Güncelleme Tarihi:
Dakika dakika
Mumcu cinayetinin baş aktörlerinden Yusuf Karakuş, suikast sabahını dakika dakika anlattı. Kendisi sitenin bekçisini oyalarken, İranlıların Mumcu'nun otomobiline bomba yerleştirdiğini anlatan Karakuş, bu işlemin bir dakika sürdüğünü söyledi.
ÜLKÜCÜYKEN Hizbullah'a katılan, daha sonra Tevhid Selam örgütünün fikirlerini benimseyen Yusuf Karakuş, İstanbul'da gözaltına alındıktan sonra Uğur Mumcu suikastini de en ince ayrıntısına kadar anlattı. Uğur Mumcu'ya yönelik eylem yapılacağını, otobüsle Ankara'ya giderken Abdülhamit Çelik'ten öğrendiğini söyleyen Karakuş, daha sonraki gelişmeleri şöyle anlattı:
BOMBAYI İRANLILAR YERLEŞTİRDİ
‘‘Hasan Kılıç ve Abdülhamit Çelik ile birlikteyken yanımıza gelen Mehmet Şahin, akşam Abdülhamit ile birliktte Ankara'ya gitmemizi, nedenini Abdülhamit'in açıklayacağını söyledi. Otobüsle o akşam Ankara'ya hareket ettik. Yolda, Abdülhamit, Ankara'ya gitme nedenimizin İranlılar ile Uğur Mumcu'yu öldürme eylemi düzenleyeceeğimizi, bu eylemde benim sitenin önünde bulunan nöbetçi kulübesindeki bekçiyi oyalamak olduğunu, İranlıların bu sırada Mumcu'nun otomobiline bomba koyacaklarını söyledi. Sabaha karşı Ankara'ya vardık, otogarda bulunan mescitte İranlı 3 kişi ile buluştuk. daha sonra taksi ile Uğur Mumcu'nun evinin yakınına gittik. Taksiden indiğimiz yerde Abdülhamit ile iki İranlı bekledi. Ben kulübesine giderek bekçiyi oyalarken diğer İranlı siteye girerek Mumcu'nun otomobilinin orada olup olmadığını kontrol etti, keşif yaptı. Daha sonra ayrıldık. İranlılar ertesi sabah erken saatte aynı yerde bulunmamızı istediler. Abdülhamit ile o gece bir otelde kaldık.’’
BİR DAKİKA SÜRDÜ
‘‘Sabah erken saatte İranlılardan ayrıldığımız yere gittik. İranlılarda bizden kısa bir süre sonra beyaz renkli Renault Broadway otomobille geldiler. Araçta 4 kişi vardı. Şoför inmedi, diğer üç İranlı indi. Birisinin elinde beyaz renkli büyük bir poşet vardı. Abdülhamit bir gece önce taksiden indiğimiz yerde bekledi, ben önden giderek kulübedeki bekçinin yanına vardım. Konuşarak onu oyaladım, dikkatini dağıttım. Bu sırada 3 İranlı bahçeye girdiler ve bir dakika sonra çıktılar. İranlılar geldikleri otomobille oradan ayrıldı. Ben de Abdülhamit'in yanına gittim. Birlikte otogara geçip buradan otobüsle İstanbul'a döndük. Mehmet şahin ve Hasan kılıç ile buluşup yaptıklarımızı anlattık. 3 veya 4 gün sonra bombanın patladığını öğrendim.’’
Yusuf Karakuş, Uğur Mumcu'nun bahçesine girdik diyor. Oysa Mumcu'nun otomobili sokaktaydı, bahçede değil.
Site önündeki bekçi kulübesinden söz ediyor, ancak Mumcu'nun evi bir site içinde değil. Kulübe de Mumcu'nun evinden uzakta.
Türkiye’de yer yerinden oynarken, ‘‘Bombanın patladığını 3-4 gün sonra duydum’’ diyor. İnandırıcı değil.
Suikastın saati konusunda da çelişkiler var. Bölgeye gidiş saatleri, ifadede çok açık değil. Bombanın patladığı saatle de çelişiyor.
Suikast sabahı
İtiraftan...
İran'da eğitildim
Hasan Kılıç, Mehmet Şimşek ve diğerleri, Tevhid Grubu'nun büyümesi ve sesini duyurması için daha büyük eylemler yapması gerektiğini söylüyorlardı. Kılıç ve Şahin bir gün, Fatih Aydın, Muzaffer Dadeviren ve bana, bomba eğitimi almamız için İran'a gitmemiz gerektiğini söyleyip pasaport çıkartmamızı istediler. Otobüsle Tahran'a gittik. Bizi Mehmet Ali Akbulut'un evine götürdüler. O evde Mehmet Ali Tekin'i gördüm. 20 gün kadar bir villada kaldıktan sonra Tahran dışında, askari üniformalı şahışların da bulunduğu kışla gibi bir yere götürdüler. Burada bize bomba ve bomba düzeneği hakkında bilgi verdiler. Özellikle c-4 ve düzenek kurmak üzere bilgiler aldık.
