Toygun ATİLLA, Ali AKSOYER, Asım GÜNEŞ, Taner YENE
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2001 01:57
Vahşice katledilen Üzeyir Garih'in katil zanlılarını suçlayacak bir delil bulunamadı. Garih’in altın Rolex saatinin ve parasının alınmamasını polis açıklayamıyor. Katilin meczup olma olasılığı üzerinde duruluyor.
Deli Fuat takma adıyla lanse edilen ve bir numaralı zanlı ilan edilen F.N'nin de aralarında bulunduğu gözaltındaki 14 kişiyi suçlayacak somut delillere ulaşılamadı.
Polis, Garih'in öldürülme biçiminin örgüt ihtimalini zayıflattığı görüşünde. Polise göre bıçak en zor cinayet aleti.
YENİ OLASILIK: MECZUP
Hızlı ve çabuk ölümü tercih eden örgütler, infazlarda bıçak kullanmıyor. Cinayetlere silahla imza atan örgütler arasında, bıçak kullanan yok ve katilin bir meczup olma olasılığı yüksek.
Polisin üzerinde durduğu yeni senaryoya göre; Üzeyir Garih'in sık sık Eyüp Sultan Mezarlığı'na geldiğini bilen tarikat mensubu bir meczup, ‘Bir yahudi, neden Müslüman mezarlığına geliyor?’ saplantısıyla cinayet işlemiş olabilir. 8 bıçak darbesinin sağlıklı bir ruh yapısını yansıtmadığı görüşünü savunan polis, psikopat bir katil olasılığını ilk andan beri gözönünde tutuyor.
Polis, Üzeyir Garih'in iş çevreleriyle bağlantılarını, ödeme ve alacaklarda bir sorun olup olmadığını da araştırıyor. Üzeyir Garih'in özel hayatı da mercek altında.
Eyüp Mezarlığı'nın biri ahşap, diğeri de demir olan iki giriş kapısından parmak izi örnekleri alındı. Üzeyir Garih'in parmak izine rastlanamayan kapılardan alınan parmak izi örnekleri, gözaltına alınanlar ve polis kayıtlarındaki izlerle karşılaştırılıyor. Olayla ilgili şu ana kadar onlarca kişinin parmak izini aldıklarını ifade eden bir polis yetkilisi, ‘‘Elle tutulur bir delil yok. Adeta iğneyle kuyu kazıyoruz’’ dedi.
KAN ÖRNEKLERİ ALINDI
Eyüp Cumhuriyet Savcısı Hasan Yılmaz, ölmeden önce boğuşan Garih'in tırnak aralarında, kan, kıl ve doku örneğine rastlanmadığını söyledi. Çok sayıda kan örneği alındığını açıklayan Yılmaz, ‘‘Zanlılardan da kan örnekleri alındı. Olay yerinin az ilerisinde bulunan kan örnekleri ile karşılaştırılacak. Katil boğuşma sırasında yaralandıysa, alınan kan örnekleri arasında onun da kanı olabilir’’ dedi. Savcı zanlılardan birini suçlamak için yeterli delil olmadığı görüşünde.
Cüzdanında cevşen çıktı
ÜZEYİR Garih'in cüzdanından, İslam aleminin, nazara, düşmana ve başa gelebilecek kaza belaya karşı tedbir olarak kullanılan, deri kılıf içinde ‘cevşen’ ile iki küçük Tevrat, 4 tane nazar boncuğu, bir mühür, bir altın zincir, boncuklu zinciri olan bir uğur, ehliyet, 13 dolar ve 8.5 milyon lira para çıktı. Üzeyir Garih'in üzerinden çıkanlar, soruşturma tamamlandıktan sonra ailesine verilmek üzere, Eyüp Adliyesi emanetine alındı.
KORUMA DUASI
‘Allah’ın binbir adı' anlamına gelen cevşen, Hz. Muhammed'e, Uhud Savaşı öncesinde indirilen bir dua. Hz. Muhammed Uhud Savaşı'na giderken, üzerine zırh giydi. Allah tarafından Cebrail vasıtasıyla indirilen Cevşen Duası'nda, ‘‘Zırhı çıkar, bu duayı boynuna tak. Seni tüm kötülüklerden koruyacaktır’’ deniliyordu. Peygamber bunun üzerine zırhı çıkardı ve boynuna cevşeni taktı. Savaşta yara almadı. Bu olaydan sonra cevşen, İslam áleminde, deri bir kılıf içinde, nazara, düşmana ve başa gelebilecek kaza belaya karşı tedbir olarak taşınmaya başlandı.
