Güncelleme Tarihi:
Eski Birinci Ordu Askeri Savcısı Bülent Münger, dönemin 1’inci Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın, “2003 Mart’ta aynı komutanlıkta yapılan seminerde basında yer aldığı gibi bir plan hazırlanıp hazırlanmadığı ve basına sızması olayını araştırması” talebi üzerine bilirkişi raporu hazırlatmıştı. Ancak Münger’in bilirkişi raporunu, 1’inci Ordu Komutanlığı yerine sivil savcılara vermesi, o suçtan yargılanan askerlerin tepkisini çekmişti.
BARANSU’NUN KİTABINDA
Rapora ilişkin bilgileri, halen tutuklu bulunan gazeteci Mehmet Baransu’nun da ‘Karargâh’ kitabında paylaşması ve askeri savcı Albay Bülent Münger’in adını geçirmesi üzerine, tutuklu askerler ‘görevi kötüye kullanmak’tan suç duyurusunda bulundu. Münger, 9 Ocak 2015 tarihinde Askeri Yargıtay 4’üncü Daire Başkanlığı Mahkemesi’nde yargılanıp beraat etti. Balyoz sanıklarının temyiz başvurusunu inceleyen Askeri Yargıtay Daireler Kurulu, Münger’in beraat kararını bozdu. 2012’de emekli olan Münger, 24 Haziran’da yargılanmaya başlanacak.
Davacılar arasında yer alan emekli Koramiral Can Erenoğlu, Münger’e şu suçlamaları yöneltti:
“Askeri savcı, darbe planı olarak lanse edilen düzmece belgeleri araştırmak için 3 bilirkişi görevlendirmiştir. 2 bilirkişinin hazırladığı raporlar bilimsel ve gerçekçiydi. 3’üncü bilirkişi ise Kara Harp Akademisi’nden 1.5 yıl önce mezun olmuş, planlar konusunda tecrübesi olmayan Kara Pilot Kurmay Binbaşı Ahmet Erdoğan idi. Askeri savcı Balyoz, Suga ve Oranj Harekât planlarının gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu araştırmak yerine, plan seminerine katılanların bir suç işleyip işlemediklerini araştırdı. Ahmet Erdoğan’ın hazırladığı rapor önemlidir. Çünkü Özel Yetkili 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin 21 Eylül 2012 tarihli adaleti katleden kararının gerekçelerinin bir kısmı bu rapora dayandırılmıştır. Bülent Münger’in hazırlattığı bilirkişi raporlarının tamamlandığından haberdar olması mümkün değilken, Beşiktaş’taki Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24 Şubat 2010 tarihinde bu raporlar talep edilmiştir. Bilirkişi raporu aynı gün, Beşiktaş Savcılığı’na ulaştırılmıştır. Bu rapor ile sanıkların lehine olan ve Bilirkişi Yüzbaşı Hakan Erdoğan’ın hazırladığı 19 Şubat 2010 tarihli bilirkişi raporunun da teslim edildiği bildirilmesine rağmen kaybolmuştur. Burada şüpheli işlemler olduğu açıktır.”