Suçlanan doktor Sağlık Şûrası'na üye seçildi

Güncelleme Tarihi:

Suçlanan doktor Sağlık Şûrasına üye seçildi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2001 02:13

Cildiye uzmanı Dr. Azime Belül tarafından, mide küçültme ameliyatı yaptığı eşi Radyoloji uzmanı Dr. Ziyanur Belül'ün ölümüne sebebiyet verdiği iddiasıyla suçlanan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Taşkın, Sağlık Bakanlığı tarafından Yüksek Sağlık Şûrası'na seçildi.

Dr. Azime Belül'ün başvurduğu Fatih Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi'nin görüş istediği Yüksek Sağlık Şûrası toplandığında, kendisiyle ilgili dosya Prof. Dr. Taşkın'ın önüne gelecek.

Hakkında çeşitli suçlamalar bulunan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Taşkın'ın, kendisiyle ilgili şikáyetlerin değerlendirileceği Yüksek Sağlık Şûrası'na seçilmesi şaşkınlıkla karşılandı. İhmal yüzünden meslektaşı Dr. Ziyanur Belül'ün ölümüne sebebiyet verdiği iddia edilen Prof. Taşkın, dosya Şûra'ya geldiği zaman, kendisiyle ilgili karar almakta zorlanmayacağını söylese de, uzmanlar, bir Şûra üyesinin kendisi hakkındaki dosyayla ilgili karar vermesinin etik açıdan doğru olmayacağını belirtiyorlar. Prof. Taşkın hakkında dava açan Ziyanur Belül'ün eşi Dr. Azime Belül de, Prof. Dr. Taşkın'ın Şûra'dan çekilmesi yönünde Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Füsun Sayek'e başvurduğunu ama henüz bir yanıt alamadığını söyledi.

Prof. Dr. Taşkın, Yüksek Sağlık Şûra'sı'nın ne zaman toplanacağını bilmediğini belirterek, ‘‘Benimle ilgili dosyanın Yüksek Sağlık Şûrası'na gelip gelmediğini bilmiyorum. Geldiği zaman kendimle ilgili kararı alacağım. Bu ameliyatı 450 kişiye yaptım. Bunlardan neden söz etmiyorsunuz? İki kişi çıkmış kan davası varmış gibi konuşuyor’’ dedi.

BİR AY MESLEKTEN MEN

44 yaşındaki eşi Dr. Ziyanur Belül'ü 1.5 yıl önce kaybettiği için bir yandan İstanbul Tabip Odası'na, diğer yandan mahkemeye başvuran Dr. Azime Belül, ‘‘İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu bir ay meslekten men cezası verdi. Ancak bu kararın uygulanması için Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu'nun onayı gerekiyor. Yüksek Sağlık Şûrası kararı mahkeme için önemli. Yargıçlar, genellikle buradan çıkacak karara göre hüküm verir’’ diye konuştu. Eşine yapılan otopsiyle Adli Tıp Kurumu'nun ‘‘kanama ve kanamaya bağlı sorunlar’’ın sebebiyet verdiği ölüm sonucuna vardığını söyleyen Dr. Belül, ‘‘Ben hekimim. Komplikasyon olabileceğini bilirim. Ancak hazmedemediğim, bunun bir oldu bittiye getirilmesi. Hata üzerine hata yapılması ve sonuçta eşimin ölmesi. Ben eşsiz, iki çocuğum babasız kaldı. Başkalarının da canı yansın istemiyorum’’ dedi.

Çekilmek zorunda

Yüksek Sağlık Şûrası'nda geçtiğimiz dönemlerde raportörlük yapan Prof. Dr. Hamit Hancı, ‘‘Herkes aksi kanıtlanana kadar masumdur. Ancak Şûra üyelerinden biriyle ilgili bir dosya geldiğinde, ilgili kişi istifa etmese bile o görüşmeden çekilmek zorunda’’ dedi.

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süha Göksel, Yüksek Sağlık Şûrası'nın kendi iç işleyişi ile bilgisi bulunmadığını, ancak kendi örgütlerinin şikáyetlerde objektif davranmaya özen gösterdiğini söyledi. Prof. Dr. Göksel, ‘‘Üyeleri Sağlık Bakanlığı tarafından atanan kurullar, genellikle bakanlığın siyasi partisine yakın kişilerden oluşuyor. Bu yüzden demokratik bir temsiliyet sağlamıyor’’ dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!