‘Şu an senin iyi günlerin’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün partisinin Konya’da düzenlenen mitinginde şunları söyledi:

TERÖRİSTİN BENZERİ VAR

Bu sabah (dün) İİT üyesi İslam ülkeleriyle bir araya geldik. Yeni Zelanda’dan da Başbakan Yardımcısı ve özellikle göçmenlerden sorumlu bir bakan olan Devlet Bakanı bir hanımefendi heyetle geldi, oturduk konuştuk, dertleştik, ne yapmamız gerekir; bunların onlarla kararını verdik. Üzüldüğüm ne biliyor musunuz, Yeni Zelanda’daki bu insanın o pozitif yaklaşımı, öbür tarafta terörist. Bir de Avusturalya’da bir başka terörist. Bu senatör gibi ahlaksızca konuşuyor. Avusturalya’da konuşan bu teröristin Türkiye’de de bir benzeri var sıkıntı orada.

YAKIŞMAZ YA GÜYA HANIMEFENDİ

(Kılıçdaroğlu’nun videosunu izlettikten sonra) Şu ahlaksıza bakın. ‘İslam dünyasından kaynaklanan terör’ diyor. Senin o zaman Avusturalya’daki o terörist senatörden ne fakın var? Aynısın ya aynı... Özellikle CHP’ye gönül verenlere sesleniyorum. Böyle bir adamın Genel Başkanlığı’nda siz daha ne kadar buraya oy vereceksiniz? Biz Batı’ya anlatamadık bugüne kadar, demek ki sana da anlatamamışız. Senin iç dünyanda başka şeyler var. Sen tehlikeli bir adamsın.
Şimdi bir tanesi var içlerinde biliyorsunuz. Yakışmaz ya güya hanımefendi. Bu biliyorsunuz bir ara ‘yurt konseyi’ diye bir şey çıkarttılar. O da onun temsilcisi. Ne dedi, ‘Ayın 15’inden sonra Başbakan olacağım’ dedi. Oldu mu? Dur bakalım. Şu anda senin iyi günlerin, iyi. Sen Tayyip Erdoğan’a söylemediği sözleri söylemiş gibi göstermek suretiyle zannettin ki fatura keseceğim. Asıl fatura sana kesilecek. Bu yurt konseyi hikayen, başbakan, öbür tarafta Tayyip Erdoğan’a bu iftira. Bir Cumhurbaşkanı’na sen böyle bir iftirayı atamazsın. Ben halkıma nasıl terörist derim ya. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Denizli gibi bir yerde Aydın’da bunu söylediğimi söylüyor. Korku bacayı sardı. Ama bu yurt konseyi mensubuymuş. Oradan yırtarmış işi. Bu ülkede adalet var, hukuk devleti, gereken hesabı da vereceksin.

BUNLARA GEREKEN DERSLER VERİLECEK

Senin şimdi dirsek temasında olduğun Bay Kemal, o milletvekilliğine güveniyor. Ama onunla ilgili çalışmaları ben yargıya müracaat etmek suretiyle avukatımla yaptırtıyorum. Neden? Bu ülkede bizler bir hukuk devleti ilkesine saygısız davranan teröristlerle omuz omuza, el ele yürüyenlere ‘hadi yürüyün’ diyemeyiz. Kalkıp da YPG’yi savunanı biz yanımızda bu ülkede tutamayız. ‘YPG bize mi saldıracak’ diyor. Saldırıyor ya senin gözün var görmüyorsun. Bunlara gereken dersler de verilecek. Seçimden sonra inşallah bir tarafta parlamento, bir tarafta da bu ülkede yargı ile işin üzerine üzerine gideceğiz.

ASIL HESAP SEÇİMDEN SONRA

Bu seçimi hiçbir alternatife dayalı olmadan sırf kızgınlıkla veya kırgınlıkla sandık hesaplaşmasına çevirmeyi düşünenler şu gerçeği aklından çıkarmamalıdır; böyle bir durumda asıl hesap, seçimden sonra Türkiye’den ve Türk milletinden, dışarıdakiler tarafından sorulacaktır.
Milletimize yanlış yapan kimse bizim dünyamızda doğru olarak kalamaz. Milletimize söz verip yerine getirmemiş hiç kimse unvanı ne olursa olsun bizim nezdimizde muteberliğini koruyamaz. Milletimize tepeden bakan, gurur abideleri var ya. Kibirli davrananlar var ya, ulaşılmaz olan, efendilik yapmaya kalkan hiç kimsenin bizimle yol yürümesi mümkün değildir. AK Parti’nin içinde de bunlar yer alamaz. Peyderpey tasfiye olur. Kim olursa olsun. Böylesine büyük bir yapı içinde hatalar olabilir ama milletim şundan emin olsun ki, AK Parti hiçbir zaman geçmişte örnekleri görülen ve hepsi de tarihe gömülen, kimliksiz, kişiliksiz, davasız, vizyonsuz partilerden biri haline dönüşmeyecektir. Şahsım da bu büyük davanın sadık bir neferidir, o kadar. Buradan milletime sesleniyorum: Kendi partimize, AK Parti’ye 31 Mart’ta sahip çıkın.”