Garih’in kaybolan cep telefonu sustu
Cinayetin bir numaralı katil zanlısı olduğu öne sürülen 13 yaşındaki F.N'nin, cinayetten kısa süre önce mezarlık yakınında elinde bıçakla gören Eyüp Sultan Camisi Otopark görevlisi tarafından ihbar edildiği ortaya çıktı.
KOKOREÇÇİ BIÇAĞI
Babası Hasan ve ağabeyi Bayram'la birlikte gözaltına alınan F.N'nin evinde yapılan aramada bıçak bulunamadı. F.N, bıçağı bilemeye götürmesi için kokoreççi Ahmet'in verdiğini söyledi. Bıçak, gözaltına alınan kokoreççi Ahmet'in tezgahında bulundu. Ancak, bıçağın F.N'ye 11.30'da verildiği, onun da bileyletip 12.00'de getirdiği ortaya çıktı.
Üzeyir Garih'in işyerinden 12.50'de ayrılması, saat 12.00'de kokereççiye geri getirilen bıçağın delil olma özelliğini zayıflattı. Gözaltına alınan diğer sanıkların üzerinde çıkan üç bıçakla birlikte, kokoreççi bıçağı da incelenmek üzere kriminal polise gönderildi. Bu bıçaklar, Garih'in vücudunda otopside belirlenecek bıçak yaralarının krokileri ile karşılaştırılacak.
Üzeyir Garih'in kayıp cep telefonundan dün gece 02.00'ye kadar mezarlık çevresinden sinyal geldiğini söyleyen bir polis yetkilisi, ‘‘Sanırız pili bittiği için o saatten sonra sinyaller kesildi. Telefonu bundan sonra izleyebilmek için farklı bir teknik gerekiyor. Çalışmalarımız sürüyor’’ dedi.
Bu arada, telefon kayıtlarından Üzeyir Garih'in son yaptığı görüşmelerin listesi de çıkarıldı.
Altın Rolex saati kolundaydı
Eyüp Cumhuriyet Savcısı Hasan Yılmaz, Üzeyir Garih'in, binlerce dolar değerindeki altın Rolex saatinin öldürüldüğünde kolunda bulunduğuna dikkat çekti. Garih'in üzerindeki altın zincirin ve paranın alınmayıp, sadece cep telefonunun kaybolmasının nedeni şu ana kadar elde edilen verilerle açıklanamıyor.
Şeyhin mezarı yakınında kan silinmiş çuval
İstanbul Valisi Erol Çakır ile Emniyet Müdür Vekili Hasan Özdemir, işadamı Üzeyir Garih'in vahşice öldürüldüğü Eyüp Mezarlığı'na dün sabah 09.30 sıralarında gelerek incelemelerde bulundu.
Eyüp İlçe Emniyet Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ile motorize ekiplerden oluşan yaklaşık 200 polis, cinayette kullanılan bıçağı ve diğer suç unsurlarını bulabilmek için Eyüp Mezarlığı'nın içinde ve çevresinde detaylı bir arama yaptı.
Aramalar sırasında, Garih'in öldürüldüğü Mareşal Fevzi Çakmak'ın kabrinin yanında yer alan Küçük Hüseyin Efendi'nin mezarı yakınında, üzerinde kan izleri olan bir çuval bulundu.
Üzeyir Garih'i öldüren bıçağın silindiği sanılan çuval, deliller arasına alındı. Bıçağın silindiği kat izinde, Arapça Allah yazısına benzer bir şekil oluştuğu dikkat çekti.
Cinayette kullanılmış olabilecek aletlerin atılmış olabileceği düşüncesiyle, Eyüp Mezarlığı'nın Haliç'e bakan alt kısmında da arama yapıldı. Arama çalışmaları sırasında, katil zanlısı olarak gözaltına alınan ‘Deli Fuat’ lákaplı Fuat N.'nin de, bir polis otomobilinin içinde tutuldu.
Turistik Piyerloti’ye 7 yıldır polis devriyesi yok
1994 yılında Eyüp Mezarlığı'nda Avusturyalı bir kadın profesörün tecavüze uğraması üzerine bölgede görev yapan sivil devriyelerin de olaydan bir buçuk ay sonra kaldırıldığı ortaya çıktı. Çok sayıda turistin geldiği Piyerloti ve Eyüp Mezarlığı'nda, 7 yıldır devriye görevine çıkmayan polisin 15 günde bir rutin kontrol yaptığı ortaya çıktı.