Güncelleme Tarihi:
Hükümetin kesintilere gitmek için önündeki engelleri aşması ve sosyal ayaklanmalar yaşanması riskine rağmen politikaları uygulamadaki kararlılığı Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın 2009’daki seçimler sonrası süreçte ülkede yaşanan bölünmenin üstesinden geldiğine işaret olarak görülüyor. Bazı analistler bunun bu hafta içinde İstanbul’da yapılacak nükleer görüşmelerde İran’ın duruşunu güçlendirebileceği görüşünde.
Washington’da bulunan Avrasya Grup’un direktörü, eski Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Cliff Kupchan, “Sübvansiyon reformunun başarısı Tahran rejiminin kendine güvenini genel olarak artıracak” dedi.
“Bu sayede görüşmelerde daha etkili bir tavır sergileyeceklerdir” diyen Kupchan her şeyin ötesinde kendine güvenen, birlik olmuş bir rejimin uzlaşmaya daha açık olacağını belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Rodham Clinton, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, uluslararası yaptırımların İran’ın nükleer programını yavaşlattığını ve özellikle bankacılık ve ihracatla ilişkili sektörlere sekte vurduğunu söyledi. Ancak sübvansiyon kesintilerinin ardındaki gerekçe yaptırımlar gibi görünmüyor.
İran’ın döviz gelirleri son yıllarda petrol fiyatlarının durgunluk öncesi seviyelerin altına düşmesiyle geriledi, bu da Tahran üzerindeki bütçe baskısını daha da artırdı. Ancak Tahran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminden bu yana, özellikle petrole verilen sübvansiyonlarda kesintiye gitme planları yapıyordu.
Bu politikanın ardında şöyle bir mantık yatıyor: Yapay olarak düşük tutulan fiyatlar tüketimi artırıyor, döviz karşılığı ihraç edilecek petrolün azalmasına neden oluyor. Fiyatların yükselmesiyle, kaybedilen ihracatın “fırsat maliyeti” de yükseliyor. Ancak İran’da siyasi ya da ekonomik gerekçeler dolayısıyla hiçbir zaman kesintiler için doğru zaman yakalanamamıştı.
Hükümet bugün de ekonomik baskı hissetmekle birlikte, analistler bugünkü kesinti programının Tahran’ın siyasi gücünün işareti olduğunu ifade ediyor. 2009 yılındaki seçimlerin ardından ortaya çıkan yoğun muhalefeti bastıran Ahmedinejad, hükümetin içinde yer alan ve iktidarına tehdit oluşturan geleneksel muhafazakar kanadın da üstesinden geldi.
Johns Hopkins Üniversitesi’nden Kevan Harris ise, “Bu daha önceki iki iktidarın yapmaya çalıştığı ancak başaramadığı bir şeydi. Bugün liberalleri kıyıya iten Ahmedinejad, her iyi siyasetçinin yapacağı gibi muhalefetin en çok destek gören politikalarını benimseyip uygulamaya koydu” dedi.
Uluslararası Para Fonu’nun rakamlarına göre ortalama bir İranlı aile için 4 bin dolar civarında fazladan harcama anlamına gelen sübvansiyon kesintileri bu ay başında benzinin galonunun 38 sentten 1.44 dolara yükselmesiyle başladı. Ancak bu fiyattan satılan petrolün de miktarında bir sınırlama söz konusu. Dolayısıyla İranlılar kullandıkları benzinin büyük bir kısmını galonu 2.64 dolardan alıyor. Dubai’de benzinin fiyatı 1.80 dolar.
New York Times'da yayımlanan "Politically Confident, Iran Cuts Subsidies on Prices" başlıklı haberden derlenmiştir.
http://twitter.com/HurriyetPlanet