HESABI OLANLARA GÜN DOĞAR

Türkiye 2002 yılından beri girdiği 14 seçimin belki de en kritiklerinden birini 31 Mart’ta yaşayacak. Çünkü bu seçimden sonra önümüzde 4.5 yıllık kesintisiz bir icraat dönemi var. Bu dönemi en etkin şekilde kullanabilmemizin yolu, seçimden istikrar ve güven ortamının sürmesini sağlayacak bir sonuçla çıkmaktır. Aksi takdirde sınırlarımıza dayanmış olan teröristlerin oyunlarını bozmamız zorlaşır. Aksi takdirde ekonomimize saldıran alçakların ve fırsatçılık yaparak onların ekmeğine yağ sürenlerin oyunlarını bozmamız zorlaşır. Aynı şekilde bu seçimde ortaya çıkacak bir olumsuzluk da Yeni Zelanda’daki teröristin tüm açıklığıyla ortaya serdiği gibi hâlâ milletimiz ve ülkemizle hesabı olanlara gün doğar.

KONYA’YA SİLAH FABRİKASI

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, konuşmasında Konya ile ilgili projelerini anlatırken şunları söyledi: “Konya’ya Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’ni faaliyete geçirmek için çalışmalarımızı başlattık. Böylece şehrimizi yerli ve uluslararası yatırımcılar için önemli bir cazibe merkezi haline getireceğiz. Konya Selçuklu Aşağıpınarbaşı Mahallesi’nde 300 dönüm hazine taşınmazı üzerinde, savunma sanayi alanında stratejik yatırım yapılması amacıyla irtifak hakkı kurulmuştur. Burada Aselsan, Konya Silah Sistemleri Anonim Şirketi tarafından uzaktan komutalı silah sistemleri ve silah üretimleri konusunda çalışacak bir fabrika kuracağız. Hisselerin yüzde 49’u Konya’da savunma sanayi sektöründe hizmet veren firmalara, yüzde 51’i Aselsan’a ait olacak. Fabrika için 65 milyon dolarlık yatırım yapılacak ve bölgede ciddi bir istihdam ortaya çıkacaktır. Burada geliştirilecek milli ve yerli silahlarla hem TSK’nın ihtiyaçları karşılanacak, hem de ihracat yapılacak.”

GOLAN TEPELERİ’NİN İŞGALİNİN MEŞRULAŞTIRILMASINA ASLA İZİN VERMEYİZ

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Suriye toprağa olan ve İsrail’in işgalinde bulunan Golan Tepeleri’yle ilgili “ABD için İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tam olarak tanımanın zamanı geldi” sözlerini tepki gösterdi. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) dünkü toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

“İslam İşbirliği Teşkilatı olarak Filistin davasına sahip çıkmak, İsrail zulmü karşısında Filistin’in hak ve hukukunu savunmak bizim için vazgeçilmezdir. Dün (önceki gün) ABD Başkanı Trump’ın Golan Tepeleri’yle ilgili talihsiz açıklaması bölgeyi, yeni bir krizin eşiğine getirmiştir. Golan Tepeleri 1967’den bu yana İsrail’in işgali altında bulunmaktadır. 1967 senesindeki işgal sadece bölgedeki Arapları değil Türkmenleri de kendi toraklarından göçe zorlamıştır. Türkiye ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın böyle bir hassas meselede sessiz kalması, emrivakilere boyun eğmesi düşünülemez. Golan Tepeleri’nin işgalinin meşrulaştırılmasına asla izin vermeyiz, veremeyiz. Müslamanlar’ın huzurunu, bekasını, hayat hakkını hedef alan her saldırı biz ve teşkilat için önemlidir.”

‘ZERRE KADAR HAKKI YOK’

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Golan Tepeleri’yle ilgili tepkilerini Konya’daki miting sırasında da sürdürerek şunları söyledi: “Geçmişte bu oyunlar oynandı. Şimdi de İsrail’in başındaki adam, o Netenyahu denilen, onun oğlu aynı şeyleri konuşuyor. Şimdi bak yeni bir adım daha atıyorlar. Bir araya geliyorlar ve Doğu Akdeniz’deki petroller üzerinde oyunlar oynuyorlar. Ne yazık ki talihsiz bir açıklama daha yapıldı bu arada. Trump kalktı, bir ifade kullandı. Golan Tepeleri üzerinde artık buraların İsrail’e ait olduğuna dair açıklama yaptı. Bir defa Sayın Trump tarih bilinci çok önemlidir. Bu tarih bilincini yenilemeniz lazım. Golan Tepeleri’yle ilgili BM’nin (Birleşmiş Milletler) verdiği kararlar da var. BM’nin kararlarında da buralarda İsrail’in zerre kadar hakkının olmadığı hükmü var. Demek ki bunlara bilgiler doğru yansıtılmıyor. Onun için de bu sabah İİT toplantısında da söyledim: Sonuna kadar Golan Tepeleri’nin takipçisi olacağız.”