Güncelleme Tarihi:
Afrika'nın büyük bir kesiminde gözlemlenen ve Doğu Afrika'nın ardından bu kez İran ve çevresinde görülmeye başlanan çekirge istilası gündemde yer edindi. Tarım ve mahsulleri talan etmesi ile bilinen çekirge istilasının şuan nerede olduğu araştırılırken gündeme sığırcık kuruşunun sürüye engel olabileceği iddiaları atıldı. Öte yandan, 'Çekirge sürüsü istilası hangi ülkelerde görülüyor?' sorusunun yanıtı da vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. Peki, çekirge istilası şuan nerede? Çekirge sürüsü istilasından korunmak için çözüm sığırcık kuşu mu? İşte, o konu hakkında merak edilen bazı bilgiler...
ÇEKİRGE İSTİLASI NEREDE?
Afrika'yı etkisi altına alan çekirge istilası için araştırmalar devam ediyor. Şu ana kadar Afrika'nın büyük bir kesiminde gözlemlenen çekirge istilası, kuzeye doğru hareket etmeye başladı. Özellikle çiftçilikle uğraşan kişilerin başına ciddi sorunlar açan çekirge istilası, tarlalardaki ekinlerin kısa sürede talan edilmesi nedeniyle büyük sorunlar ortaya çıkarıyor.
Birleşmiş Milletler (BM), Doğu Afrika ülkelerindeki çiftçilerin hayatını aylardır kabusa çeviren çöl çekirgesi sürülerinin yeniden etkisini artırabileceğini duyurdu.
BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), yayımladığı durum raporunda, Afrika Boynuzu bölgesinde özellikle Kenya, Somali ve Etiyopya’da durumun kritik olduğuna ve yeni çekirge sürülerin oluşmaya başladığına dikkati çekti.
Bölgedeki durumun “alarm verici” seviyelerde olduğu belirtilen raporda, çekirgelerin yeniden üremeye başladığı ve bu sürülerin gıda güvenliğine benzeri görülmemiş tehdit oluşturduğu aktarıldı.
Raporda, çekirgelerin etkisini göstereceği ülkeler arasında Kenya, Somali, Etiyopya, Sudan, Eritre, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, İran ve Pakistan gösterildi.
Bir kilometrekarede yer alan 40-80 milyon çekirge, sadece bir günde 35 bin kişiye yetecek gıdayı tüketebiliyor.
Çekirge sürüleri, her gün 150 kilometre yol katedebiliyor.
ÇEKİRGE İSTİLASI İÇİN ÇÖZÜM SIĞIRCIK KUŞU MU?
Osmanlı Devleti'nde çekirge istilasına uğrayan beldelerde halk evvela imece usulleriyle kendi imkanlarını kullanıp çekirgelerden kurtulma yollarını arıyordu. Baş edemezlerse yardımlarına asker koşuyordu. Şam'da 1852'deki çekirge istilasında birkaç tabur asker gönderilerek ahali sıkıntıdan kurtarılmıştı. Diğer taraftan çekirge itlafında gayreti görülenler, teşvik için İftihar Madalyası'yla taltif ediliyordu.
Çekirgelere karşı her yörenin kendine göre geliştirdiği bir mücadele yöntemi mevcut idi. Kıbrıs halkının geliştirdiği yöntem en çok tavsiye edilenler arasında gösteriliyordu. Konuyla ilgili makalelerde bu usul şöyle anlatılıyor: “Elli metre uzunluğunda ve seksen santimetre yüksekliğinde bir bezden ibarettir. Bu bezin içine bir çukur kazılır ve içi teneke veya çinko kaplanır. Ahali çekirgeleri bu beze doğru sevk eder. Çekirgeler bezlerin bulunduğu yere gelince üzerine çıkarlar fakat muşambadan kayıp çukura düşerler. Çukurun ağzındaki yerin iç tarafı teneke veya çinko olduğundan dışarı çıkamazlar. Çukurun üzeri hemen toprakla ve sönmemiş kireçle örtülür.”
Çekirge ile mücadelenin tamam olması için çekirgelerin toprağa bıraktığı yumurtaların toplanıp yok edilmesi gerekiyor. Bu nedenle bütün kış çekirge yumurtaları toplanmaya çalışılır. Sığırcık kuşları ise çekirge yumurtalarını topraktan çıkararak yeyip yok ederler. Çekirgeleri dahi yok ettikleri için bu kuşlar çekirge istilasına uğrayan yere geldiklerinde korkutup kaçırılmamalı ve avlanmamalıdır.
Sığırcık kuşları hakkında makalelerde şu bilgiler yer alıyor: “Bir beldede çekirge istilası olduğunda “sığırcık şeyhleri” kendilerinin himayesinde bulunan suları özel metotlarla o beldeye götürürler. O suyla beraber sığırcık kuşları da oraya akın edip çekirgeleri telef ederler. Bu işi herhangi bir su veya insanla yapmak mümkün değildir. Belli yerlerde olan sığırcık suyunu sığırcık şeyhleri, istila olan yerlere götürerek zararın giderilmesi için gayret sarf ederler. Çekirge istilasına karşı sığırcık suyu ile mücadele veren şeyhlerden en meşhuru Ankara Kızılcahamam'ın Şeyhler köyündeki Şeyh Ali Semerkandî hazretleri idi. O ve onun neslinden gelenler, tekkedeki suyu alarak istenen yere ulaştırırlardı. Bunun için gerekli yerlere yazılar yazılır ve suyu götürecek şeyhlere kolaylık sağlanması, ücretsiz seyahat edebilmeleri merkez tarafından temin edilir ve yol tezkiresi verilirdi. 1889 yılında Şeyh Ahmed ve Şeyh Mehmed efendiler tekkeden aldıkları sığırcık suyunu Trablusgarp ve Bingazi vilayetlerine götürürlerken kendilerine birer kıta tezkire verilmiştir. Bunun gibi birçok sığırcık suyu talep dilekçesi ve şeyhlere verilen tezkire Osmanlı Arşivleri'nde mevcuttur."