Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanlığı’nın uzun süreden beri üzerinde çalıştığı yargı reform paketinde ‘seri yargılama’ öngörülüyor. ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan bu yönteme göre, suçunu itiraf edene ceza indirimi uygulanacak. Bu dava tek celsede görülecek.Adalet Bakanlığı’nda yargının hızlandırılması için hazırlanan taslakta, bir süreden beri tartışılan ‘seri yargılama’ da yer alıyor.
ABD ve bazı AB ülkelerinde savcılara verilen bu yetki, Türkiye’de mahkeme tarafından uygulanacak. Tüm işlem en fazla bir hafta sürecek. Bu uygulamada, tecavüz, çocuk istismarı gibi suçlar ile terör ve ağır cezayı gerektiren suçlar kapsam dışında olacak. Kapsama alınacak suçlar, bu düzenlemenin en çok tartışılan bölümünü oluşturacak.
FRANSA ÖRNEĞİ İNCELENDİ
Seri yargılama için Fransa örneği, bakanlık yetkilileri tarafından yerinde incelendi. Fransa’dan farklı olarak Türk tipi seri yargılama şöyle işleyecek:
- Seri yargılama uygulamasının yapılabileceği belirlenen suçlarda, sanık suçunu itiraf ederse, belli bir ceza indirimi öngörülecek.
- Savcı seri yargılama kapsamına aldığı dosyayı, hâkime gönderecek. Hâkimin bunu kabul etme veya reddetme hakkı olacak. Eğer kabul ederse, cezada indirimle birlikte süreç en fazla bir hafta içerisinde tamamlanacak.
- Hâkim dosyanını içeriğine bakarak, seri yargılamayı kabul etmezse, dosya yeniden savcıya gidecek ve normal yargılamaya göre süreç yeniden başlayacak. Bu durumda şüphelinin suçu kabul ettiğine ilişkin beyanı dosyadan çıkarılacak. Fransa’da yarı oranında uygulanan ceza indirimi taslakta, üçte biri oranında düşünülüyor. Seri yargılama, iki veya daha fazla kasıtlı suç işleyenler ile suçu meslek edinen kişilere uygulanmayacak.
- Taslakta, daha önce getirilen ‘uzlaşma müessesesinin’ daha işler hale getirilmesi için de hükümler olacak. Bunun uygulanmasının cazip hale getirilmesi için hâkim ve savcılara uzlaşma uyguladıkları davalara bağlı olarak terfi verilmesi öngörülüyor.
- AB ülkelerindeki uzlaşma yolunun açık olduğu davalarda dosyanın mahkemeye gitmeden uzlaşmayla sonuçlanmasının, yüzde 60 oranında olduğu, Türkiye’de bu oranın yüzde 10’da kaldığı belirtiliyor.