plazalardan birinin 20. katından düşerek öldü. Şule Çet’in asistan olarak yanında çalıştığı Çağatay Aksu (34) ile plazaya girdiği ve ofisine gittiği, gece saat 02.00’de ev arkadaşına “Buradan çıkamıyorum, adam bana takmış. Bırakmıyor” diye mesaj attığı belirlendi. Haberin ayrıntıları şöyle:
Emniyet birimlerinden edinilen bilgiye göre, Gazi Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi Tekstil Tasarımı 2. sınıf öğrencisi Şule Çet, eğitim masraflarının bir bölümünü karşılamak için Çağatay Aksu’nun da ortak olduğu işyerinde yarı zamanlı çalışmaya başladı. İşyerine sonradan ortak olan kişi, Çet’in işine son verdi. Aynı zamanda asistanlığını da yaptığı Çağatay Aksu ise Çet’i arayarak, “Yeni ortağımızla konuşuruz, yeniden işe dönersin, ofiste buluşup, konuşuruz” diyerek 28 Mayıs tarihine randevu verdi. Çağatay Aksu ile Şule Çet, o gün Çankaya’daki bir plazanın 20. katındaki ofiste buluştu. Sabah saat 04.00 sıralarında ise Çet, 20. kattan düşerek öldü.
PLAZADAKİ SIR
Çet’in ölümünün ardından Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatırken, polis ise hem olay yerindeki delileri hem de plazadaki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Görüntülerden, Çet’in Çağatay Aksu ile yanlarında bulunan 2 erkek B.Y. ve T.K. ile birlikte saat 23.54’te plazaya girdikleri, gece saat 01.30 sıralarında B.Y. ile T.K.’nin plazadan ayrıldığı, Çağatay Aksu. ile Çet’in ise orada kaldığı belirlendi.
"ADAM BANA TAKMIŞ"
Çet’in intihar mı ettiği yoksa cinayete mi kurban gittiği araştırılıyor. Polis, tanık olarak Çet’in ev arkadaşının da ifadesine başvurdu. Çet’in gece 01.48 gibi ev arkadaşını aradığı, “Şimdi ben içeriye geçiyorum, beni ara ve acil gelmem gerektiğini söyle” dediği, ev arkadaşının kendisini aradığı öğrenildi. Bu görüşmeden 12 dakika sonra saat 02.00 sıralarında ise Çet’in ev arkadaşına, “Buradan çıkamıyorum, adam bana takmış. Bırakmıyor, keşke gelmeseydim” diye mesaj attığı da ortaya çıktı.
DOĞUM GÜNÜYDÜ
Çet’in 29 Mayıs tarihinde doğum günü olduğu ve 24 yaşına girişini arkadaşlarıyla planladıkları “doğum günü partisi” ile kutlamaya hazırlandığı öğrenildi. Doğum gününde ölüme giden Çet’in, üniversite eğitimine başladığı sene annesini kanserden kaybettiği, bu nedenle eğitimine bir yıl ara verdiği bildirildi. Tekrar eğitimine başlayan Çet’in bu sefer de kalp krizi geçiren babasının tedavisi için bir yıl daha üniversiteye gidemediği belirlendi. Babasının tedavisinin ardından Şule Çet, tekrar İstanbul’dan Ankara’ya gelerek üniversite eğitimine başlamıştı.