Suçluların üçte biri Türkiye’den
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2011 00:00
Almanya’da ilk kez hazırlanan “Namus cinayetleri” raporuna göre 1996-2005 yılları arasında işlenen 78 cinayette faillerin üçte biri Türkiye’den.
ALMANYA’da Max-Planck Enstitüsü Uluslararası ve Yabancılar Hukuku bölümü, Federal Asayiş Dairesi (BKA) adına, Almanya’daki namus ve töre cinayetlerini inceleyip rapor hazırladı. İlk kez bu yönde hazırlanan “Almanya’da namus cinayetleri” adlı raporda, suçluları bu yola iten nedenler ve namus cinayetlerinin arkasındaki kültürel nedenler ele alındı. Berlin’de 2005 yılında kardeşi tarafından evinin önünde öldürülen Hatun Sürücü cinayetinin ardından Almanya’da namus cinayetleri kamuoyunun ve medyanın dikkatini çekmeye başladı.
İlk gerekçe ‘ihanet’
Max-Planck Enstitüsü’nde görevli kriminologlar, rapor için 1996-2005 yılları arasındaki 78 dava dosyalarını inceledi. Kriminologlar, “eş veya partner” cinayetleri ile “intikam” kökenli cinayetler arasındaki ince sınıra dikkat çekti. Namus cinayetlerinin genel anlamdaki gerekçesinin kadınların batılı anlamdaki aileden bağımsız yaşam stili olduğu kaydedildi. Her 5 namus cinayetinden 4’ünün “arzu edilmeyen birliktelikler” olduğu vurgulandı. Kadınların yanı sıra, kadınların birlikte olduğu erkeklerin de saldırıya uğradıkları belirlendi.
Suçluların çoğu göçmen
Yapılan araştırmada, kurbanların çoğunlukla 18 ile 29 yaş arasında, cinayeti işleyenlerin ise çoğunlukla kurbanlarından daha yaşlı oldukları tespit edildi. Cinayeti işleyenlerin üçte birinin 40 yaşın üzerinde olduğu ve birçok olayda birden fazla suçlu bulunduğu kaydedildi. İncelenen 78 olayda toplam 109 kurbanın bulunduğu ve 122 zanlının olaya karıştığı ortaya çıktı. Suçluların hemen hemen hepsi Almanya dışında dünyaya gelirken, Alman vatandaşlıkları da bulunmuyor. Suçluların üçte biri Türkiye’den geliyor. Suçluların üçte biri cinayeti işlediği dönemde işsiz.
Giyim tarzı tehdit olarak algılanıyor
GENÇ Türk kadınlarının, tıpkı Alman kadınları gibi giyinmeleri ve onlar gibi yaşamaları bazı Türk erkeklerinde “ihanet” şeklinde yorumlandığı belirtildi. Kriminologlar, inceledikleri 78 olayın 66’sında zanlıların mahkum olduğunu, 3 duruşmada ise zanlıların serbest kaldığını belirtti.
İlk gerekçe ‘ihanet’
Max-Planck Enstitüsü’nde görevli kriminologlar, rapor için 1996-2005 yılları arasındaki 78 dava dosyalarını inceledi. Kriminologlar, “eş veya partner” cinayetleri ile “intikam” kökenli cinayetler arasındaki ince sınıra dikkat çekti. Namus cinayetlerinin genel anlamdaki gerekçesinin kadınların batılı anlamdaki aileden bağımsız yaşam stili olduğu kaydedildi. Her 5 namus cinayetinden 4’ünün “arzu edilmeyen birliktelikler” olduğu vurgulandı. Kadınların yanı sıra, kadınların birlikte olduğu erkeklerin de saldırıya uğradıkları belirlendi.
Suçluların çoğu göçmen
Yapılan araştırmada, kurbanların çoğunlukla 18 ile 29 yaş arasında, cinayeti işleyenlerin ise çoğunlukla kurbanlarından daha yaşlı oldukları tespit edildi. Cinayeti işleyenlerin üçte birinin 40 yaşın üzerinde olduğu ve birçok olayda birden fazla suçlu bulunduğu kaydedildi. İncelenen 78 olayda toplam 109 kurbanın bulunduğu ve 122 zanlının olaya karıştığı ortaya çıktı. Suçluların hemen hemen hepsi Almanya dışında dünyaya gelirken, Alman vatandaşlıkları da bulunmuyor. Suçluların üçte biri Türkiye’den geliyor. Suçluların üçte biri cinayeti işlediği dönemde işsiz.
Giyim tarzı tehdit olarak algılanıyor
GENÇ Türk kadınlarının, tıpkı Alman kadınları gibi giyinmeleri ve onlar gibi yaşamaları bazı Türk erkeklerinde “ihanet” şeklinde yorumlandığı belirtildi. Kriminologlar, inceledikleri 78 olayın 66’sında zanlıların mahkum olduğunu, 3 duruşmada ise zanlıların serbest kaldığını belirtti.