Su kanunu geliyor

DÖRT ŞEHİR, BEŞ ESER

“Canlı bağlantıyla bugün dört farklı şehrimize kazandırdığımız beş eseri hizmete alıyoruz. Açılışını yapacağımız tesislerden en önemlisi Ankara içme suyu ikinci merhale Gerede Sistemi Projesi’dir. Bu proje Ankara’nın içme suyu ihtiyacını uzun vadede karşılamak için attığımız kritik bir adımdır.1.2 milyar liralık toplam yatırım rakamıyla su alanında ülkemizin vizyon eserlerinden biri olan Gerede sistemi bünyesinde Türkiye’nin en uzun, dünyanın sayılı su iletim tünelini barındırıyor. Gerede sistemiyle Ankaramıza memba kalitesinde içme suyu sağlamanın yanı sıra şehrimizin 2050 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacını gideriyoruz. Ekonomik karşılığı ise 1 milyar lirayı buluyor.

YATIRIM TUTARI 1.4 MİLYAR

Çankırı’da 70 milyon liralık yatırımla inşa ettiğimiz Dereçatı Barajı’nı Kırıkkale’de toplam yatırım tutarı 63 milyon olan Sulakyurt Sulaması’nı da resmen devreye alıyoruz. Taratözü Deresi üzerinde bulunan 51 metre yükseklikteki Sulakyurt Barajı ise, 25 bin 690 dekar tarım arazisini sulamaktadır. Şu an faal olarak çalışan sulama tesisi ile yıllık 17 milyon lira gelir artışı ve 2 bin 300 kişiye istihdam oluşturacak. Toplam yatırım tutarı 1 milyar 470 milyon olan tüm tesislerin bu şehirde yaşayan kardeşlerime hayırlı olmasını diliyorum. İnsanoğlu emanete ihanet etmeyecek gelecek nesillerin ve diğer canlıların bu nimetler üzerindeki hakkını bencilce gasp etmeyecektir. Biz de bugün ülkemizin su kaynaklarını en etkin ve verimli kullanmanın gayreti içindeyiz.

SU KAYIPLARINI ÖNLEYELİM

Mahalli idarelerimizin yeni su kaynağı araştırmadan daha ziyade öncelikle mevcut şebekedeki su kayıplarını azaltmaları gerekiyor. Bu konuda tüm belediyelerimizin gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyorum. Su depolama kapasitemizi 177.2 milyar metreküpe yükselttik.

ASKIDA BORUYLA KKTC’YE SU

Denizin içinden askıda borularla KKTC’ye içme suyu götürdük. Depolama yapılarına alternatif olarak 26 adet yeraltı barajı inşa ettik. 2023 yılına kadar tamamlanan yeraltı barajı sayısını 150’ye yükselteceğiz.

Sanayi sektöründe suyun verimli kullanımı için gereken tedbirleri alıyoruz. Hedeflerimize daha hızlı ulaşabilmek ve su yönetimindeki çatışmalarını önlemek amacıyla Meclis’te bir Su Kanunu hazırlıyoruz.

SUYU KORUMAKLA VATANI KORUMAK FARKLI DEĞİL

Su kaynaklarının azalması bizim gibi kişi başına kullanılabilir su miktarı bakımından su stresi çeken bir ülke için çok ciddi riskler içermektedir. Türkiye’nin her geçen gün daha da kötüleşen bu tablo karşısında gereken adımları şimdiden atması şarttır. Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibariyle hiçbir fark görmüyoruz. Bu amaçla son 19 yılda ülkemizin su ve gıda güvenliğini garanti altına alacak pek çok önemli projeyi hayata geçirdik. Ülkemizde içme suyu temini konusundaki en büyük sorunlardan biri kayıp kaçak oranının yüksekliğidir. Belediyelerimizin su kayıp kaçak oranını şu anki yüzde 30’lar seviyesinden yüzde 25’e düşürülmesi için çalışmaları devam ediyor.

KAYNAKLAR AZALIYOR

Tüm dünyada olduğu gibi bizim de iklim değişikliği ve kuraklık sebebiyle su kaynaklarımız giderek azalıyor. Suyu açık kanalet sistemleriyle kullanmanın yanlış olduğu inancındayım. Zira açık kanalet sisteminde yüzde 60-70’lere varan buharlaşmanın suyu ne derece israfa yönelik hale getirdiğini görüyoruz. Onun için bundan sonraki süreçte daha çok açık kanalet değil kapalı sistemle suyu kullanmanın gayreti içinde olacağız, yatırımlarımızı buna yönelik yapacağız. Kişi başına içme ve kullanma suyu ihtiyacı günden güne artıyor. Su kaynaklarına ziraat endüstri ve evsel atıkların karışmasıyla birlikte sularımız her geçen gün kirleniyor. Dünya genelinde 20-25 yılına kadar su kıtlığı yüzünden 700 milyon insanın göç etmek zorunda kalacağı belirtiliyor.”

Törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile birçok bakan da katıldı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suyun önemini anlatan bir tablo hediye etti. (Rıza ÖZEL/ANKARA)