Güncelleme Tarihi:
Kütahya Milletvekili İdris Bal’ın disipline sevkedilmesiyle partiden ayrılmasının ardından Şükür’ün istifası AK Parti’de ikinci fire oldu. Meclis’te dün akşam saatlerine kadar Doping Araştırma Komisyonu çalışmalarına katılan Şükür, istifa açıklamasını Fethullah Gülen Cemaati’ne yakın yayın organlarından Cihan Haber Ajansı aracılığıyla akşam saatlerinde aniden duyurdu. Bu yazılı açıklamadan önce Şükür’ün Başbakan Erdoğan’la da görüştüğü iddia edildi. Şükür’ün istifasıyla AK Parti’nin milletvekili sayısı 325’e düştü. Siyasi hayatına bağımsız devam edeceğini vurgulayan Şükür açıklamasında şu görüşleri bildirdi:
ÖRGÜT SUÇLAMASINA GİDİYOR
“Dershanelerle başlayan süreçte takınılan anlamsız tavırlar pek çok vicdan ehlini rencide etti. Daha önce, gösterilen tepkilerden ötürü bazı kararlarından dönme erdemi gösteren Sayın Başbakan’ın bu konudaki bütün ısrarlı anlatımlara, sitemlere ve taleplere kulaklarını tıkamasını anlayabilmiş değilim. Dershanelerin benim de bulunduğum bir ortamda KCK yapılanmasına benzetilmesi ve özür dilenmek bir yana bu açıklamalara Sayın Başbakan ve parti yönetimi tarafından bir tepki verilmemesi vicdanımı derinden yaralamıştır. Dershaneleri kapatılan, mensupları devlet dairelerinden tasfiye edilen, parti yöneticilerimiz tarafından ahlaksızlık olarak nitelenen fişlemelere ve baskılara maruz kalanlar bu milletin evlatlarıdır. Hele yeni yeni tedavüle sokulmaya çalışılan ‘örgüt’ kelimesinin bu gönüllüler hareketi için kullanılmaya çalışılması amacın sadece dershaneleri kapatmak olmadığı düşüncesini de akıllara getirmektedir.
HOCAEFENDİ’YE İFTİRALAR
Bazı çevrelerce moda bir tabir haline getirilen, ‘Bazıları rahatı görünce değiştiler’ ifadesiyle Hizmet Hareketi mensuplarının kastedildiğine dair yorumlar yapıldı. Ben Sayın Başbakan’ın böyle bir kasıt içinde olacağına ihtimal vermek istemiyorum. Yirmi metrekarelik hasırla kaplı odasında on beş senedir gurbet hayatı yaşayan ve ziyarete gelen misafirlerin ağırlandığı vakıf binası bir kısım medya tarafından insafsızca ‘malikane’ gibi sunulan Muhterem Hocaefendi mi rahatı bulmuştur?
Bu millete ve insanlığa hizmet etmekten başka amacı olmayan bu hareketin milyonlarca gönüllüsünden biri olarak Hizmet’e ve Muhterem Hocaefendi’ye karşı takınılan hasmane tavırları, atılan mesnetsiz iftiraları, yapılan bütün hakaretleri ben üzerime alıyorum. Dost bildiğim pek çok çevrenin bu ‘cemaati bitirme’ korosuna gönüllü ya da baskıyla katılmış olduklarını veya hiç ses çıkarmadıklarını görüyorum. Bu da maalesef beni derinden üzmektedir.Hocaefendi’yi defalarca ziyaret eden, toplantılarına, olimpiyatlarına katılan, iyi günde Hizmet’e övgüler yağdıran insanların bir anda susmaları oldukça şaşırtıcıdır. Haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olduğunu benden daha iyi bildiklerine inandığım bu dostların yapılan haksızlıklara, atılan iftiralara karşı tavır almak yerine sessizliği tercih etmeleri anlaşılır gibi değildir. Açıklayacağım bu karardan sonra şahsıma yönelik bir kısım karalama kampanyalarının da başlayacağını biliyorum. Sporculuk hayatımdan beri, benzerlerini defalarca yaşadığım bu duruma alışkınım.”
AB Bakanı Egemen Bağış, TGRT’de katıldığı programda, Şükür’ün istifasını yorumladı: “Sayın Başbakan da kendisine çok kıymet vermiştir, birçok milletvekiline göstermediği teveccühü, muhabbeti ona göstermiştir. Şaşırdım, üzüldüm.”