İRANLI'YI KAÇIRDIK
4-5 gün süren eğitimden sonra geldiğimiz İstanbul'da Mehmet Şahin, üçümüzü, bir İranlıyla birlikte Üsküdar'da bir villaya gönderdiler. Villada iki İranlı daha vardı. Kaçırma eylemi için Abdülhamit Çelik sarı renkli Mitsubishi marka minibüs ayarladı. 15 gün sonra Abdülhamit Çelik, Fatih Aydın, Muzaffer Dağdeviren ve ben, Anadolu yakasında İranlılarla buluştuk. Bizi bir eve götürüp, kaçıracağımız İranlı hakkında bilgi verdiler, koruması olduğunu, İran halkına zulüm ettiğini söylediler. Abdülhamit Çelik, bizi, kaçıracağımız İranlı'nın evine götürdü. Bir süre bekledik. Otomobilin yanına yaklaşan bir İranlı'nın işaret etmesi üzerine şahsı yakalayarak minibüse koyduk. Önümüzdeki İranlıların otomobilini takip ettik. Biraz uzaklaştıktan sonra İranlıların istediği üzerine minibüsü bırakıp taksiye binip uzaklaştık.
KAMHİ’YE TAVA BOMBA
Bu olaydan bir süre sonra Hasan Kılıç beni evine çağırıp bir çanta verdi. Çantayı, Tevhid Dergisi'ne sık sık gelen İsmail Aydemir'in abasının evine götürmemi istedi. Eve gittiğimizde Aydemir'in babası yoktu. Bir süre sonra tanımadığımız bir iranlı geldi. Çantayı açtı, içinde meyve vardı. Çantanın alt tarafını yırttı. Kulpsuz bir tava, mıknatıs, bir japon yapıştırıcı, boru şeklinde tava kulpu, iki silah, iki susturucu, el bombası fünyesi ve bir miktar c-4 maddesi çıkarttı. Tavanın alt tarafına yapıştırıcı sürüp mıknatısı buraya yapıştırdı. Kulpunu monte etti. 20 santim uzunluğundaki alüminyum kulpun içine c-4'ü yerleştirdi. Huni şeklindeki bir kağıdı, tavanın yüksekliğini aşmayacak şekilde ortasına yerleştirdi. Tavanın içini de c-4'le doldurdu. Fünyeyi C-4 dolu kulpa yerleştirdi. Bombayı ve iki silahı çantanın gizle bölmesine yerleştirdi. Çantayı spor salonuna götürdüm. Hasan Kılıç ve Mehmet Şahin akademide, bombanın Jak Kamhi'nin öldürülmesi olayında kullanılacağını söylediler. Bomba konulduktan sonra kaçma şansı çok düşük olduğu için bu eylemden vazgeçildi.
2 cinayeti var
Çorum'un Dodurga İlçesi'ne bağlı Tutuşköy'de 1957 yılında dünyaya gelen Yusuf Karakuş, köyünde Ülkü Ocağı kurdu. Bir dönem ocak başkanlığı yaptı. 1977 yılında iki sendikacının öldürülmesi olayına karıştı. 12 yıl hapis yattı. 1989 yılında tahliye olduktan sonra, cezaevinde yatarken kendisini ziyarete gelen Mehmet Şahin, Selam Gatesi eski Sorumlu Yazıişleri Müdürü Metmet Ali Tekin ve Sincan'daki Kudüs Gecesi'nde duvarlara asılan kökten dinci teröristlerin posterlerini bulduğu için hapis cezasına çarptırılan Nurettin Şirin'in yanında 3 ay kadar kaldı. Gündüzleri Fatih'deki Tevhid Dergisi'ne gidiyor, geceleri ise bir salonda spor yapıyordu. 1991 yılında askerden dönen Yusuf Karakuş, 1993 yılında Aslı Filiz'le evlendi. Yusuf Duman'la ortak plastik işine girdi. 6 ay sonra, yürütemediği için işyerini kapattı. Evinin giderlerini kayınbiraderi Murat Filiz karşılamaya başladı. Murat Filiz, 1994 yılında, Hizbullah Örgütü İlim Grubu üyesi olduğu ve Menzil Grubu lideri Fidan Güngör'ün kaçırılması olayına karıştığı için tutuklandı. Aynı olaya karışan Yusuf Karakuş,1997 yılında yakalandı. 16 ay Bandırma Cezaevi'nde yattı. Serbest kaldıktan sonra pazarlarda çorap satarak geçimimi temin etmeye başladı.
24 Ocak 1993, saat 13.28
Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'nun ölümüne neden olan bombalı saldırı, 24 Ocak günü 1993 günü saat 13.28'de meydana geldi. Mumcu Ailesi, Pazar günü evden ailece çıkmaya hazırlanıyordu. Uğur Mumcu saat 13.26'da evden yalnız çıktı ve aracının motorunu ısıtmak için kontağı çevirdi. O anda korkunç patlama meydaha geldi. Mumcu otomobilini son kez 22 Ocak Cuma günü kullanmış, akşam iş dönüşünde evinin önündeki duvar yanına parketmişti. Araç 24 Ocak Pazar günü öğle saatlerine kadar burada kaldı. Pazar günü öğle saatlerinde ailenin büyük oğlu Özgür Altınpark'taki Fatih Erkoç konserine, Mumcu ve eşi Güldal Hanım da hasta ziyaretine gitmek üzerine hazırlandılar. Küçük kızları Özge anne ve babasını beklemek üzere evde kaldı. Eşi Güldal Mumcu'ya, ‘‘Siz biraz bekleyin ben arabayı ısıtayım’’ diyen Mumcu, daha sonra 06 YR 245 plakalı koyu mavi renkli Renault marka otomobiline gitmek için aşağıya indi. Mumcu'nun kontağı çevirmesi ile birlikte korkunç bir patlama meydana geldi. Patlama sonucu parçalar 10 metre ilerideki bahçeye düştü.