Güncelleme Tarihi:
İpekçi'nin katledildiği suikastın tek hükümlüsü Ağca, itiraf mektubu yazan Yusuf Çelikkaya ve Yalçın Özbey için açılan davada tanıklık yapmak istemediğini söyledi. Çelikkaya, ‘güvenlik’ gerekçesiyle duruşmaya katılmadı.
Mehmet Ali Ağca dışında adli takibat yapılan tüm sanıkları skandal gelişmelerle teker teker kurtulan ve aradan geçen 22 yıla rağmen bir türlü aydınlatılamayan Abdi İpekçi suikastıyla ilgili bir perde daha açıldı. Ağca'nın ev ve iş arkadaşı, firarında kullanılan arabanın sahibi, Yalçın Özbey ile Ünye Cezaevi'nden başsavcılığa yazdığı ihbar mektubunda suikastı planlayan ve hazırlayanlar arasında olduğunu iddia eden hükümlü Yusuf Çelikkaya'nın yargılanmalarına başlandı. İstanbul 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin tanık olarak çağırdığı, İpekçi cinayetinin tek hükümlüsü Mehmet Ali Ağca, mahkemede, ‘‘Ben bu davada tanıklık yapmak istemiyorum, o nedenle yemin etmeyeceğim, fakat söyleyeceğim şeyler var’’ dedi. Başkan, bu yanıt üzerine Ağca'nın yeminsiz ifadesini yazdırdı.
BELÇİKA ÖZBEY'İ İADE ETMİYOR
Mahkemede, gıyabi tutuklu sanık Özbey'in Belçika tarafından zaman aşımı nedeniyle iade edilmeyeceğini bildiren yazısı da okundu. Daha sonra söz verilen Ağca, İpekçi cinayetiyle ilgisinin olmadığını, bu olayın mağduru olduğunu iddia ederek, ‘‘Yalçın Özbey bu cinayeti işlediğini sağda solda anlatıp övünüyormuş, övünecek ne varsa. Bunu duydum’’ dedi.
‘‘Ağca cinayette fiilen ateş eden isim. Onunla çok eylemimiz oldu’’ diyen Özbey'i kendisine husumet beslemekle suçlayan Ağca, ‘‘Özbey'i tanırım. Geçmişte aynı evi paylaştık. Fakat ben İstanbul'da 20 tane evde kaldım. Beni suçlayan ifadesi husumetinden kaynaklanıyor. Kendisi zaten uyuşturucu suçlusunun biri’’ dedi.
Ağca, mahkeme başkanının İpekçi cinayetinde isimleri geçen Abdullah Çatlı ve Oral Çelik'le ilgili sorusunu ise ‘‘Çatlı ve Çelik Türkiye'nin ünlü günah keçileri’’ dedi. Ağca, idama hüküm giymesine neden olan İpekçi cinayetindeki itirafının işkenceyle alındığını öne sürdü. İade-i muhakeme başvurusunda bulunacağını söyleyen Ağca, Kartal Cezaevi'ne götürüldü.
İSTANBUL'DA KONUŞURUM
Mahkeme sanık Çelikkaya'nın Ünye Ağır Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifadesinin alınması için yazdığı yazıya gelen cevabı okudu. Çelikkaya Ünye'de can güvenliği nedeniyle ifade vermek istemediğini, İstanbul 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bizzat ifade vermek istediğini bildirdi. Mahkeme bu istemi kabul ederek duruşmayı erteledi.
Hapisteki Çelikkaya: Çatlı planladı, vurduk
İPEKÇİ suikastinden 21 yıl sonra hakkında dava açılan sanık Yusuf Çelikkaya, halen Ünye Cezaevi'nde gasp, hırsızlık ve ruhsatsız silah suçlarından yatıyor. Çelikkaya'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği 4 Ocak 2000 tarihli ihbar mektubunda İpekçi suikastiyle bağlantısını anlattığı, el yazılı bu dilekçede şunları söylediği belirtildi:
‘‘1978 yılında Ülkücü Gençlik Derneği Aksaray İlçe binasında Abdullah Çatlı, Mehmet Şener, Oral Çelik, Mehmet Ali Ağca ve Yalçın Özbey ile biraraya gelerek suikast planı yaptık. Abdi İpekçi'nin öldürülmesini Abdullah Çatlı gündeme getirdi. Bu işi konuşup onayladık. Daha sonra görev bölümü yaptık. İpekçi'nin gazeteye geliş gidiş saatlerini tesbit ettik. Arabasını park ettiği yerleri tesbit ettik. Yavuz Ceylan olayda arabayı kullandı. 1 Şubat 1979 günü saat 17:20 sıralarında olayı tamamladık.’’
Çelikkaya'nın Eskişehir Cezaevi'ne nakli halinde açıklamalarda bulunacağını belirttiği de iddianamede yeraldı. Özbey'le ilgili olarak zaman aşımı süresinin 6 Aralık 1983 tarihili gıyabı tutuklama kararı nedeniyle kesildiğini belirten savcı, her iki sanığın TCK 450/4, 65/3 maddeleri uyarınca İpekçi suikastine katılmak ve yardım etmekten 20'şer yıl ağır hapislerini istedi. İstanbul 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bir süre tutuklu yargılanan Oral Çelik bürokrasi ve yargı arasındaki yazışmalar sırasında yaşanan skandallar ve delil yetersizliği nedeniyle beraat etmişti.
Suikast öncesi Ağca'nın hesabına para yattı
MEHMEt Ali Ağca'nın ifadesinde İpekçi'yi Özbey'in öldürdüğünü, suikast silahlarını da bu kişinin sağladığını, cezaevinden firarında yine bu kişinin rol oynayıp Taksim ve Kızıltoprak'taki evlerinde sakladığını, sahte pasaport ve kimlikler sağlayarak yurtdışına çıkışına yardım ettiğini söylediği anlatıldı. Cumhuriyet Savcısı sanık Özbey'in suç katıldığı yönünde emareler olduğunu belirterek bunlardan birinin İpekçi cinayetinden önce Ağca'nın hesabına yatan parayla ilgili olduğunu bildirdi. Ağca'nın hesabına yatırılan paralar için adres olarak Özbey'in Aksaray Mustafa Kemal Bulvarı Tıntaş İşhanı 42 numaralı emlak bürosunun gösterildiği, bu paraların İpekçi'nin öldürülmesi için yatırıldığı iddia edildi.