Suda canlanma var

İstanbul halkı, verilen bütün sözlere rağmen Boğaz ve Haliç'te herhangi bir düzelmenin yaşanacağına inanmakta zorluk çekiyor. Ancak bir süredir bazı küçük belirtiler umudun yeniden doğmasına yol açtı. Eskiden canlı hayatın görülmediği Haliç'in derelerinden Kağıthane'de yeniden kurbağalar ötmeye başladı. Bebek'te de son 15 yılın en iri levreği yakalandı.

1 Bebek'te dev levrek

Bebek semti Fenertaşı'nın arkasındaki kanalda geçtiğimiz cuma günü olta ile 85 santim boyunda levrek çıkartıldı. Semtin amatör olta balıkçısı Cavit Kral sabah kırlangıç avına çıktı. Öğleye kadar hiçbir şey tutamadı. Akşam üzeri saat 18.00 sularında oltaya balık vurdu. Balıkçı oltanın ağırlığından bir vatos çektiğini sandı. Oltanın kopmadığını görünce dişli bir balık tutmadığını hissetti. Oltayı serbest bıraktı bir saat uğraştan sonra 12 kilo ağırlığında dev levreği kayığa aldı. Boğaz’da kofanadan bu tarafa Bebek semtinde 15 yıldır bu irilikte ilk defa levrek tutuldu. Bebekliler Derneği İkinci Başkanı Semiha Erbaş eskiden olta ile bu irilikte sadece torik ve kofana yakalanabildiğini belirtti. Nedeni Boğaz’da yapılan kolektör ve atıksu tesisi çalışmalarının sonucunu vermiş olması. Artık Arnavutköy Akıntı Burnu'nda iki yıldır çökertme ile yetişkin boyda gümüş alınabiliyor. Kıyıdan şıkır şıkır oynayan kıraça yavruları akvaryum seyreder gibi görülebiliyor. Kirden kararmış yosunların rengi bile yeşile döndü.

2 KAĞITHANE’DE SAZAN

Kağıthane Deresi'ndeki sanayi tesislerinin kolektöre bağlanmasıyla sudaki doğal hayat canlanmaya başladı.

İlk belirtiler Cendere bölgesindeki sanayi tesislerinden Organik Kimya'da görüldü. Eskiden bu büyük kimya fabrikasının önündeki derede hiçbir hayat belirtisi yoktu. Fabrikanın arıtma tesisini kurması ve arıtılmış atıksuyu kolektöre bağlamasından sonra suda değişim başladı.

Organik Kimya Fabrika Müdürü Kimya Mühendisi Haluk Erceber, sudaki oksijen miktarının yükselmeye başladığını, azot miktarının azaldığını ve hayatın yeniden görülmeye başlandığını, hatta kurbağa seslerinin yeniden duyulduğunu söyledi:

‘Kurbağalar, hayatın ilk habercisidir. Çalışmalar bu şekilde sürerse, diğer tatlısu hayvanları da bu derelerde yeniden görülmeye başlar.’’

Biz de gerçekten kurbağaların sesini dinleyerek Kemerburgaz'dan Haliç havzasına kadar ulaştık. Kağıthane Belediye binası önünde bizi bir sürpriz bekliyordu.

Ellerinde tatlı su balıkçılığında kullanılan uzun kamışlar bulunan iki avcı istinat duvarında oturmuş kısmetlerini bekliyordu. Önlerindeki kovada da bir kaç küçük balık vardı.

Geçen yıl başladı

Tam o sırada adının Rıdvan Ata olduğunu öğrendiğimiz avcı, sudaki kamışını çektiğinde orta büyüklükte bir sazan balığının oltanın ucunda sallandığını gördük.

Otuz yıl önce Kağıthane Deresi'nde üç-dört kiloluk balıklar avladığını söyleyen balıkçı, belediyenin önündeki kirli atıksudan arıtılmış dere yatağını göstererek, ‘‘Geçen yıldan beri bütün sanayi tesisleri, kademe kademe kolektöre bağlanınca balıklar da peydahlanmaya başladı’’ dedi.