Şu ’çocuk pornosu’ hadisesi
Güncelleme Tarihi:
Batuhan Okur batuhanokur@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2006 00:00
Türkiye, son birkaç aydır Google’ın kimlerin en çok hangi kelimelerini aradığını gösteren ’Google Trends’ İnternet sitesinde ’Çocuk Pornosu’ teriminin Google aramalarında Türkiye’yi en üst sıraya taşımasını sorguluyor. Birçoklarına göre ilk bakışta bu tarz bir bilgi ürkütücü. Çünkü Türkiye’de çocuk pornosuna ilginin dünya ortalamasının çok üzerine oluşuna, dolayısıyla da toplum genelinde bir sapkınlığa işaret ediyor.
Google, Türkiye için, ’çocuk pornosu’ terimine ait verileri 2004 itibarıyla toplamaya başlamış. ’Child porn’ verileri ise ancak 2005 itibarıyla toplanmaya başlanmış. Diyarbakır, Adana ve Erzurum aramalarda lider, İzmir bu isimlerden sonra geliyor (http://tinyurl.com/y2gkx9). Google tam rakamları vermese de, grafiklerden konuyla ilgili Türkçe yapılan aramaların İngilizce aramalardan yaklaşık dört kat fazla olduğu anlaşılıyor. Buradan çıkan sonuç ürkütücü; çünkü İngilizce aramalarda birinci sıradaysak, Türkçe aramalarda demek ki açık ara birinci sıradayız.
Google Trends’in verilerine göre İngilizce ve Türkçe aramalarda 2005 ile 2006 arasında ciddi bir artış yok, dolayısıyla gazetelerde son dönemlerde çıkan haberler yüzünden Türkiye’nin üst sıralarda yer aldığı teorisi doğru değil. 2006 yılı dikkatli bir biçimde incelenirse haziran ve ekim ayında yapılan aramalarda kısa süreli ciddi bir artış olmuş. Haziran ayındaki artışın sebebi büyük ihtimalle çocuk pornosu çetesinin deşifre edilmesiyle ilgili haberlerin basında yer almasına bağlı (http://tinyurl.com/ yb52ys). Ekim ayındaki artışın sebebiyse konunun bu tarihte gündeme oturması.
Google Trends’in verdiği sınırlı veriyle sağlıklı bir sonuca ulaşmak mümkün değil. Örneğin Diyarbakır, Erzurum gibi illerin başa oturması istatistiki veri yetersizliğine işaret ediyor. Benim tahminim, bu bölgelerde İnternet erişiminin yoğunlukla kafeler vasıtasıyla olmasının verileri etkilediği yönünde. Yine verilerin yetersizliğini göstermesi açısından Almanya ve Hollanda örneklerini verebilirim. Bu ülkelerden yapılan İngilizce aramalar (’child porn’) neredeyse yok denecek seviyede (http://tinyurl.com/yd7y5l), halbuki bu ülkelerde İngilizce bilme oranı Türkiye’nin çok üstünde. Bu nedenlerle, Türkiye’yi itham eden teorilerin bana olgunlaşmamış ve şüpheli göründüğünü söyleyebilirim. Öte yandan ateş olmayan yerden duman çıkmayacağı da bir gerçek. Umuyorum bu durum daha ciddi akademik araştırmalara konu olacak ve daha tutarlı sonuçlar görebileceğiz.
Bu arada bu konuyu akıllıca kullanan AKP Milletvekili Gülseren Topuz, perdeleme adı verilen ve müstehcen yayılanları bloke etmeyi amaçlayan bir sistemin kurulmasını hedefleyen bir yasa gündeme getirdi. Lakin bugün müstehcen yayınları, yarın başka özgürlükleri kısıtlayacak bu yasayı da vergilerimizi gereksiz ve yanlış bir biçimde harcayacak bir adım olarak görüyorum.
Google Trends’in verilerine göre İngilizce ve Türkçe aramalarda 2005 ile 2006 arasında ciddi bir artış yok, dolayısıyla gazetelerde son dönemlerde çıkan haberler yüzünden Türkiye’nin üst sıralarda yer aldığı teorisi doğru değil. 2006 yılı dikkatli bir biçimde incelenirse haziran ve ekim ayında yapılan aramalarda kısa süreli ciddi bir artış olmuş. Haziran ayındaki artışın sebebi büyük ihtimalle çocuk pornosu çetesinin deşifre edilmesiyle ilgili haberlerin basında yer almasına bağlı (http://tinyurl.com/ yb52ys). Ekim ayındaki artışın sebebiyse konunun bu tarihte gündeme oturması.
Google Trends’in verdiği sınırlı veriyle sağlıklı bir sonuca ulaşmak mümkün değil. Örneğin Diyarbakır, Erzurum gibi illerin başa oturması istatistiki veri yetersizliğine işaret ediyor. Benim tahminim, bu bölgelerde İnternet erişiminin yoğunlukla kafeler vasıtasıyla olmasının verileri etkilediği yönünde. Yine verilerin yetersizliğini göstermesi açısından Almanya ve Hollanda örneklerini verebilirim. Bu ülkelerden yapılan İngilizce aramalar (’child porn’) neredeyse yok denecek seviyede (http://tinyurl.com/yd7y5l), halbuki bu ülkelerde İngilizce bilme oranı Türkiye’nin çok üstünde. Bu nedenlerle, Türkiye’yi itham eden teorilerin bana olgunlaşmamış ve şüpheli göründüğünü söyleyebilirim. Öte yandan ateş olmayan yerden duman çıkmayacağı da bir gerçek. Umuyorum bu durum daha ciddi akademik araştırmalara konu olacak ve daha tutarlı sonuçlar görebileceğiz.
Bu arada bu konuyu akıllıca kullanan AKP Milletvekili Gülseren Topuz, perdeleme adı verilen ve müstehcen yayılanları bloke etmeyi amaçlayan bir sistemin kurulmasını hedefleyen bir yasa gündeme getirdi. Lakin bugün müstehcen yayınları, yarın başka özgürlükleri kısıtlayacak bu yasayı da vergilerimizi gereksiz ve yanlış bir biçimde harcayacak bir adım olarak görüyorum.